Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/441 E. 2023/339 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/441 Esas
KARAR NO: 2023/339
DAVA: Adi Ortaklığın Tasfiyesi
DAVA TARİHİ:19/04/2019
KARAR TARİHİ:27/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklığın Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREKÇE:Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ——– alacaklı olduğunu, bu nedenle ———- sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını; takibin kesinleştiğini; haciz işlemleri başlattıklarını, davalı borçlu ———- bir adi ortaklık oluşturduklarını, birlikte faaliyette bulunduklarını; İcra Hukuk Mevzuatı çerçevesinde bu adi ortaklıktaki———— tasfiye sonucu yönünden haciz koydurduklarını; İİK 121 maddesi gereğince alacaklarına ulaşabilmek için icra müdürlüğünden yetki alarak bu davayı açtıklarını belirterek; adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesini ve tasfiye sonunda ——– düşecek pay yönünden alacaklarının temini ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir ilişki bulunmadığını, açılan davanın şirket ortaklık payı alacağının tahsili kaynaklı olduğunu, davacının iş bu davayı önce Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığını, daha sonra dava konusu uyuşmazlığın ticari iş olarak değerlendirilmesi nedeniyle verilen görevsizlik kararıyla mahkememize gönderildiğini, talebin haksız ve kanuna aykırı olduğu gibi hakkaniyete de uygun olmadığını çünkü adi ortaklığın bir ortağın şahsi borcu nedeniyle tüm adi ortağın fesih ve tasfiyesine karar vermenin davacı haklı dahi olsa orantısız bir sonuç doğuracağını; bu nedenle bu tür davaların hukuk düzeni tarafından korunmaması gerektiğini; adi ortaklığa tasfiye memuru atanmasının da adi ortaklığı çalışamaz hale getireceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuş;
Diğer davalı vekili ise, davaya cevap vermemiştir.Mahkememizce öncelikle görev yeri incelenmiş olup, adi ortaklıktan kaynaklanan tasfiye davalarında adi ortakların tamamının tacir olmaları halinde görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olacağı, dosyamızdaki davacımızın İİK 121 maddesi gereğince dava eden alacaklı olmasından dolayı davacının tacir olup olmamasının mahkemenin görevine etkisi olmadığı; tacir olup olmadığı araştırılacak tarafın —– olduğu, yapılan inceleme ve araştırmada da ——üzerine işletme bulunduğu için tacir sıfatında olduğu mahkememizin görevli olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce taraf iddia ve savunmaları incelenmiş, deliller toplanmış, davacının alacaklı olduğu, —— sayılı dosyasında davacının —— aleyhine yaptığı icra takibinin kesinleştiği, bilahare —-tarafından ———- Karar sayılı dosyasında davacımız — aleyhine bu icra takibine konu alacak için menfi tespit davası açıldığı, menfi tespit davasının reddedildiği, ——— sayılı hükmüyle istinaf taleplerinin reddedilip kararın kesinleştiği, böylece davacının davalılarımızdan ———-alacaklı olduğunun sabitlendiği görülmüş; Dosyaya davalılar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin sunulduğu, ortada yazılı bir adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu, kaldı ki, adi ortaklığın bulunmadığı yolunda herhangi bir davalı savunmasının da olmadığı nazara alınarak davalılar arasındaki adi ortaklığın mevcudiyeti de kabul edilmiş;
Oluşan duruma nazaran mahkememizce adi ortaklığın tasfiye süreci başlatılmış, adi ortaklığa tasfiye memuru olarak ——-atanmış,
Adi ortaklığın tasfiye süresi başladığında davacının alacaklı olduğu icra dosyasına icra borcu —- tarafından yatırılmış, icra dosyası kapatılmış olup; Davacının iş bu davayı icra dosyasından ötürü alacağı dolayısıyla İİK 121 gereği açtığı ancak icra dosyasındaki alacağını tahsil ettiği sebebiyle artık adi ortaklığın tasfiyesi için herhangi bir sebebin kalmadığı, davamızın iş bu davadan sonra icra dosyasına yapılan ödemeyle konusuz kaldığı sebebiyle artık davaya devam edilmemiş, konusuz kaldığından dolayı davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup; Davanın konusuz kalması halinde yargılama giderleri ve vekalet ücretine dava anındaki haklılığa göre karar verileceği; davacımız —– alacağını tahsil amacıyla iş bu davayı açtığı, dava açmakta haklı olduğu, davanın açılmasına —– sebep olduğu, zaten adi ortaklığın tasfiyesi süreci başladığında da icraya borcunu ödeyerek takip dosyasını kapattığı diğer davalının ise bu davaya sebep olacak bir davranışının bulunmadığı sadece borçlu ile adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, bununda yargılama giderini gerektirmediği nazara alınarak; yargılama giderleri ve vekalet ücreti ——– üzerinde bırakılmak suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVA AÇILDIKTAN SONRA İCRA DOSYASINA YAPILAN ÖDEMEYLE DAVACININ İŞ BU DAVAYA DEVAMI İÇİN ARTIK HUKUKİ MENFAATİ KALMADIĞI VE DAVA KONUSUZ KALDIĞINDAN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
İş bu hüküm maktu harcı gerektirdiğinden peşin olarak karşılanan harcın maktu ret harcından mahsup edildiğinde eksik 175,50 TL harcın davalı ——– alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 88,80 TL peşin ilam harcı ve başvuru harcı ile görevsizlik kararından önce ve sonra çıkartılan 10 normal 7 elektronik tebligat gideri 155,50 TL’nin toplamı 244,30 TL yargılama giderinin davalı ———alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince; dava miktarı olarak icra takip miktarı olan 572.000,00 TL üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücretinin yasa gereğince 1/2 oranında olan 40.460,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı—- alınarak davacıya verilmesine,
Dair karar, e-duruşmayla katılan Davacı —- ile Davalı ——- yüzlerine karşı, diğer davalı vekilinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ————–Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 27/04/2023