Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/356 E. 2020/257 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/356 Esas
KARAR NO : 2020/257

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/06/2019
KARAR TARİHİ : 02/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette %10 hissedar olduğunu, aynı zamanda şirketin kurucu ortaklarından bulunduğunu; davalı şirketin —– sektöründe faaliyet gösterdiğini, aynı çatı altında çok sayıda kardeş şirketlerden biri olduğunu; müvekkilininde davalı şirket ve kardeş şirketlerde hissedar olduğunu belirterek; şirketin %90 payının—–olduğunu; söz konusu bu şirket ile davalı şirketin aynı binada yer aldıklarını; müvekkilinin hissesini satmak istediğini ancak hissesinin değerini belirlemesi yönünden hiç bir bilgiye sahip olmadığını; tüm yazılı ve sözlü ihtarlarına rağmen kendisine bilgi verilmediğini; hem davalı şirketten hem——— istemesine rağmen herhangi bir bilgi alamadığını, Beyoğlu—-. Noterliğinden —- yevmiye nolu ihtarla gerek davalı şirketten gerekse kardeş şirketler yönünden bu bilginin istendiğini fakat sonuç alınamadığını; oysa bilgi alma ve inceleme hakkının bir ortak için en temel haklardan biri olduğunu; müvekkilinin bu yöndeki taleplerinin bilgi alma hakkı kapsamına da uygun olduğunu; davalı şirketin müvekkilinin bilgi alma taleplerini haksız yere reddettiğini beyan ederek, davalı şirketten talep edilen bilgi alma ve inceleme haklarını yazılı olarak kullanımının sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, davacının bilgi edinme hakkının kapsamında incelemek istediği belgelerin şirket payı ile ilgilenen üçüncü kişilerce talep edildiğinin açık olduğunu; zira davacınında beyan ettiği gibi hissesini satmak için bu bilgileri edinecekse bilgilerin alıcı konumundaki üçüncü kişilerle paylaşılacağını, böylece müvekkili şirketin menfaatlerinin ciddi şekilde zarara uğrayacağını; bu hususun dahi talebin reddi için gerekli olduğunu, kaldı ki, davanın süresinde açılmadığını; ticari sır niteliğindeki bilgi ve belgelerin davacı ile paylaşmasının ticari hayatın gerçekleriyle bağdaşmadığını; her ne kadar davacı gizlilik sözleşmesine taraf olduğunu iddia ediyorsa da böyle bir sözleşmeden kendilerinin haberdar olmadığını; davacı tarafında —-olan —– alınması konusunda adım atmadığı iddiasının doğru olmadığını; çünkü hakim ortağın ihtarnamede belirtilen şartlarla davacı hisselerini almaya hazır olduğunun kendisine bildirildiğini; buna rağmen davacının bilgi edinme hakkını kullanma yolunu seçtiğini, kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, TTK 437. Maddeye dayalı olarak açılan bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmasına ilişkin bir davadır.
Madde hükmü gereğince, mahkemece dosya üzerinden karar verilebileceği gibi duruşmalı olarak da incelenebilir.
Mahkememizce, davalı şirketinde diyeceklerinin tespiti için iş duruşmalı olarak ele alınmış, davalının savunmaları da alındıktan sonra durum değerlendirilmiştir.
TTK 437/5. Maddede “bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen 10 gün içinde diğer hallerde ise makul süre içinde şirketin merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesine başvurabilir. Başvuru, basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı da kesindir. ” şeklinde bir düzenleme mevcuttur.
Davacı bilgi edinme hakkı ve inceleme için Ankara —–. Noterliğinde——-yevmiye numarası ile davalı şirkete gönderdiği ihtarname ile şirketteki paylarını devredip, ortaklıktan çıkmak istediğini ve aynı zamanda ihtarname ile gerek şirket payları ile ilgilenen üçüncü kişilerin gerekse davalı şirketteki mevcut hakim ortağın vereceği teklifin somutlaştırılması ve payların gerçek değerinin belirlenebilmesi adına bir takım bilgi ve belgelerle ilgili talepte bulunmuş; davalı tarafından gönderilen Beyoğlu —- Noterliğinin —- yevmiye nolu cevabi ihtarı ile talebi reddedilmiştir.
Davacı tarafından—— tarihinde Ankara ——-. Noterliğinin —- yevmiye nolu ihtarnamesi ile; kendilerine faks yoluyla yönetim kurulu toplantılarının yapılacağı genel kurul toplantıları hakkında görüşüleceği yönünde bildirim geldiğini, o tarihlerde yurt dışında olacağını, bu durumun yönetim kurulu üyesi olarak kendisinin bilgi alma ve inceleme hakkını kısıtlayacağını, bu nedenle kendilerinin en az 15 gün önceden yönetim kurulu toplantısı tarihinin haber verilmesini ve ayrıca 14/03/2019 tarihli ihtarnamelerinde yer alan bilgi ve belge taleplerinin karşılanarak son 5 yıllık bilançonun incelenmek üzere bir suretinin kendilerine verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Bu ihtarname sonrasında davalı şirkette 11/06/2019 tarihinde yapılan genel kurulda 5. Madde ile davacının bu taleplerinin incelendiği ve oy çokluğuyla reddine karar verildiği, davacının vekil yoluyla bu toplantıda temsil edildiği ve davacı tarafça genel kurul kararından itibaren 10 günlük yasal süre içinde iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davacının, davalı şirketin %10 ortağı olduğu, genel kurulca başvurusunun reddedildiği, inceleme talep ettiği hususlarda şirket ortağı olarak bilgi sahibi olmasında menfaatinin bulunduğu, bu hususlarda bilgi almaya hakkının bulunduğu; mahkememizce kabul edilen kısımla ilgili olarak yıl sonu bilançolarının zaten üçüncü şahıslarca bilinmesinin şirketin ticari sırrı niteliğinde olmadığı, şirkete zarar verecek olmadığı ve davacının talebi ile hüküm altına alınan kısım yönünden yasal şartların gerçekleştiği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kabul edilen kısım yönünden davacının hisselerini satmak için onun değerini belirleyebilmesine yetecek bilgiye sahip olmasında yarar olduğu kabul edilerek son 5 yılın bilançosunu incelemekle bu amaca erişeceği sonucuna varıldığından aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davacının geriye doğru davalı —- yılının yıl sonu bilançoları yönünden genel kurulda reddedilen bilgi edinme ve inceleme hakkı çerçevesinde inceleme yapmasına izin verilmesine,
Fazlaya dair talebin reddine,
Dava, maktu harca tabii olduğundan, maktu harçtan eksik 10,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 88,80 TL harcın tamamının ve 9 davetiye gideri 136,00 TL’nin kabul ve ret oranı gereğince yarısı olan 68,00 TL’nin toplamı 156,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Verilen kısmen kabul kısmen ret kararı gereğince her iki taraf lehine de 3.725,00’er TL maktu vekalet ücreti taktirine, birbirlerinden alınmasına,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.