Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/188 E. 2020/394 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/188 Esas
KARAR NO : 2020/394
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2018
KARAR TARİHİ : 23/09/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili ————— dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirketin ———– adı altında eğitim faaliyetine devam ettiğini, davalının kullanmış olduğu sosyal medya adresinden müvekkilinin işletmesini ve personelini hedef alan gerçek ile bağdaşmayan tamamen iftira mahiyetinde paylaşım yaptığını, müvekkili firmanın ticari itibarını zedelediğini, okuldaki öğrencilerin velilerinin uyarıları neticesinde davalının yapmış olduğu paylaşımdan haberdar olduklarını, daha sonra davalının paylaşımını dayanak göstererek birçok öğrencinin kayıtlarının iptal edildiğini, davalının ikametinin okula uzak olması nedeniyle yapmış olduğu paylaşımda haksız olduğunu, davalı ile müvekkili şirketin sorumlusunun görüşmesinde davalının canının istediği için paylaşımı yaptığını söylediğini, davalının canı isteyerek yapmış olduğu mesnetsiz iddialarının müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini ve maddi olarak zarara sebebiyet verdiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile —- maddi tazminat, —— manevi tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize verdiği — tarihli ıslah dilekçesinde; — maddi tazminat talebini ———– arttırdıklarını belirterek maddi zarara ilişkin taleplerini ıslah olunan tutar üzerinden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ————–Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının beyan ettiği sosyal medya paylaşımı ile kendisinin paylaşmış olduğu iletinin özü itibari ile aynı olmasına karşın kesinlikle paylaştığı yazı ile birebir aynı olmadığını, annesinin evinde iken yan tarafta bulunan davacı şirkete ait yuvadan yüksek seslerin geldiğini, cama çıkıp yarım saat kadar sesleri dinlediğini, hatta okulun önünde çocuklardan birinin dayısı ile seslerin normal olmadığı hususunda teyitleştiğini, daha öncesinde okuldaki böyle bir duruma şahit olduğunu, okulu uyardığını, ancak yanlış anlaşılma denilip durumun geçiştirildiğini, tekrar aynı şiddete şahit olunca ———- davacı kurumu şikayet ettiğini, okulun resmini kendi sayfasında paylaştığını, davacıya karşı herhangi bir hakarette bulunmadığını, şahit olduğu olay karşısında duyarsız kalamadığını, davacının belirttiği gibi canının istediği yönünde bir beyanının olmadığını, okul yöneticisi ile yaptığı konuşmalardan bu durumun anlaşılacağını, paylaşımının sosyal duyarlılık kaygısı ile yapıldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine ilişkindir.
Dava ilk olarak ——Asliye Hukuk Mahkemesinin —- görülmekte iken mahkemece yapılan yargılama sonunda —– tarihli kararı ile verilen Görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmekle mahkememizin ———- sayılı esasına kaydedilmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davalının sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımın TTK 55 .maddesi gereğince davacının ticari itibarini zedeleyip zedelemediği, davalının yapmış olduğu bu paylaşımın sosyal duyarlılık kapsamında olup olmadığı, davacının bu paylaşımdan dolayı herhangi bir maddi ve manevi zararının olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın göstermiş olduğu tanıkları davetiye ile çağrılmak suretiyle duruşmada dinlenmişlerdir.
Tarafların delilleri toplanarak, belirlenen inceleme gününde dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda; Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Davacı Şirketin Ticari Defterlerindeki kayıtları ve Mali Tabloları üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmelere göre, yüce mahkemenin Davacı Şirketin Davalı yandan Tazminat talep edebileceği yönünde hüküm kurması halinde, Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacı şirketçe talep edilebilecek Maddi Tazminat tutarı —–düzeyinde hesaplanmakta olup, Davacı Şirketin Talebinin ——– olması ve Taleple Bağlılık İlkesi gereği; Davacı Şirketin —- Maddi Tazminat Talebinde isabetsizlik bulunmadığı, Davacı şirketçe talep edilen ——— MANEVİ TAZMİNAT hususunda takdirin Yüce Mahkemeye ait olacağı sonuç ve kanaatlerine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle TTK 55 maddesi kapsamında maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine ilişki olup, Davacı tarafın göstermiş olduğu tanıkları davetiye ile çağrılmak suretiyle duruşmada dinlenerek tarafların delilleri toplanarak, belirlenen inceleme gününde dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilerek düzenlenen mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak;maddi tazminat tutarının ——— düzeyinde olduğu,
Haksız rekabet TK m.58’in içeriğinden anlaşılacağı üzere temelinde haksız fiil olup haksız fiilin özel bir türüdür. Tarafların birbirine rakip olma zorunluluğu bulunmadığı, rakip dışındaki kişiler tarafından girişilen ve ilgiliye doğrudan çıkar sağlamayan haksız rekabetin ————- söz konusu olabileceği, davalının kendinde bir yarar sağlamış olmasının gerekmediği, davalının oluşan haksız rekabetten kusurlu olmasının gerekmediği, mağdurun yani davacının zarar görmüş olmasının gerekmediği, davalının sosyal medyadan yapmış olduğu paylaşım sonucu davacının zarara uğradığı, gerek defter ve kayıtlarda gerekse de dinlenen tanık beyanlarında sabitlenmiş olup iş bu nedenle maddi tazminatın belirlenmesinde dosyadaki belgelere ve dinlenen davacı tanık beyanlarına itibar edilerek ile maddi tazminat talebinin TBK’nun 50. Maddesinde uğranılan zarar miktarının tam olarak ispat edilememesi halinde hakimin olayların olağan akışı ve zarar görenin aldığı önlemleri de göz önünde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirlemesinin açık hükme bağlanmış olması, nedeniyle davacının dava değerini artırarak talep ettiği maddi tazminatın kadri maruf olabileceği kanaatine varılarak maddi tazminat talebinin TTK 55/1 maddesi gereğince Mahkememizce davacının faaliyetlerini gereksiz yere incitici açıklama niteliğinde bulunmuş; TTK54 maddesi gereğince de Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması ile rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırı olup davanın maddi tazminat talebi yönünden kabulü ile —- dava tarihinden itibaren, ———– ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat talepleri yönünden;BK m. 58’e göre ise, kişilik değerlerinin ihlalinden zarar gören ancak manevi tazminat açabilir. TBK m. 56’ya göre beden bütünlüğünün ihlali ve destek kaybından dolayı yalnız gerçek kişiler tazminat davası açabilir; tüzel kişilerin, insanlar gibi, bedensel bütünlüğü ve yaşama yetenekleri olmadığı için, bunların ihlali, dolayısıyla gerçek kişilerin manevi tazminat talepleri söz konusu olmayacağı gibi, tüzel kişilerin de destekleri ve bedensel bütünlükleri olmadığı için, bunların bu hususa ilişkin manevi tazminat talepleri de söz konusu olmayacağından kendisine yönelik bir hukuka aykırı eylem sonucu manevi zarara uğradığının kabul edilmesi için saldırıya uğrayanın o eylemlerden dolayı acı ve üzüntü duyması gerekmekte olup tüzel kişilerde bu durum olamayacağından manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-MADDİ TAZMİNAT TALEBİNİN TTK 55/1 MADDESİ GEREĞİNCE KABULÜ İLE,
—– dava tarihinden itibaren, —— ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-MANEVİ TAZMİNAT TABELİNİN ŞARTLARI OLUŞMADIĞINDAN REDDİNE,
3-TTK 59 maddesi gereğince iş bu karar kesinleştiği takdirde masrafı haksız çıkandan alınmak üzere trajı en yüksek gazetede ilanına,
4-Davacı tarafça yapılmış, 35,90 TL başvurma harcı, 514,04 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 254,21 TL ıslah harcı olarak toplam 809,35 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.091,20 TL masraf olmak üzere toplam 1.900,55 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 536,53 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat davası yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Alınması gereken 806,06 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 514,04 TL peşin harç ile 254,21 TL ıslah harcı toplamı 768,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 37,81 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ————– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 23/09/2020