Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/358 E. 2020/137 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/358 Esas
KARAR NO : 2020/137

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/06/2019
KARAR TARİHİ : 20/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine Mersin —–. ATM’nin —– Esas sayılı dosyasında alacak davası açtığını; o davada —–yatırım yaptığını, müvekkili ile imzaladığı protokolün 4.4 maddesi ve fesih anlaşmasının 2.3 maddesi gereğince bu miktarlı alacağının doğduğunu iddia ederek fazlaya dair haklarını saklı tutup şimdilik —- müvekkilinden tahsilini talep ettiğini; Mersin — ATM’nin —-Esas sayılı dosyasında yetkisizlik kararı verilip dosyanın— gönderildiğini belirterek; o dosyada talep edilmeyen— yönünden müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, davacı tarafın hukuki menfaatinin bulunmadığını, kendileri tarafından açılan alacak davasında, davalının iş bu davaya konu ettiği sebepleri savunma olarak ileriye sürdüğünü; kendilerince ——– dava açıldığını; fazlaya dair 810.000,00 TL’lik alacak hakkının saklı tutulduğunu; —— alacak hakkına yönelik yeni dava açtıklarında, dosyamız davacısının iş bu davaya konu ettiği hususları savunma sebebi olarak gösterebileceğini; bu nedenle davada hukuki menfaati olmadığını; davanın hukuki menfaat nedeniyle reddi gerektiğini; kaldı ki, iş bu davadan önce davacı tarafın arabuluculuğa da başvurmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 72. Madde gereğince açılan menfi tespit davası olup, davacı, Mersin ——. Asliye Ticaret Mahkemesinde ———–Esas sayılı dosyada açılan ve bilahare yetkisizlik kararı ile İzmir ——-. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyasına kaydedilen davada, dava konusu edilen —– dışında kalan ———– yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir.
01/01/2019 tarihinden itibaren konusu para ile ölçülen ticari davaların açılmasından önce arabuluculuğa gitmek şarttır. Mahkememizdeki davada konusu para ile ölçülebilen bir dava olup, dava konusu her ne kadar menfi tespitte olsa; bir miktar para alacağının tahsiline ilişkin ( tahsilinin önlenmesine dair ) bir dava olduğu için iş bu davanın açılmasından önce de davacının arabuluculuğa başvurması zorunludur.
Dava dilekçesi ekinde arabuluculuk tutanağı bulunmadığından tensip zaptı ile “iş bu davadan önce zorunlu arabuluculuğa gitmiş ise, anlaşamamazlık tutanağının bir haftalık kesin süre içinde ibraz edilmesi” için davacı vekiline mehil verilmiş olup; davacı vekilince bilahare davadan sonra arabuluculuğa başvurulduğu, ——- tarihinde arabuluculuğa başvurulduktan sonra ———– arabuluculuk son tutanağının imzalandığı anlaşılmıştır.
Davadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu dava şartı olup, bu şart bilahare giderilebilir dava şartlarından olmadığı için; davanın usul yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Arabuluculuk şartı gerçekleşmediğinden dolayı dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
Peşin olarak alınan ilam harcından eksik 10,00 TL’nin davacıdan alınıp hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki—- gereğince; dava şartlarının bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddi halinde —–7/2 maddesi gereğince belirlenecek nispi vekalet ücreti maktu vekalet ücretini geçemeyeceğinden, —– maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.