Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/455 E. 2020/353 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/455 Esas
KARAR NO: 2020/353
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, davalının müvekkili şirketin bünyesinde ———— tarihinde çalışmaya başladığını; davalının————– çok iyi olması nedeniyle şirketin satış ağını güçlendirmek amacıyla işe alındığını; kendisine davacı firmanın uzun yıllar hizmet beklediğini işe alınırken ifade edildiğini; davalının da buna olumlu yanıt verdiğini; işe alınırken işin niteliği gereği eğitilmesi gerektiğinden tecrübe ve eğitim eksikliği sebebiyle firma içi eğitim ve bilgilendirmeye tabii tutulacağının daha sonra dış ticaret eğitimleri ve bazı eğitimlerden geçirildikten sonra —– ay ile ———— içinde bölge yöneticiliğine terfi ettirileceğinin bildirildiğini; davalı tarafından da bu husus kabul edilerek işe başlandığını; davalı çalışmaya devam ederken ———- tarihinde müvekkili şirkete işten ———– tarihinde ayrılacağını söyleyerek; istifasını verdiğini; çalıştığı dönem içinde müvekkili şirketin bir çok müşterisini ve sırrını elde eden davalının; davacı şirketten sonra ——firmasında çalışacağını söylemesine rağmen o firmada değil müvekkili ile aynı sektörde olan ve rakip konumda bulunan ————-firmasında işe başladığının tespit edildiğini; taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak bunun haksız rekabet olduğunu belirterek, iş sözleşmesindeki haksız rekabet şartında yazılı ———— cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, mahkememizin görevsiz olduğunu, iş mahkemesinin görevli olduğunu, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesini; kaldı ki, davacının dayandığı iş sözleşmesinin sadece son sayfasında müvekkilinin imzasının bulunduğunu, diğer sayfalarında müvekkilinin imzası bulunmadığını; cezai şart düzenlemesinin de imzasız olan ———- Sayfada olduğunu belirterek, bu nedenle müvekkilinden herhangi bir cezai şart istenemeyeceğini; kaldı ki, bir an sözleşme geçerli kabul edilse bile cezai şartın istenebilmesi için haksız rekabet nedeniyle davacının müşteri kaybı ve satış gelirleri yönünden bir düşüşe uğraması gerektiğini; kısacası bu tür bir zarar olmazsa cezai şartın da istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki iş akdi sona erdikten sonra davalı çalışanın haksız rekabette bulunduğundan bahisle sözleşmedeki cezai şartın tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Bu tür davalara, ———– kararları ışığında ve haksız rekabet teşkil eden fiiller iş sözleşmesi fesih edildikten sonra gerçekleştiğinden mahkememiz tarafından bakılırken; ————– hükmünde de vurgulandığı üzere; ” Türk Ticaret Kanunundan sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesi gereğince, taraflar arasında fesih edilmiş bir iş akdi bulunduğu takdirde; fesihten sonra işçi ya da personel tarafından gerçekleştirilen haksız rekabetlerde de görevli mahkemenin iş mahkemesi olacağı; bu yasal değişiklikten önce fesihten sonra haksız rekabetlerin ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği hususundaki ———- kararlarının artık uygulama yeri kalmadığı ” sebebiyle; yasal değişiklikten ötürü ve bu yasal değişikliğin yürürlüğe girdiği ——— yılından çok sonra davacının işe girdiği ve iş akdininde daha da sonra fesih edildiği nazara alındığında; iş bu davada artık mahkememizin değil, ——————İş Mahkemesinin görevli olduğu belirlenmiş;
Her ne kadar son celsede tarafların sulh oldukları sunulan sulh protokolünden anlaşılmış ve davacı vekili tarafından da beyan edilmişse de; mahkememizin görevli olmamasından dolayı sulh sebebiyle davanın bitirilmesine de karar verilememiş; sulhun görevli iş mahkemesi tarafından nazara alınmak suretiyle esasa ilişkin karar verilebileceği dikkate alınarak aşağıdaki görevsizlik kararına hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVA DİLEKÇESİNİN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
GÖREVLİ MAHKEMENİN ———– İŞ MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
Görevsizlik kararı kesinleştikten sonra süresi içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvurulursa derhal görevli mahkemeye gönderilmesine,
Bu süre geçtikten sonra taraflardan biri başvurduğu takdirde davanın açılmamış sayılmasına,
Gerçekleşen sulhün ve yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
air karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde———— Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oybirliğiyle verildi. Açıkça okunup, usulen tefhim olundu.10/09/2020