Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/19 E. 2022/60 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/19 Esas
KARAR NO : 2022/60

DAVA : Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 10/06/2015
KARAR TARİHİ : 09/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili mahkememizin—- Sayılı dosyaya vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, Davalının ithal ettiği —- numaralı —- aldığını,— — tarihinde— yapıldığını, —-tarihinde arızalandığını, arızanın giderilemediğini, davalının kusurlu bir şekilde üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini iddia ile sözleşmeye aykırılık sebebi ile —– kullanılamamasından kaynaklanan 1.000,00TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dosyaya sunduğu — belgesinde davacının adı ve imzası bulunmadığını, ——— yazılı olup dosyaya sunulan fatura okunmamakta ancak — formunda da müşteri olarak — imzasının bulunduğunu Davacının taraf ehliyeti bulunmamakta olup aksine delil dosyada bulunmamakta olup HMK 114. Madde gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, müvekkiline müşteri tarafından bugüne kadar arıza konusunda bir müracaatın olmadığını, müvekkilinin — belgesi üzerinde — müşteriye ulaştığını, dava konusu —- kendisinin satın aldığını ancak ——.— sattığını ve ciddi herhangi bir arızasının olmadığını bildirdiğini, Davacı … vekili olarak dosyaya sunulan vekaletname incelendiğinde vekillerin aynı zamanda ——— olduğu anlaşılmıştır.——Davacı ——- sözleşmesi feshedilmiş ve Ticaret Mahkemelerinde görülen davalar nedeniyle aramızda husumet bulunmaktadır. Davanın haksız ve kötüniyetle açıldığının ortada olduğunu, esasa ilişkin olarak da dava konusu —- ayıplı olmadığını, alıcının veya iş sahibinin ürünü muayene etmesi ve bir ayıbın ortaya çıkması halinde bunu —verene ihbar etmesi gerektiğini ancak müvekkili şirkete usulüne uygun hiçbir bildirim yapılmadığı gibi makinenin satılmış olduğunu , davacının — sözleşmesinden faydalanmasının söz konusu olmadığını, zira davacı makinenin kendisinden kaynaklanan bir kusur olmayıp tamamen kullanıcı hatasından dolayı —– meydana geldiğini savunarak davanın öncelikle usulden reddi, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle ayıplı satılan malın ayıplı olmasından kaynaklı tazminata hükmedilmesine ilişkindir.
Dava ilk olarak Mahkememizin—-. Sayılı olarak açılmış, yapılan inceleme sonunda ——- tarihli karar ile “HMK. Nun 114/1-g mad. Uyarınca davacının yatırması gereken gider avansını yatırmamış olması nedeni ile davanın dava şartı yokluğu sebebi ile HMKnun 115/2 mad. Uyarınca usulden reddine” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, işbu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle yapılan temyiz incelemesi sonunda,
—–tarihli ilamı ile “Mahkemece HMK’nın 120. maddesi uyarınca —– bilirkişi ücreti, gider avansı olarak nitelendirilerek gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de dava açılırken ——- gider avansı yatırıldığı, mahkemece gider avansı olarak nitelendirilen 300,00 TL’nin gider avansı olmayıp HMK’nın 324/2. maddesinde yer alan delil avansı olduğu, kaldı ki bu miktarın süresi içerisinde yatırıldığı anlaşıldığından, mahkemece davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamış” gerekçesi ile mahkememiz kararının BOZULMASINA karar verilmiştir.
Yargıtay bozma kararından sonra dosya mahkememizin —-sayılı Esasına kaydedilmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacı ile davalı arasında gerçekleşen —— sözleşmesinden ——-satın alınıp kurulumunun yapıldıktan sonra —- arızalınıp arızalnmadığı tarafların sözleşmeden kaynaklı edinmlerini yerine getirip getirmediği, davacının taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı, sözleşmeye aykırılık sebebiyle —makinanın kullanılmasından; dolayı —- tazminatının davalıdan tahsil edilip edilmeyeceği, dava konusu makinanın ayıplı olup olmadığı, süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığına yönelik olduğu görüldü.
Tarafların delilleri toplanmış, dava konusu makinenin bulunduğu yerde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi raporu alınması için —— Hukuk Mahkemesine talimat yazılmıştır.
—— alınan bilirkişi raporunda; Yapılan keşif neticesinde dava konusu ——edilmiştir. Davacı ——– üzerinden gerekli bildirimleri ve — davalı —– içinde bildiği tespit edilmiştir. —–giderilmesi için——– önerilerinin ilk dört maddesini uygulamış ancak arıza giderilememiştir. Son olarak arızanın giderilmesi için yapılması önerilen “——— çözümünü davalı — ettiği tespit edilmiştir. Ancak arızanın giderilebilmesi için gereken değişim davalı tarafından yapılmadığı tespit edilmiştir. —– davacının— beklemekte olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davalı vekili duruşma keşfin yokluklarında yapıldığını, incelenen — olmadığını — itiraz etmesi üzerine yeniden talimat yazılmıştır.
—- ile alınan bilirkişi raporunda; Mahkeme heyeti ile yapılan keşif neticesinde dava konusu —– numarasının — olduğu,—— arızasının devam ettiği ve çalışmaz durumda olduğu, sonuç olarak — içerisinde onarılması gereken ayıplı mal olduğu tespit edildiğini bildirmiştir.
Davalı vekili son celsede; “önceki dilekçelerimizi tekrar ederiz, husumet itirazımız devam etmektedir, davacının dava açıldığı tarihte davacı sıfatı yoktur, rapora itiraz etmiştik— süresinde değildir, bu aşamada davacının iddiasını —yoktur, davanın reddine karar verilsin” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle —- malın ayıplı olmasından kaynaklı tazminata hükmedilmesine ilişkin olup, davacının dosyaya sunduğu ————davacının adı ve imzası bulunmamaktadır.—– dosyaya sunulan —- imzası bulunmaktadır. Davacının — bulunmamadığı, aksine — bulunmadığından davanın hmk 114-115 maddeleri gereğince davacının dava açma ehliyeti bulunmadığından, aktif dava ehliyeti olmadığından usulden reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-DAVANIN HMK 114-115 MADDELERİ GEREĞİNCE DAVACININ DAVA AÇMA EHLİYETİ BULUNMADIĞINDAN, AKTİF DAVA EHLİYETİ OLMADIĞINDAN USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafça yapılmış 2.304,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4—– tarifesi uyarınca —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 80,70 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 187,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 107,16 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.