Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/48 E. 2022/586 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/48 Esas
KARAR NO : 2022/586

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 05/09/2017
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkilinin geçmiş yıllarda davalı —– kredi kullandığını, kredi borçlarını ödediğini; ancak rekabet kurulunun—–sayılı kararıyla davalı bankanın da içinde bulunduğu —————– 4. maddesini ihlal ettiklerini tespit ettiğini ve bu nedenle davalı bankaya —– oluşan———– gelirinin %1’i olarak ——— para cezası kestiğini belirterek; karardan önce müvekkili tarafından kullanılan krediler sebebiyle davalının fazla ödeme aldığını; ——–belirlediği kredi faizleri çerçevesinde müvekkilinden tahsil edilen bu fazla ödeme miktarlarının mahkememizce tespiti ile ———- gereği müvekkilinin uğradığı zararın 3 katını zarar başlangıcından itibaren işleyecek döviz mevduatına uygulanan en yüksek faizle birlikte ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, ——– vermiş bulunduğu idari para cezasının iptali için idari yargıya başvurduklarını, dava açıldığını, ——– açılan bu davada müvekkili —– aykırı davranışta bulunup bulunmadıklarının tespit edileceğini; bu sebeple dava sonucunun beklenmesi gerektiğini; ——–henüz kesinleşmediğini, kesinleşmemiş bir karara dayalı olarak açılan davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, davalı —————- birlikte mevduat kredi faizlerini———— belirledikleri ve bu sebeple davacıdan fazla tahsilat yaptıklarını iddia ederek açılan alacak davasıdır; davacı, bu nedenle 4054 sayılı yasa gereği uğradığı zararın —— davalı ———- talep etmektedir.
Dava belirsiz alacak davası olarak açılmış olup, davacının zararının yapılacak bir bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacağı, çok sayıda alınan krediden bahsedildiği nazara alınarak belirsiz alacak davası açılmasının usule uygun olduğu kabul edilmiş ancak ortaya çıkacak sonuca nazaran dosyanın heyetçe bakılması uygun bulunmuştur.
Davacı istemini, ————– kararına dayandırmış olup; davanın kabulü için öncelikle bu kararın doğru bir karar olup olmadığının tespiti gerekmektedir.
Söz konusu karar, bu hususta görevli olan idari yargıya taşınmış olup, ———dosyada, söz konusu ——— kararının iptalini talep etmişler; mahkeme iptal talebinin reddine karar vermiştir.
Bunun üzerine bankalar kararı temyiz etmişler, —– hükmüyle ———- tarafından yapılan bir ortak uygulamanın bulunmadığı, bir araya gelmenin bulunmadığı,——– 4. Maddesine aykırı bir davranışın bulunmadığını vurgulamış; bunun üzerine dosya aynı ——– mahkemesinin ————sayılı dosyasına kaydedilmiş; mahkemece ilk kararda direnilmiştir.
Mahkemenin vermiş bulunduğu direnme kararı yine —– tarafından temyiz edilmiş olup, bu kez ————– sayılı —– yine ——– 4. Maddesine aykırılık bulunmadığı, bankaların bir arada hareket etmedikleri sebebiyle mahkemenin direnme kararını da bozmuş; bunun üzerine —- uymakla yükümlü olduğu, idari dava —– kararına uyularak —– hükmüyle —- iptaline karar vermiştir. Her ne kadar bu iptal kararı henüz kesinleşmemiş ise de, artık ——— kararı doğrultusunda verilen bu kararın temyizi halinde de —–bu olayla ilgili verdiği kararın ———— bağlayıcılığı sebebiyle bir yerde kesin olduğu; —— hedef süre ve adaletin gecikmemesi yönünden artık beklenecek bir durumun kalmadığı; ortaya çıkan maddi vakaya göre davalımız olan bankanın da içinde bulunduğu —–faiz belirleme yönünden birlikte hareket etmedikleri, bu yönden bir birliktelik oluşturmadıkları, beraberce alınan bir kararın bulunmadığı nazara alınarak, davalının ——-4. Maddesine aykırı davranmadığı, bu sebeple davacıya geri verebileceği bir bedelinde bulunmadığı nazara alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı iş bu davayı açtığında her ne kadar ———- kararı iptal edilmemiş ise de, kesinleşmemiştir de. Bu nedenle kararın kesinleşmesini beklemeden dava açan davacı iş bu davasını bir yerde erken açmış olup, yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden bu nedenle sorumlu tutularak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Maktu ret harcına nazaran eksik 49,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki —–gereğince hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından ve dava konusu olan alacaktan fazla da vekalet ücreti verilemeyeceğinden—— vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.