Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/249 E. 2019/1446 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/249 Esas
KARAR NO : 2019/1446

DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, Bakırköy ——. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyasına kayıtlı olan —- tarihli Hakem Heyeti Kararının müvekkilinin aleyhine olduğunu; Hakem Heyetine ilişkin dosyada davacının ——-olduğunu, kendilerinin davalı konumunda bulunduklarını; davacı —- Şirketinin müvekkili şirketin —- projesinden —— bağımsız bölümleri satın aldığını, yüklenici müvekkilinin gayrimenkul satış vaadi ile 24 ayda daireleri teslim etmeyi vaad ettiğini, geç teslimden dolayı müvekkiline ihtar çekildiğini, kira kaybı nedeniyle m2 bazında—– talep ettiklerini ve neticede —- kira kaybı ile geç teslimden dolayı —- cezai şartın tahsiline karar verilmesini hakem heyetinden istediklerini; o dosyada yapılan tahkim yargılaması sonunda müvekkilinin —– sözleşme ile kararlaştırılan ifaya ekli cezai şart alacağı ve —- cezai şartı aşan zarar tazmini toplamı —– temerrüt tarihi olan— işleyecek faizi ile müvekkilinden tahsiline karar verildiğini;
Oysa, satın alan——- dairelerin teslimi şeklinde gerçekleşen ifayı çekincesiz kabul ettiğini; bu nedenle artık hakem kararına dayanak olan taleplerde bulunma hakkının düştüğünü; davacı tarafın tadil sözleşmesine dayansa da hangi sözleşmenin tadil olduğunun belli olmadığını; gecikmenin hava şartları ve ekonomik koşullar gibi mücbir sebeplerden kaynaklandığını; hakem heyetine de savunma olarak vermelerine rağmen bu savunmaların değerlendirilmediğini belirterek, hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı – karşı davacı vekili, davacının hakem kararının iptaline ilişkin taleplerinin yerinde olmadığını, reddi gerektiğini; kendilerininde hakemden talep ettikleri ancak kısmen kabul edilen talepleri ile ilgili olarak hem cezai şart olan —-hem de kira kaybından kaynaklanan —- birlikte karar verilmesi gerekirken, hakem heyetince “ceza koşulunun düzenleme şekli itibariyle, cezai şartla birlikte kira kaybının tamamı istenemez. Ancak ceza koşuluyla karşılanmayan kira kaybı zararının istenebileceğine” dayanılarak sadece — hükmedilmesinin yerinde olmadığını, zaten hakem heyetinde yer alan —– bu hususta karşı oyunun bulunarak, isteğin tamamının kabulünün gerektiğini bildirdiği; bu nedenle karşı tarafın davasının iptali ile müvekkilinin karşı davasının kabulü ve ——- daha davacı – karşı davalıdan faizi ile tahsiline karar verilmesini savunduğu ve iddia ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, hakem kararının iptaline ilişkindir.
Dava, Bakırköy —- Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış; Bakırköy—- Asliye Ticaret Mahkemesinin— sayılı dosyasında hakem heyetinin —- olması ve mahkememiz sahasında bulunması sebebiyle yetkisizlik kararı verilmiş; yetkisizlik kararı süresi içinde temyiz edilmemiş; bu nedenle Yargıtay —- Hukuk Dairesinin—— Karar sayılı ilamı ile süresinden sonra yapılan temyiz sebebiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş, karar kesinleşmiş ve karar gereğince dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava, hakem kurulu kararının iptaline ilişkin olup, 7101 sayılı yasa ile değişik HMK’nun 439/1 maddesine göre Hakem Kurulu Kararlarına karşı açılan iptal davalarında, Bölge Adliye Mahkemesi görevlidir.
—– tarihli resmi gazetedede yayınlanarak yürürlüğe gire 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkındaki kanununu 57. Maddesi ile HMK’nun 410. Maddesinde “tahkim yargılamasnıda, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkeme, konusuna göre tahkim yeri Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemesidir. Tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli mahkeme konusuna göre Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemesi, yetkili mahkeme ise davalının —– oturduğu yer veya işyeri mahkemesidir” şeklinde değiştirilmiştir. 7101 sayılı kanunun 60. Maddesi ile iptal davasını düzenleyen HMK’nun 439/1 maddesinde de değişikliğe gidilerek, bu maddenin 1. Fıkrasında yer alan “tahkim yerindeki mahkemede” ibaresi “tahkim yeri Bölge Adliye Mahkemesinde” şeklinde, 5. Fıkrasında yer alan “mahkeme” ibaresi ise, “Bölge Adliye Mahkemesi” şeklinde değiştirilmiştir.
Yapılan bu değişiklikler sonunda, hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabileceği, iptal davasınında tahkim yeri Bölge Adliye Mahkemesi olacağı ve iptal davasının öncelikle ve ivedilikle görüşüleceği belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 410 ve 439. Maddesinde yapılan değişiklikler mahkemenin görevine ilişkindir. 7101 sayılı kanunda görev kuralına ilişkin yapılan değişikliklerin eldeki davalara uygulanıp uygulanmayacağı konusunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu hususta geçiş hükmü de düzenlenmemiştir. Hal böyle olunca 6100 sayılı HMK’nun geçici 1/1 maddesinde “bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri kanunun yürürlüğe girmesinden önce tarihte açılmış davalarda uygulanmaz” düzenlemesi ile geçici 3/3 maddesinde yer alan ” bu kanunda Bölge Adliye Mahkemelerine görev veren hallerde bu mahkemelerin göreve başlamalarına kadar 1086 sayılı kanunun bu kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır” hükmü yer almakta ise de; bu maddeler 6100 sayılı kanun ile yapılan düzenlemelere ilişkin olup, 7101 sayılı kanun hükümlerini de kapsadığı kabul edilemez.
Görevle ilgili düzenlemeler aksine hüküm yoksa kamu düzenine ilişkin olmalarından dolayı derhal yürürlüğe girer ve taraflar ileriye sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu nedenle yeni bir kanunla kabul edilen görev kuralları geçmişe de etkilidir. Yani davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme yeni bir kanun ile görevsiz hale gelmişse, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekir.
Bu nedenle, iş bu dava açıldığında görevli olan mahkememizin yukarıda izah edilen yasal değişiklikler ile görevsiz hale gelmiş bulunduğu değerlendirilerek; aşağıdaki görevsizlik kararı tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVA DİLEKÇESİNİN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi olduğuna,
Görevsizlik kararımız kesinleştiğinde süresi içinde başvuru olursa dosyanın görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede nazara alınmasına,
Ancak, taraflar yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvurmazlarsa o vakit bu süre geçtikten sonra yapılan başvurularda dosyanın açılmamış sayılmasına,
Dair karar, mazeretli kabul edilen taraf vekillerinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi.