Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/468 E. 2021/604 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/468 Esas
KARAR NO : 2021/604

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2019
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, ——– tarihlerinde genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, bu sözleşmeler çerçevesinde davalı —–, kullandırıldığını; davalı ..——–sözleşmesi ile davalı şirketteki—– tutarında rehin verdiğini; taraflar arasında —– yazılı—– —- yerine —- lehine ———- tespit ve tasdik edildiği üzere davalı şirketin ortaklık pay defterine işlendiğini; ticari kredilerin davalı şirket tarafından zamanında ödenmemesi üzerine davacı bankanın sözleşmeleri kat ettiğini,———- davalıya da —– tebliğ ettirdiğini; ancak davalılar tarafından borcun yine de ödenmediğini, davalılar aleyhine—– dosyasıyla icra takibi başlatmak zorunda kaldıklarını; davalıların haksız bir itirazla takibi durdurduklarını belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar vekili, ara buluculuğa ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmediğini, alacağın — — senetleri üzerinde usulüne uygun rehin işlenmemiş bulunduğunu, rehin edilen hisse senetlerinin banka — edilen hisse senetleri üzerine bedeli teminattın ibaresinin bulunmadığını; ayrıca — hesabı kat etmekte de haksız olduğunu — zamanlarında ödenmediği iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, kötü niyetli takip tazminatı olarak da %20 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini savunduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır. Takip konusu alacak—– üzerinden ve asıl alacağa %19,50 TL ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle gerçekleştirilmesi için açılmış bulunup; davalılar bu takibe—- itiraz etmiş, itiraz da ” icra takibinde borcun tamamına ve alacaklının rehin hakkında,— denilmek suretiyle takip durdurulmuş, iş bu itirazın iptali davası da bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Takip konusu olan alacak,—– paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine konulmuştur. Mahkememizce kredi sözleşmesi,— tebliği ve konan rehinle ilgili tüm belgeler getirtilmiş, incelenmiş ve bilirkişi raporu alınmıştır.
Davalı taraf her ne—-itirazda bulunmuş ise de, taraflar arasında iş bu davadan—-yapıldığı, tutanağında dava dilekçesi ekinde olduğu görüldüğünden bu itiraza itibar edilmemiştir.
Dosyanın kapsamı, ——— olması, hisse senetlerinin ——–yönündeki davalı itirazları nazara alınarak, uzman bankacı — birlikte ——birlikte hesap bilirkişisinden müşterek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti yapmış bulunduğu incelemede, icra takibi tarihinde davalı——itibariyle ödenmemiş kredi borçları —– süresinde ve taksit tarihlerinde ödeme yapılmadığından dolayı bankanın kredi sözleşmelerinde kendilerine tanınan yetkiye dayanarak hesabı kat etmesinde haklı olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Bilirkişi heyeti, davalı ..——- temsil edilen—- hakkı kurulup kurulmadığını değerlendirmiş olup; davalı …—– davalı şirketin 50.000,00 TL nominal değere sahip 1.000 adet payını temsil eden nama sayılı pay senedi yerine çıkarılmış olduğu; TTK’nun 486/2 fıkrası uyarınca—– senedine ilişkin hükümlere tabi olacağı;— yazılı pay senetlerinin devrinin —- yoluyla yapılacağı hususlarının TTK’nun 490/2 fıkrasında düzenlendiği; bu sebeple——- senetlerinin “kanunen emre yazılı kıymetli evrak” niteliğinde olduğunun kabul edildiği; ——yazılı pay senetlerine ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanması dolayısıyla kıymetli evrak niteliğinde olması sebebiyle——– yazılı pay senetlerinin rehin edilmesine ilişkin hükümler çerçevesinde yapılması gerektiği; nama yazılı pay senetlerinin de iki şekilde rehininin yapılabildiği, bunlardan birinin—– rehin alana geçirilmesi şeklinde gerçekleştirileceği; her iki durumda—– rehin alana geçirilmesi rehin hakkının doğması için gerekli olduğu; davalı tarafın cevap dilekçesinde pay —–” ibaresine yer verilmediğini ileriye sürerek payların usulüne uygun şekilde rehin edilmediğini savunduğu; dosya kapsamına sunulan —- beyanına yer verilmediği anlaşılmakla birlikte, görülmekte olan davada rehinin——- rehin alana geçirilmesi yolunun tercih ——- şirketimizin——kullanacağı tüm kredilerin teminatını teşkil etmek üzere şirketimizin —– eden ———— sözleşmesi imzalanmasına ve bu doğrultuda—— kaydedilmesine, alacaklı banka tarafından rehinin paraya çevrilmesine karar verilmesi halinde rehinli hisselerin herhangi bir üçüncü kişiye devrine—— karar verilmiştir —– numaralı —— sözleşmesinin imzalandığı; sözleşmenin 3/1. Maddesinde, ” rehin veren iş bu sözleşme ile bankaya tüm teminat altına alınan yükümlülüklerin—– teşkil etmek —- kadar birinci dereceden bir rehin tesis etmektedir ” düzenlenmesine yer verildiği; sözleşmenin tanımlar başlıklı 2. Maddesinde menkul kıymetler ” iş bu sözleşmenin ——ile rehini kaldırılan hisse senetleri, tahliller ve diğer —–) bankaya rehin edilen, —- üzere hisse senetleri, tahliller ve / veya diğer ———- şeklinde tanımlandığı; sözleşmede — başlığı altında dava konusu ….—–nama yazılı payına ait —- gösterilmiştir. taraflar ——- rehin veren sıfatına haiz olan davalı ….——- imzalanan 27/03/2015 tarihli beyanda ise, bu hisse senedi 27/03/2015 tarihli menkul kıymetler rehin sözleşmesine istinaden —— lehine birinci —— teslim edilmiştir. ” ifadelerinin bulunduğu; bu beyanın —–yazılı devir beyanı niteliğinde olduğu; öte yandan —— bulunduğunun da dosyaya yansımış olduğu; böylece zilyetliğin devir şartının da gerçekleştiği nazara alınarak, davalı tarafın usulüne uygun rehin bulunmadığı yolundaki itirazlarına itibar edilmemiş; menkul rehine esas alacağın ——olduğu nazara alınarak ve davalı ….——–beyanı ve zilyetliği rehin alan davacı bankaya geçirilmesiyle usulüne uygun bir rehin tesis edilmiş olduğu nazara alınarak; bankanın icra takibinde haklı olduğu; takibin aynen devam etmesi gerektiği; alacağın likit olduğu, takibe itirazın haksız olduğu nazara alınarak; asıl alacak üzerinden de %20 oranında inkar tazminatına hükmetmek gerektiği belirlenmiş, aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
Davalılar vekili her ne kadar son celseye mazeret bildirmişse de ve mazereti kabul edilmişse de; gerekçesi duruşma zaptına geçirildiği üzere dosya karar için incelenip, hüküm verilmek zorunda kalınmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
Davalıların——- sayılı dosyasına yaptıkları itirazın İPTALİNE,
Haklarındaki takibin aynen DEVAMINA,
500.000,00 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine,
Davalıların kötü niyetli takip tazminatı taleplerinin şartları oluşmadığından reddine,
Alınması gereken 35.065,00 TL harçtan peşin olarak alınan 6.199,66 TL harcın mahsubu ile eksik 28.865,34 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
—— ücretinin de davalılardan müteselsilen tahsiline, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinden 44,40 TL peşin harç ile 6.199,66 TL peşin karar —–bilirkişi ücreti toplamı 10.854,56 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki —– nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, mazeretli kabul edilen davalı vekilinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.