Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/432 E. 2021/725 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/432 Esas
KARAR NO: 2021/725
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/07/2019
KARAR TARİHİ: 20/10/2021
Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle Müvekkili şirket —- tarihinde —– araca çarparak hasarlanmasına sebep olduğunu, söz konusu hasarlanmadan dolayı müvekkili şirket tarafından—– tazminat ödendiğini, müvekkili şirket tarafından —– bulunan aracın sürücüsü kaza tespit tutanağında da sabit olmakla beraber—– değil, kaza tarihinde yaşı küçük ve yetkisiz sürücü—- olduğunu, aracı kullananın — olduğu Müvekkili şirket tarafından, işbu kaza nedeniyle ile toplam —-tazminat tutarı sigortalı araç sahibine ödendiğini, Daha sonra davalı borçlunun takip konusu borcu ödememesi sebebiyle davalı borçlu aleyhine ——dosyası ile alacağın tahsili amacıyla icra takibine geçildiğini, Ancak davalı borçlunun haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğini belirterek ——-sayılı dosyasına ileri sürdüğü borca itirazlarının iptaline ve duran icra takibinin devamına, davalı/borçlunun %20’den düşük olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle;dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini, davayı görmekte yetkili Mahkemenin, —- olduğunu, Zira davaya konu kaza —- meydana gelmekle birlikte müvekkili şirketin— olduğunu,yetkisiz Mahkemede açılması nedeniyle reddini, Kaza tespit tutanağındaki tespitlerin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, dolayısıyla davaya konu kazada araç sürücülerinin kusur oranlarının neye dayanılarak belirlendiğinin dava dilekçesinde açıklanmaması ve bu hususta alınmış bir bilirkişi raporu bulunmaması davacının iddialarının dayanaksız olduğunu gösterdiğini, davaya konu kaza nedeniyle meydana gelen zararların sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, davacı tarafın müvekkili şirkete rücuda bulunma hakkı bulunmadığını, ödendiği iddia edilen tazminatın neye dayanılarak hesaplandığının açıklanmadığını, İşbu davaya konu kazada, kusur oranları belirlendikten sonra tarafların sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle, aksi taktirde esastan reddini, yetkisizlik nedeniyle davanın reddini, davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından, davalı aleyhine icra müdürlüğünde başlatılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.
Mahkememizce, davalıya ait ve davacı sigorta şirketine—— tarihinde kazaya karıştıkları ihtilafsız olup, davacı sigorta tarafından bu kaza sebebiyle dava dışı üçüncü kişiye ödenen bedelin davalıdan talep edilebilecek ise miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın bilirkişiye verilerek dosyada kazaya karışan araç sürücülerinin kusuru davalıya ait araç ehliyetsiz ve yaşı küçük sürücü tarafından kullanılıp kullanılmadığı, bu durumun kazaya etkisi ve davalıdan hasar bedelinin talep edilip edilemeyeceği, konusunda rapor aldırılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi —- Maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, yaralanmalı, maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu, dava dışı —— tarihleri arasında kazanın meydana geldiği —- tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve kaza tarihinde maddi teminat limitinin araç başına — olduğu, — gereğince mağdur aracın hasar tutarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, teminat limitine kadar sigorta teminatı altında olduğu, davacı —-mağdur aracın hasar tutarı karşılığı ödediği tazminatın davalı sigortalısı —-maddesine dayanılarak rücu edilemeyeceği, tazminata konu — trafiğe çıktığını, —-adına tescilli hususi— değerlendirmeye yarayacak dosyada herhangi bir ekspertiz veya fatura olmadığını,—- hasar tutarının ödenerek davacı sigorta şirketine rücu edildiği, davacı —- hasar tutarının işlenmiş yasal faizi ile tahsili için —işlenmiş yasal faizin —tazminatın talep edilebileceği rapor edilmiştir.
Dosyanın bilirkişiye verilerek dosyada davacı vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor aldırılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi —– tarihli raporunda, Kök raporda değişiklik yapmaya gerek olmadığını ve aynen geçerli olduğunu rapor etmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporu itibarı ile; sürücü —–açıklanan kusurları işlediği, yaralanmalı, maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu, dava dışı sürücü — meydana gelmesinde kusurunun olmadığı,—- mağdur aracın hasar tutarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, teminat limitine kadar sigorta teminatı altında olduğu, —- tarihinde dava konusu kazaya karışan—-adına tescilli hususi otomobilin hasar tutarını değerlendirmeye yarayacak dosyada herhangi bir ekspertiz veya fatura olmadığı,—hasar tutarının ödenerek davacı sigorta şirketine rücu edildiği, davacı—– ödendiği, davacı —- hasar tutarı karşılığı ödediği tazminatın davalı sigortalısı —– maddesine dayanılarak rücu edilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine ve kötü niyet hususu ispat edilemediğinden bu yöndeki talebinde reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyetli tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Peşin alınan 471,70TL harçtan, alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,40 TL harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca davalı yararına taktir olunan 4.143,15 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutar varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Davadan önce gidilen arabuluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.. 20/10/2021