Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/353 Esas
KARAR NO : 2021/329
DAVA : Alacak Davası ( İtirazın İptali Davası Olarak Açıldıktan Sonra Alacak Davasına Çevrildi )
DAVA TARİHİ : 06/11/2018
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak Davası ( İtirazın İptali Davası Olarak Açıldıktan Sonra Alacak Davasına Çevrildi ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Mahkememizde itirazın iptali davası olarak davalılardan —— açılan davada; davalıca—- yıllarında müvekkilinin edimlerini yerine getirtiğini, yaptığı işler yönünden —- dosyasında delil tespiti yaptırdığını ancak iş bedelinin ödenmediğini belirterek davalı aleyhine —— dosyasıyla icra takibi başlattıklarını; davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu bildirerek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep etmiş; bilahare yargılamaya devam edilirken davasını ıslah yoluyla alacak davasına çevirmiş, söz konusu olan ——————- aldıklarını; bu nedenle kendilerinin doğan alacağının —— yönünden doğduğunu belirtmiş; icra takibine konu alacağın tüm davalılardan işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı — sözleşme gereği iş bedelini ödediklerini, davacı temsilcisinden ibraname aldıklarını, bu nedenle borçları olmadığını belirterek icra takibinin haksız yapıldığını, davanın reddine ve davacıdan %20 kötü niyetli takip tazminatı tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
Dava alacak davasına çevrildikten sonra … ———–yönünden davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiş;
Davalı … vekili, sözleşmenin davacı ile davalı şirket arasında yapıldığını, müvekkilinin davalı—— yönünden davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiş;
Davalı —– cevap vermemiş,
Ancak diğer davalı .—– davasını tüm sonuçlarıyla kabul ettiğini yazılı olarak mahkememize bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olup, öncelikle her ne kadar itirazın iptali davası olarak açılmışsa bilahare alacak davasına dönüştürülmüştür.
Eser sözleşmesinde TBK 470 ve devamı maddeleri uygulanır. Taraflar arasında eser sözleşmesinin kurulduğu ihtilafsız olup, davacının da ———–yönünde taraflar arasında bir anlaşmazlık yoktur. Davalı tarafın, davacı yüklenicinin işlerini yerine getirmediği yönünde de bir itirazı bulunmayıp ancak iş bedelini ödediğine yönelik savunması mevcuttur.
Davacı taraf ———- gerçekleştirmiş ise de, taraflar arasında iş bedelinin 500.000,00 TL olarak belirlenmesine yönelik herhangi bir yazılı anlaşma söz konusu değildir. Kaldı ki, mahkememizce———— davacı vekili de aynı celsede bunu kabul etmiş olup ), davalı tarafın dayandığı ibranameyi incelediğini, imzanın kendisine ait olduğunu; o tarihte borçları bulunduğunu, evinin üzerinde haciz bulunduğunu, evin haciz nedeniyle satışa çıkarıldığını, ————- bulunduğunu, bu nedenle davalı şirketin teklifini kabul ederek ibranamedeki parayı alıp davalı şirketi —– kabul etmiştir. Hal böyle olunca, yapılan işin gerçek bedeli ibranamedeki rakamdan fazla olsa dahi artık ibraname — bedelinden daha az bir bedelle karşı tarafı ( iş vereni ) ibra eden yöneticiye karşı TTK 551. Madde çerçevesinde dava açmak suretiyle zararını karşılatması mümkündür—– olmayıp, davacı şirketin o tarihteki—- tarafından verilmiş bir ibradır, geçerlidir.
Mahkememizce bu çerçevede itirazın iptali davasının reddi düşünülüp değerlendirilirken davacı taraf —– davalının da içinde olduğu ——— bildirmek suretiyle— etmiş olup, diğer —– davasını yöneltmiş ise de; taraflar arasındaki eser sözleşmesi davacı ile davalı şirket arasında yapıldığı için şahıs olan davalılara husumet düşmemektedir. Kaldı ki, bir an için şirket dışındaki davalılardan da eser sözleşmesindeki alacak talep edilebilir kabul edilse sonuç yine de değişmeyecektir. Zira, adi ortaklardan biri tarafından davacı alacağını sona erdiren ibraname alındığında, artık adi ortakların tamamının borçtan kurtulacağı şüphesizdir.
Bu gerekçelerle davalı şirket yönünden ibraname ile borç sona erdirildiğinden davanın esastan reddine karar verilmiş, davayı—– dava husumetten reddedilmiş ancak davalı ….— kabul ettiğinden; artık onun için davanın husumetten reddine karar verilemeyeceği nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmiş; davanın takip talebiyle 500.000,00 TL asıl alacak üzerinden açıldığı, işlemiş faiz talep edildiği, işlemiş faizin başlangıç tarihi gösterildiğinden dolayı davayı kabul eden davalı yönünden— itibaren ( icra takibinde işlemiş faizin başlangıç tarihi ) faize hükmolunmak suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
İtirazın iptali davası olarak açılıp bilahare tamamen ıslahla alacak davasına dönüştürülen iş bu davada;
Davanın ——- ESASTAN REDDİNE,
Davanın ——– yönünden HUSUMETTEN REDDİNE,
Davanın davalı ..— davalının kabulü nedeniyle KABULÜ —- işleyecek ticari faiziyle birlikte bu davalıdan alınıp, davacı şirkete verilmesine,
Davalı ….—- davacı aleyhine talep ettiği kötü niyetli takip tazminatının dava alacak davasına çevrildiği ve bu nedenle şartı gerçekleşmediği sebebiyle REDDİNE,
Davacı tarafça karşılanmış olan 5.463,87 TL harcın alınması gereken 34.155,00 TL harçtan mahsubu ile eksik 28.691,13 TL harcın davayı kabul eden ..—- alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 5.463,87 TL peşin ilam harcı, 35,90 TL başvuru harcı ve 237,20 TL ıslah harcı toplamı 5.736,97 TL harcın tamamı ile 1 davetiye gideri 19,00 TL toplamı 5.755,97 TL yargılama giderinin davalı ….— davacıya verilmesine; davacı tarafın diğer yaptığı yargılama giderlerinin diğer davalılar yönünden olduğu ve onlar için dava reddedildiğinden üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki— gereğince, 42.050,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı ….— alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihindeki —- gereğince, 42,050,00 TL nispi vekalet ücretinin, ilk 4.080,00 TL’lik kısmının kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara paylaştırılmasına, artan— üzere davacıdan alınmasına,
Dair karar, Davacı ——– yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oybirliğiyle verildi. Açıkça okunup, usulen tefhim olundu.