Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/387 E. 2021/910 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/387 Esas
KARAR NO : 2021/910

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili Davacı Şirket tarafından Muhasebe kayıtları incelendiğinde Davalı Şirketin Müvekkil Şirkete 2018 Yılı Ticari İlişkisinden kaynaklanan borçlarını kapatmadığı tespit edilmiş olup, davalı şirket ile birçok kez irtibata geçilmesine rağmen davalı şirketçe herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından —– borçlarının bulunduğu, ihtarname tebliğinden itibaren 3 iş Günü içinde — kapatılması, aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, davalı şirket tarafından bahsi geçen borç miktarı tam olarak kapatılmadığından —-icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin ihtarnamenin tebliğinden sonra sadece 04.10.2018 Tarihinde 2.600,52 TL ödeme yaptığını, akabinde icra takibi başlatıldıktan sonra ödeme emrinin davalı şirkete tebliğe çıktığı gün olan— ödeme yaptığını, bakiye borcu ise hala ödemediğini ve müvekkili şirkete hiçbir borcu bulunmadığını bahisle takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı borçlu şirketin yapmış olduğu itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı şirketin takip konusu borçtan sorumlu olduğunu, tarafların ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda davalı şirketin borçlu olduğunun ortaya çıkacağını iddia ederek ihtarname tarihinden sonra, takip tarihinden önce ödenen 2.600,52 TL’ nin kabulü ile davalı tarafın haksız itirazının 36.944,35 TL ve ferileri yönünden iptaline, takibin açılmasına sebebiyet veren davalının takip açıldıktan sonra yaptığı 15.456,82 TL ödemenin haricen tahsil kapsamında kalacağından vekalet ücret ve yargılama giderlerinden muaf tutulamayacağından davalının borçlu olmadığı yönündeki itirazlarının yargılama giderleri ve vekalet ücretler yönünden reddine, davalı aleyhine %20 icra inkâr tazminatı ile %10 para cezası mahkumiyetine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketçe başlatılan icra takibinin mevcut olmayan bir borca dayandırılmış olduğunu, müvekkili şirketin tüm borcunu ödediğini ve davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, dolayısıyla icra takibine kötü niyetli itiraz edilmemiş olduğunu, müvekkili şirkete ihtarnamenin tebliğinden ——–takibi ve başlattığını ve huzurdaki davayı ikame ettiğini, haksız ve hukuka aykırı şekilde müvekkil şirket aleyhine huzurdaki davayı ikame eden davacının işbu iddiasını somut bir şekilde kanıtlayamadığını, davacının kötü niyetli hareket ederek müvekkili şirketin ödeme gücünden istifade etmeyi amaçladığını savunarak, %20 den az olmamak üzere icra tazminatı mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen—-Esas sayılı dosyasının incelenemesinde; Davacı takip alacaklısı şirket, davalı takip borçlusu şirket aleyhine —— İşlemiş Faiz olmak üzere Toplam 41.446,27 TL alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek 419,50 ticari avans faizi ile birlikte tahsili için ilamsız takip yoluyla icra takibine başvurmuştur. Davalı — tarihinde tebellüğ ettiği ödeme emrine karşılık ilgili icra müdürlüğüne vekilleri vasıtasıyla yasal süresinde vermiş oldukları 19.02.2019 tarihli itiraz dilekçesiyle takip alacaklısına ödenmesi gereken bir borç bulunmamakla birlikte, temerrüde düşürülmeden takip öncesine ilişkin faiz talep edilmesinin mümkün olmayacağını beyanla, borca, faize ve faiz oranına itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettikleri anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davalının ——- dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile % 20 icra inkar talebine ve % 10 para cezasına yönelik olduğu noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için 07/07/2020 tarihli celsede verilen ara karar uyarınca; tarafların defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapılmak suretiyle dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek, dosyada bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez mali müşavir bilirkişi raporunda özetle; Her türlü —– nihai karar ve İcra Tazminatı Taleplerinin takdiri Yüce Mahkeme’ ye ait olmak üzere, Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Davalı ——–üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, Davacı Şirketin ——- ASIL ALACAK Talebi üzerinden Harçlandırmak suretiyle Davalı Şirket aleyhine İkame etmiş olduğu işbu İ TİRAZIN İPTALİ Davasında, Davalı Şirketin Takip tarihi itibarıyla Davacı Şirkete —– durumda olduğu, davalı şirketçe takip tarihi sonrası, dava tarihi öncesi tarih olan —— ödeme gerçekleştirildiği ve mevcut borç bakiyesinden mahsup edilmek suretiyle kayıt altma almdığı, sonucunda davalı şirketin davacı şirkete 418,00 TL Borç Bakiyesinin kaldığı görülmüş olup, Davacı Şirketin Talep ettiği ASIL Alacak ile Davalı Şirket Kayıtlarında mevcut Borç Bakiyesi arasındaki Mutabakatsızlığın tespiti ve hangi tarafın ticari defter kayıtlarına itibar edilebileceği hususları, Ancak Alacak İddiasını İspat Yükü altında bulunan Davacı Şirketin Ticari Defter ve Kayıtlarının Talepleri doğrultusunda —– ve bu kayıtların dosyaya kazandırılan———-Davalı Şirket kayıtları ile karşılaştırılması suretiyle bilirkişi marifetiyle belirlenebileceği, buna ilişkin takdirin yüce mahkemeye ait olacağı sonuç ve kanaatleri bildirilmiştir.
19/01/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar uyarınca dosyada davacının defter ve kayıtları için ——- Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş olup;——davacı şirketin defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapılmak suretiyle dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek, dosyada bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
—– talimat dosyasında alınan mali müşavir raporunda özetle; Raporumun bundan önceki bölümlerinde ayrıntılı olarak izah edikdiği Üzere; takdir tamamen sayın mahkemeye ait olmak üzere; Davacı yasal defterlerinin; 213 sayılı VUK’nun 221-222-223-224-225 sayılı maddelerinde belirlenen süre ve şekillere uygun olarak açılış tasdiklerinin yaptırıldığı; ayrıca TTK’nun 64, maddesine uygun olarak kapanış tasdiki İşleminin de yaptırılmış olduğu, davacı taraf sadece —- yevmiye defterini ibraz etmiş, bu defterin yegane dayanağı olan alış-satış faturaları, tahsil, tediye ve ödeme makbuzu vb. belgeleri İbraz etmediğinden, ibraz edilen —defterinin bu hali ile VUK’nun 215. ve müteakip maddelerinde belirtilen kayıt nizamına göre ve genel kabul görmüş — genel tebliğ hükümlerine uygun olarak tutulup tutulmadığı ve sahibi lehine delil niteliği taşıyıp taşımadığının tespit edilemediği, Davacı şirket, alacağının varlığını sağlamak için gerekli alan yasal defter ve belgelerini tam olarak ibraz edememiş olduğundan, davacı şirketçe ibraz edilen 2018 yılı yevmiye defterinin incelenmesinden; davacının, davalıdan alacaklı olduğunun tespitinin mümkün olmadığı, Davalı şirket defteri mahkemenizce görevlendirilen bilirkişi tarafından incelenip rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen bu rapora istinaden davacının, davalıdan temerrüt tarihi itibariyle—-olduğu, ancak davalı tarafın bu borcunu 04.10.2018 tarihinde ödediği, bu tarihten sonra da taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiği ve takip tarihi itibariyle davacının, davalıdan 15.456,82-TL alacağının gözüktüğü, ancak takip tarihinden sonra davalının, davacıya — ödeme yaparak borcunu kapattığı, davacının, davalıdan talep edebileceği faiz alacağının 19,72TL olabileceği görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için 07/07/2020 tarihli celsede verilen ara karar uyarınca; tarafların defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapılmak suretiyle dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek düzenlenen denetime uygun olan raporlar da dikkate alınarak; davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde incelenme yapılarak rapor düzenlenmesi için —- ticaret mahkemesine talimat yazıldığı, talimat mahkemesince düzenlenen rapor da davacı tarafın, sadece —-defterlerinden yevmiye defterini ibraz etmiş, bu defterin yegane dayanağı olan alış-satış faturaları, tahsil, tediye —-İbraz etmediğinden, ibraz edilen——– defterinin bu hali ile VUK’nun 215. ve müteakip maddelerinde belirtilen kayıt nizamına göre ve genel kabul görmüş ———–hükümlerine uygun olarak tutulup tutulmadığı ve sahibi lehine delil niteliği taşıyıp taşımadığının tespit edilemediği, Davacı şirket, alacağının varlığını sağlamak için gerekli alan yasal defter ve belgelerini tam olarak kendisine verilen süre içinde ibraz edememiş olduğundan, davacı şirketçe ibraz edilen —-defterinin incelenmesinden; davacının, davalıdan alacaklı olduğunun tespitinin mümkün olmadığı, Davalı—-inceleme sonucuna göre, defter ve kayıtlarının usul ve yasaya uygun olduğu, Davalı —-borçlu durumda olduğu, davalı şirketçe takip tarihi sonrası, dava tarihi öncesi tarih olan 08.02.2019 tarihinde banka aracılığıyla haricen —– gerçekleştirildiği ve mevcut borç bakiyesinden mahsup edilmek suretiyle kayıt altma almdığı, sonucunda davalı şirketin davacı şirkete —– davalı taraf borcun tam ödendiği iddiasında bulunmuş ise de kendi kayıtlarına göre 418,00TL borç bakiyesi bulunduğundan ve bu miktarın ödendiği davalı tarafça yazılı delille ispatlanmadığından, aksi delil de sunulmadığından davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Davalının—-. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 418,00 TL asıl alacak üzerinden takip şartlarındaki hali ile aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalının İİK 67/2.mad. gereğince alacak başlangıçta likit olduğundan 418,00 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından ve davacının kötü niyetli olarak takip başlattığı ispatlanmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
Davalının——. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 418,00 TL asıl alacak üzerinden takip şartlarındaki hali ile aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Davalının İİK 67/2.mad. Gereğince 418,00 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 28,55 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 630,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 602,37 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılmış 44,40 TL başvurma harcı, 630,92 TL peşin harç olmak üzere toplam 675,32 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 2.517,90 TL masraf olmak üzere toplam 3.193,22 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 36,09 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —–vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılmış tebligat, müzekkere ücreti olarak toplam 150,00TL yargılama giderinden reddedilen kısma isabet eden 148,30 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davadan önce gidilen —- arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 14,93 TL’sinin davalıdan, 1.305,07 TL’sinin de davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, Davalı vekilinin yüzüne karşı, mazereti kabul edilen Davacı vekilinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.