Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/271 E. 2021/986 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/271 Esas
KARAR NO: 2021/986
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/05/2019
KARAR TARİHİ: 22/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ——– sigortasını sağladığı dava dışı sigortalı — sayılı fatura muhteviyatı— ürünün taşınması işini davalı şirketin üstlendiğini, emtianın —- bildirilmesi üzerine sigortalının da davalı şirkete noter aracılığı hasar ihbarı keşide ettiğini, durumun müvekkiline de bildirilmesi üzerine görevlendirilen —– yaptığı inceleme sonucunda, davalı şirketin üstlendiği —– işinin tabi olduğu kurallara göre tazminat bağlamında sorumluluğunda olan zararı —olarak belirlediğini, müvekkilinin görevlendirdiği eksperin saptadığı miktarın karşılığı olan —- tarihi itibariyle sigortalısına ödediğini, arabuluculuk görüşmelerinden netice alınamaması üzerine gerçek zarar ekspertiz raporu ile belirlendiği üzere ——- olmakla birlikte bu aşamada 6100 Sayılı HKM 109. Maddesinin vermiş olduğu haklara dayanarak —- asıl alacak üzerinden işbu davanın açıldığını beyan etmek ve müvekkilinin fazlaya ilişkin haklarını da saklı tutmak suretiyle, davalının somut olaydaki sorumluluğunun tespiti ile bu aşamada müvekkilinin — rücuen tazminat alacağının, tazmin edildiği—– tarihinden itibaren işleyecek en yüksek oranda ticari avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline ve davacı sigorta şirketine ödenmesine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin de davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacının —– tarihinde yapılan — fark edildiği beyan edilen hasar için abonman sözleşmesine bağlı olsa da iddia edilen hasarın belli olduğu tarihten sonra düzenlediği —– tarihli — kapsamında yaptığı ödemenin hatır ödemesi niteliği taşıdığını, bu yüzden de —- üzere ödenen tazminatın rücu konusu yapılamayacağını, rücuen talep edilebilecek miktarın ise gerçek zararın tespiti suretiyle belirlenmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemesi kaydıyla işbu davada davacının tazmin ettiği meblağ — olmasına rağmen peşin harcı —- üzerinden yatırdığını, bu durumun kısmi dava hakkını kötüye kullanma anlamına geldiğinden eksik yatırılan peşin harç dolayısıyla derdest davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, her halükarda işbu davada tartışılan hava yolu taşıma işinin tabi olduğu —maddesi hükmü uyarınca müvekkilinin toplam—-olduğunu, emsal —- da hükmolunduğu üzere aşan miktardan sorumlu olmadığını, dava konusu alacağın haklılığı ve varlığı tartışmalı olduğundan davacının ödeme tarihinden itibaren değil ancak dava tarihinden itibaren faiz isteyebileceğini beyan etmek suretiyle, davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE; Dava; nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan emtianın taşınması sırasında hasarlanmasından dolayı sigortalıya ödenen hasar bedelinin TTK’nun 1472.maddesine göre davalıya rücu edilmesi istemine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacı tarafından dava dışı sigortalısına ödenen halifeyet nedeniyle ve sigorta poliçesi gereğince davalı taşıyıcıdan talep edilebilecek ise miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası — alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyada mübrez bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli raporun sonuç bölümünde; Davalının somut olayda davacıya karşı sorumlu tutulabileceği azami tazminat miktarının —- ile sınırlı olacağı ve davacının alacağına talep paralelinde avans faizi oranında ticari faiz de yürütülebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda dosya— bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi tarafından tarafından düzenlenen —- tarihli raporun sonuç bölümünde; Dava konusu rücuen tazminat talebine konu olan hasarın davalının sorumluluğundaki hava yolu taşıması sırasında meydana geldiği, hasarlanan emtianın gerçek zarar tutarının, — olacağı, Davalının meydana gelen zarardan dolayı —– meydana geldiğini bildiği sübuta eren sigortalının, bu bilgi sonrası yaptırdığı —- poliçesinin, bağlı olduğu abonman poliçede var olan geç ihbar kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, mezkur poliçelerin meydana gelen rizikoya sigorta örüntüsü sağlayamayacağı, ödenen hasar tazminatının teminat kapsamında olamayacağı, Teminat kapsamında olmayan ödemenin bir lütuf ödemesi— sayılacağından, bu tür bir ödeme ile oluşmayan halefiyete dayanarak, TTK 1472 madde kapsamında davacının rücuen tazminat talebinin yerinde olamayacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına göre, davacı sigorta şirketi tarafından nakliyat emtia abonman sigorta poliçesi ile sigorta teminatı altına alınan emtianın yurtdışına taşınmasının davalı şirket tarafından üstlenildiği, dava konusu rücuen tazminat talebine konu olan hasarın davalının sorumluluğundaki hava yolu taşıması sırasında meydana geldiği, hasarın meydana geldiği taşımaya ait abonman sözleşme tahtında düzenlenen münferit poliçenin düzenlenme tarihinin, rizikonun gerçekleştiğinin emtia üzerinde hak sahibi olan gönderen tarafından bilinmesinden sonraki tarihe ait olduğu, sevkiyat ihbarının, riziko gerçekleştikten sonra olduğu tespit edilmiştir. Davacının sigortalısının geç sevkiyat ihbarının mücbir bir sebebe dayandığına dair bir verinin dosya kapsamında yer almadığı, rizikonun meydana geldiğini bildiği sübuta eren sigortalının, bu bilgi sonrası yaptırdığı münferit sigorta poliçesinin, bağlı olduğu abonman poliçe de var olan geç ihbar kapsamında değerlendirilemeyeceği, poliçelerin meydana gelen rizikoya sigorta örüntüsü sağlayamayacağı, davacının düzenlediği poliçe ile teminat sağlanamadığı için teminat kapsamında olmayan ödemenin bir lütuf ödemesi sayılacağından, davacının alacağını dayandırdığı halefiyet kapsamında rücu edemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 243,85 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 184,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
7-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.. 22/12/2021