Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/299 E. 2020/162 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/299 Esas
KARAR NO : 2020/162

DAVA : Yöneticilik Görevinin Sona Erdiğinin Tespit ve Tescili
DAVA TARİHİ : 29/05/2019
KARAR TARİHİ : 27/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Yöneticilik Görevinin Sona Erdiğinin Tespit ve Tescili davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin 07/05/2010 tarihinde hisse devri alarak davalı şirkete ortak olduğunu, aynı zamanda müdür tayin edildiğini; şirketin diğer ortağının ise müvekkilinin eşi olan —– şirket müdürü olduğunu; müvekkilinin ve eşinin şirketi münferiden temsil yetkisi ile yönettiklerini; ancak hem müvekkilinin hem de eşinin —devirlerin noterde yapıldığını; hem müvekkilinin hem de eşinin şirkette hissesi kalmadığını, bu nedenle müdürlükten de istifa ettiklerini;— ticaret sicilinden terkin ettirilmesine rağmen, şirketin mali müşaviri bildirmemesi nedeniyle davacının halen şirket yöneticisiymiş gibi ticari kayıtlarda yer aldığını; ancak hisselerini devrettiği tarihten itibaren müvekkilinin hiç bir şekilde şirkete gitmediğini, şirket toplantılarına katılmadığını, şirket yönünden herhangi bir karara katılmadığını ve işlem yapmadığını belirterek fiilen müdürlük görevinden ayrılmış olduğunun da belli olduğunu; bu nedenle müdürlük görevinin 11/05/2017’de sona erdiğinin sona erdiğinin tespiti ile o tarihten itibaren davalı şirketin yapmış bulunduğu işlemlerden sorumlu olmayacağının tespiti ve ticaret sicildeki müdürlük sıfatının terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalılar davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamışlardır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, şirket müdürlüğü görevinin 11/05/2017’de sona erdiğinin tespiti ve bu hususun ticaret siciline tescili ile sicilden müdürlük sıfatının terkinine ilişkindir.
Bilindiği üzere, Türk Ticaret Kanunu’nda yöneticinin istifası ile ilgili bir düzenleme yoktur. Ama, yönetici bir ticari temsilci olduğundan; Türk Borçlar Kanunu’nun hükümleri uygulanır. TBK 512 ile ticari temsilcilik her zaman istifa ile sona erer. Bu hüküm ticari şirkette de uygulanır. Zira, limited şirketlerde müdürlük zorunlu değildir. İstifanın kabulü diye bir müessese Borçlar Kanunu’nda da mevcut değildir. Bu nedenle istifa için müdürün istifa iradesini bildirmesi yeterlidir. Şirket yöneticisi bir ticari temsilci olduğundan TBK’nun 547 ve 550. Maddeleri ile birlikte değerlendirilmesi sonunda;
Somut olayımızda, şirket kayıtları getirtilmiş olup, şirketin ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ve —— firma sicil bilgilerine göre, 11/05/2017 tarihinden itibaren tek ve yegane ortağı—– Bu şahıs davacımızın ve eşinin hisselerini almak suretiyle şirkete 11/05/2017’de ortak olmuştur. Davalı şirketin ticari kayıtlarından —— davacımızın ——– temsil yetkisinin kaldırıldığı ve yöneticiliğinin sona erdiği de anlaşılmıştır. Davacımızın da davasının kabulü için şirkete 11/05/2017 itibariyle yöneticilikten istifa ettiğine dair istifa dilekçesini verdiğini ispat etmesi yeterli olup; davacı tarafından bizzat şirketten alınıp getirilen şirket karar defterinin incelenmesinde, gerçekten 11/05/2017 tarihinde davacımızın şirkete yöneticilikten istifa ettiğini bildirdiği, gerekli işlemlerin yapılmasını ve ticaret sicilde istifasının tescil ettirilmesini talep ettiği görülmüştür. Bunun üzerine şirket tarafından da 16/05/2017 tarihinde 1 nolu karar alınmak suretiyle ve karara artık şirketin tek ortağı olan ——- tarafından imzalandığı; kararda şirket ortaklığı sona ——–müdürlükten ayrılmasına karar verildiği görülmüştür.
Hal böyle olunca, davacının 11/05/2017 tarihi itibariyle istifa iradesini şirkete bildirdiği, şirket yöneticiliğinden istifa ettiğini bildirdiği, sicilden terkinini talep ettiği anlaşıldığından ve bu kabule dahi muhtaç bulunmadığından; davacının 11/05/2017’den itibaren şirket yöneticiliğinin sona ermiş bulunduğunun tespitine karar verilmiştir. Mahkememizce verilen bu tespit kararı içinde 11/05/2017’den itibaren şirketin işlemlerinden şirket müdürünün şirkete karşı sorumlu olmayacağına ilişkin tespit zaten vardır. Bu nedenle ayrıca bir de bu hususta karar verilmesine gerek görülmemiştir.
Ancak, davacının söz konusu kararımızın ticaret siciline tescili ve şirket yöneticiliğinden bu karar çerçevesinde sicilden terkinine ilişkin talebi; bu talep idari işlemi gerektirdiğinden karar verilememiştir. Zira, bu tür bir karar ticarit sicilindeki kaydı nazara alarak şirketle ilişkiye giren üçüncü şahısların haklarını zedeleyici nitelikte olup, ancak davacının şirket tarafından bildirimle yöneticiliğine ilişkin sicildeki kaydın terkini mümkündür. Ancak, mevcut durum bundan böyle üçüncü şahıslarca bilinmesi için mahkememiz kararının sicile açıklayıcı şerh olarak konulmasına karar verilmiş, bu yönden hüküm oluşturulmak suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
Davalılardan ——, dava konusuna nazaran mecburi davalı olduğundan onun aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş; davacının istifasını bildirmesine rağmen işlem yapmayan şirkete yargılama giderleri ve vekalet ücreti yüklenmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
Davacının 11/05/2017 tarihi itibariyle şirket yöneticiliğinin sona ermiş bulunduğunun tespitine,
Ancak, tescil işlemi idari bir işlem olduğu için——- hükmü oluşturulmasına gerek bulunmadığına,
Karar kesinleştiğinde gereği için yeterli suretin——– Müdürlüğüne gönderilmesine,
Dava maktu harca tabii bulunduğundan maktu harçtan eksik 10,00 TL harcın davalı …den alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 88,80 TL başvuru ve peşin ilam harcının tamamı ile 5 davetiye gideri 95,00 TL’nin toplamı 183,80 TL yargılama giderinin davalı …den alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki —- gereğince davacı lehine maktu vekalet ücreti taktirine, 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …den alınarak davacıya verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.