Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/21 E. 2019/1037 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/21 Esas
KARAR NO : 2019/1037

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2014
KARAR TARİHİ : 17/09/2019

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan —- arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, bu ilişki çerçevesinde adı geçen davalıya cari hesap ekstresinde görüleceği üzere 66.610,88 TL tutarlı —-şubesinin — tarihli çekin keşide edilerek verildiğini, yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle çekin gününde ödenemediğini ve karşılıksız işlemi gördüğünü, bunun üzerine davalı ..– çeke mahsuben ödeme yapıldığını, çek tutarının 66.610,88.-TL olmasına rağmen ödeme toplam tutarlarının 51.610,88 TL olduğunu ve bakiye olarak 15.000.00.-TL borçlarının kaldığını, davalılardan …’un diğer davalı şahsın — çalışanı olduğunu, sanki yetkili hamil kendisi imiş gibi davranarak ödemelerden tamamen haberdar ve kötüniyetli bir şekilde 29.8.2014 tarihinde İstanbul Anadolu —. İcra müdürlüğünün 2014/16064 esas sayılı dosyasında müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlattığını, bu durum üzerine davalılarla yapılan görüşmede işlemin zuhulen yapıldığı belirtilerek müvekkilinin oyalandığını, 15.000.00.-TL borcun ödenmesi halinde zuhulen açılan dosyanın kapatılacağının belirtildiğini, bunun üzerine cari hesapta görülen ve çekten bakiye kalan 15.000.00.- TL nin davalılardan —-avukatı olan ——- hesabına çeke mahsuben ödeme yapıldığını, böylece çekten dolayı başkaca borçlarının kalmadığını , buna rağmen icra dosyasının kapatılmadığı gibi sanki ödemeler yapılmamış gibi hareket edilerek haciz için işlem yapılacağı, hacze gelineceği bilgisinin öğrenildiğini belirterek, İstanbul Anadolu — İcra müdürlüğünün 2014/16064 esas sayılı dosyasından başlatılan takipten dolayı borçlu olmamaları nedeniyle takibin iptaline, davacının davalılara 17.860,88 TL borçlu olmadığının ve borçlu olduğu 15.000.00 TL nin ise davalılardan …’un avukatına ödendiğinin tespiti ile kötüniyetli davalı alacaklıdan %20’den aşağı olmamak üzere tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekili ; davanın hukuka ve usule aykırı olduğunu, dava dayanağı olan icra konusu çekin 23.5.2014 keşide tarihli ve 66.610,88.-TL bedelli çek olup, keşidecisinin davacı şirket olduğunu, müvekkilinin ise çekin en son hamili olup, çekin arkasında birçok cirantanın isminin mevcut olduğunu, çekin bankaya götürüldüğünde karşılıksız çıktığını ve iyiniyetli olarak ödeme yapılmasının beklendiğini, çek bedelinden 33.750.00.-TL sinin —————— tahsil edildiğini ancak daha sonra herhangi bir ödeme yapılmaması sebebiyle bakiye çek bedeli için takip başlatıldığını, davacının çek tutarından 51.610;88.-TL’yi cirantalardan ——-ödemiş olduğunu iddia etmesinin çekin son hamili olan müvekkilini bağlamayacağını, müvekkilinin bu ödemeden haberi olmadığı gibi haberi olsa dahi kendisini ilgilendirmeyeceğini, müvekkilinin çek alıp çekin ise karşılıksız çıktığını, davacı şirketin müvekkilinin 82 yaşında olduğunu ve hiçbiryerde çalışmadığını bildiğini, sadece dosyayı yanıltmak için bir takım iddialarda bulunduğunu,—- yanında ———- olarak çalışan kişinin cirantalardan —- olduğunu, vekil olarak tarafının hesabına paraların gönderildiğini, kendisinin ise harici bu tahsilata istinaden icra dosyasına beyanda bulunduğunu, harçların ödendiğini, 15.000.00.-TL’nin ödenmiş olduğunun tespitine dair davada hiçbir hukuki yararın olmadığını, çünkü taraflarınca bu meblağı kabul etmeme veya kısmi ödeme yapılmasından sonra buna aykırı herhangi bir işlem yapılmasının söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddine, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, tedbirin kaldırılmasına dair taleplerinin kabul edilmemesi halinde ise eksik ödenen tedbir bedelinin davacıya tamamlattırılması için kesin süre verilmesini ve davacıdan % 20’den aşağı olmamak üzere tazminatın tahsilini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, davacı şirket tarafından davalılar aleyhine keşide ettiği ve vadesinde ödenmediği için kısmi takip konusu yapılan çeke istinaden fazladan yapıldığı iddia edilen tutarın tarafına iadesi ve söz konusu çekten dolayı borçlu olunmadığının tespitine yönelik açılmış menfi tespit davasıdır.
Mahkememizin ——— Esas ve — Karar sayılı davanın kabulüne ilişkin karar, Yargıtay —-.Hukuk Dairesince — tarih — sayılı kararı ile “Dava, icra takibine konu çekten dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı keşideci, davalı ….—- lehtar, diğer davalı … ise ara cirantalardan sonra çeki ciro yolu ile temlik alan yetkili hamil konumundadır. Davalı … iyi niyetli 3. kişidir. TTK’nın 687. maddesinde “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defi’leri başvuran hamile karşı ileri süremez ; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle iyi niyetli hamil …’un çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket edip etmediği hususu araştırılmaksızın bu davalı hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilerek, bozularak geldiği anlaşılmakla; davalı vekili bozmaya uyulmasını talep etmiş, Mahkememizce, Yargıtay —–Huk. Dairesinin 2017/5461 E. 2018/5260 K: sayılı kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekiline davalı … yönünden çek iktisabı konusunda bilerek borçlunun zararına hareket ettiğine ilişkin tüm delilerini bildirmesi yemin deliline dayanıyorsa yemin metnini hazırlaması konusunda iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde mevcut duruma değerlendirme yapılarak yemin delilinin de kullanmayacağının kabul edileceğinin ihtarına karar verilmiş ancak beyanda bulunarak yemin metninin hazırlanmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili davayı takip ettiklerini bildirerek müvekkili yönünden davanın reddini talep etmiştir.
Davanın İİK 72 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, İstanbul Anadolu —-.İcra Müd.2014/16064 E. Sayılı dosyası ile davalı alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığı,Mahkememizin —-. Sayılı dosyası ile teminat karşılığında dava sonuna kadar takip dosyasına yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verildiği, Mahkememizce daha önce davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay —-.Hukuk Dairesinin 2017/5461 E-2018/5260 K sayılı kararı ile Bozularak yeniden yapılan yargılamada,davacının keşideci davalı … ———–lehdar diğer davalı …—– ara cirantalardan sonra çeki ciro yolu ile temlik alan yetkili hamil olduğu, ve iyiniyetli 3. Kişi olduğu, TTK 687 maddesine göre poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi aralarında doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri başvuran hamile karşı ileri süremeyeceği ,meğerki bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olduğu hallerin ayrık durum olarak değerlendirileceği, Yargıtay —-.Hukuk Dairesinin Bozma kararından sonra davacı vekiline davalı alacaklının bile bile borçlunun zararına hareket ettiğine ilişkin delillerini bildirmesi , bildirilmediği takdirde delil listesinde yemin deliline dayanılmış olması nedeni ile yemin hakkını kullanıp kullanmayacağı konusunda çıkarılan meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen delil bildirilmediği gibi yemin hakkını da kullanmadığı anlaşılmakla , davacı tarafından açılan davanın davalı kambiyo senedinde şeklen 3.kişi hamil olması nedeni ile TTK 687 maddesi gereğince reddine, tedbir kararı ile takip durdurulmuş olduğundan davacının İİK 72/4 maddesi gereğince asıl alacağın % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Takip durdurulmuş olması sebebiyle davacının İİK 72/4 MD. gereğince 32.860,88 TL nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine,
3-Peşin alınan 305,05 TL harçtan alınması gerekli 44,40 TL harcın mahsubu ile 260,65 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2019 yılı —– tarifesi uyarınca davalı … yararına taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı …’un yaptığı yargılama gideri olarak 20 TL nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Taraf vekillerinin yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.