Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/161 E. 2023/374 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/161 Esas
KARAR NO:2023/374
DAVA:Alacak (Abone Sözleşmesi Kaynaklı), Tazminat
DAVA TARİHİ: 27/05/2014
İSTANBUL—– DOSYASI İLE BİRLEŞEN—— KARAR
DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ: 02/02/2017
KARAR TARİHİ:10/05/2023

Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin maliki olduğu —- şasi numaralı —— sahip olan — plaka sayılı aracı ilk malikinden —tarafından düzenlenen—– yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile——-bedelle satın aldığını,———-plaka numarası ile adına trafik tescilini yaptırdığını, dava konusu aracın ——- tarihinde yolda seyir halinde iken stop ettiğini, aracın bir daha çalıştırılamadığını, aracın davalı———Tarafından sigortalandığını, sigorta süresinin 14.08.2012 tarihinde başlayıp üç yıllık olduğunu,—- ilçesinde —-yetkili satıcısı—— aracın triger kayışının koptuğu ve aracın motorunun komple değiştirileceğinin beyan edildiğini, müvekkilinin aracın motorunun değişmesi halinde değer kaybı olacağından yasal sürede ayıp bildirimi ve seçimlik hak beyanı yaparak, ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi hakkını kullandığı için ayıplı malı TKHK.30.maddesinin atfı nedeniyle BK.nun hükümlerine göre ayıplı malı iade ettiğini, iade edilen olan imalat hatalı ve dolayısı ile gizli ayıplı aracın aynı niteliklere sahip yeni bir araçla değiştirilmesini, yeni aracın trafiğe tescili ve plaka alınması için gerekli olan vergi, harç ve masrafların hesaplattırılarak ödenmesini, araç kiralama bedeli 5.841,00 TL.nin ödenmesini, manevi tazminat bedeli olarak3.000,00 TL.nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

CEVAP:Davalı ——- vekilinin —— harcandırma tarihli cevap dilekçesinde, özetle, davacının—- tarihli ihtarnamesiile sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediğini beyan ettiğini, taraflarından bedel iadesi talep ettiklerini, davacının talebinin müvekkili tarafından kabul edildiğini, ancak davacı aracın satış bedeline ilişkin hiçbir evrak sunmadığı gibi, fahiş rakamlar talep ettiğinden uzlaşma sağlanamadığını, davacının noter satış evrakını kaybettiği yönündeki beyanına güvendiğini ve kendisinden satış bedelini ispatlayacak bir evrak sunması istendiğini, satış bedelini iadeye hazır olduklarını şifahen bildirilmesine rağmen, davacı önce—— tarihinde yeni bir ihtarname ile bu kez araç değişim hakkını kullanacağını bildirdiğini,——– model bir araç ile değişimi için model yılı farkı ödemesi gerektiği bildirildiğinde ise huzurdaki davayı açtığını, dilekçede “aynı niteliklere sahip başka bir araçla degiştirilme “ ifadesi kullanılmış ise de, seçimlik haklar dışında bir talep söz konusu olamayacağından hakkın “ayıpsız misli ile değişim” yönünde kullandığı kanaati ile, ——— ayıpsız misli ile değişimi yönündeki talebini kabul ettiklerini, avukatlık ücretinin yarı oranında hükmünü talep ettiklerini, yeni aracın trafiğe tescil ve plaka alması için gerekli olan vergi harç ve masrafların talep edilemeyeceğini, ayrıca araç kiralama bedeli talebinin kabul edilemeyeceğini, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, ayrıca, araçta hasar incelemesi yapılması ve aracın borçtan ari teslime karar verilmesi gerektiğini, bütün bu nedenlerle, dava konusu ——- model araç üzerin hasar incelemesi yapılarak varsa hasarın onarımı ile yaratacağı değer kaybının bilirkişi marifetiyle hesaplanarak müvekkiline ödenmesini, ——– müvekkiline iadesini ve aracın ayıpsız misli ile değişimini, davacının sair taleplerinin reddini, reddedilen kısım yönünden vekalet ve masrafların davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

BİRLEŞEN ——– DAVA: Birleşen davanın davacı vekili dilekçesinde özetle; iş bu dosyanın —-dosyası ile birleştirilmesini, müvekkilinin maliki olduğu ——— numaralı aracın ayıplı olmasından dolayı dava tarihinden itibaren uğradığı zararlar toplamı 22.455,58 TL ve geçen süre için ikame bir aracın günlük kira bedeli olan 90,00 TL + KDV üzerinden tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

BİRLEŞEN DAVADA CEVAP : Davalı cevap dilekçesinde özetle; huzurda ki davada olduğu gibi, birleşen dava da davacının taleplerinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı müvekkilinin edimini yerine getirmemesi nedeni ile zarara uğradığı iddiasında olduğunu, oysa ilk dava cevap dilekçesinde bildirildiği üzere, davacının —– tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediğini beyan ettiğini, talebi şirketlerince kabul edildiğini, ancak davacı aracın satış bedelline ilişkin hiçbir evrak sunamadığı gibi, fahiş rakamlar talep ettiğinden uzlaşmanın sağlanamadığını, bu bakımdan esasen müvekkilinin temerrüde dahi düşmüş değilse de iyi niyetli davranan müvekkili ihtarnameye yanıt vermeye gerek görmediğini, davacının noter satış evrağını kaybettiği yönündeki beyanına güvendiğini, kendisinden satış bedelini ispatlayacak bir evrak sunmasını istemekle yetindiğini, davacının kötü niyetinin en açık göstergesi, davacı tarafından dosyaya sunulan ————tarihli ihtarnamesi olduğunu, zira davacı tarafından keşide edilen ihtarname de kendisine 55.000,00 TL bedel teklif edildiği ve bunu kabul etmediğini bildirilmekteyken, ilgili davada aracı 51.000,00 TL bedelle satın aldığının anlaşıldığını, kendi edimini yerine getirmeyen davacının zarar iddiasında bulunamayacağını, müvekkilinin kusursuz olduğunun dava dosyası ile sabit olduğunu, davacının araç kullanamamaktan doğan mağduriyetini gerçek ve samimi olmadığı gibi, dosyaya zarar iddiasına ilişkin sunulan tutarlı bir delilin mevcut olmadığını, kaldı ki davacının zarara uğramış olsa dahi, bu zararla ilgili kusuru bulunmayan müvekkilinden zarar tazmini talep edemeyeceğini, tüm bu sebeplerden dolayı birleşen davanın reddi ile ücreti vekalet ve masrafların davacıya yüklenmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE: Asıl davanın davacının maliki olduğu davalı şirket tarafından ithal edilen aracın ayıplı olmasından dolayı yeni bir araçla değiştirilmesi ve araç kiralama bedelinin tahsili talebine yönelik birleşen davanın ise dava konusu araç için ödenen taşıtlar vergisinin, çekici ücretinin ve araç kiralama bedelinin tahsiline ilişkindir.
Dosyanın —– sayılı görevsizlik kararı ile—- kaydının yapıldığı, ———— sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize geldiği anlaşılmıştır.
Dosyanın Mahkememizce seçilen bilirkişilere verilmesine, karar verilmiştir.
Bilirkişiler raporunda; davalı cevap dilekçesinde ayıbın varlığını kabul ettiğinden, ayıp ihbarı ve süreler üzerinde durulmadığı; Asıl Dava Yönünden Davacının ilk seçimlik hakkını sözleşmeden dönme biçiminde açıkladığı; dönme halinde ise, satılanın iadesiyle semenin ödettirilmesi sonucunun ortaya çıkacağı; 27.05.2013 tarihli satım sözleşmesinde, satım bedelinin 51.000,00 TL olarak yer aldığı; kasko değerinin 77.679,00 TL olarak gösterildiği; heyetimizce satım tarihindeki rayiç bedelin 57.500,00 olarak hesap ve takdir edildiği; bu ihtimalde, araç iadesinden itibaren faizin başlaması esası cari olmakla beraber, somut olayda aracın motoru çalışmadığından, davacının fiilen faydalanmasının da mümkün olmadığı; dolayısıyla bu kuralın uygulanmasının olanaklı olup olmadığının Mahkeme’ye ait olduğu; davacının kullandığı seçimlik hakkını yaklaşık 48 gün sonra değiştirerek yeni ihtarında ayıpsız misliyle değiştirilmesi yönünde seçimlik hak beyan ettiği davada da aynı yönde talebini sürdürdüğü; Mahkemece davacının ilk kullandığı seçimlik hakkı değiştirebileceğinin benimsenmesi halinde kural olarak ayıpsız misliyle değiştirilmesi talebinin mümkün bulunduğu; ancak bunun fiili sonuçlarının yukarıda değerlendirme başlığı altında (3/B-b) sayılı bentte açıklandığı; işaret edilen hususun takdirinin Mahkeme’ye ait olduğu; davacının seçimlik hakkını kullandıktan sonra muadili bir araç satın alması için makul sürenin dönme bildiriminden itibaren 3 gün olarak benimsendiği; bu süre zarfında uğradığı kira zararının 450,00 TL olduğu; Birleşen Dava Yönünden aracın korunması giderleri kapsamında ödenen 2.661,62 TL motorlu taşıtlar vergisinin davalıdan istenebileceği; Motoru çalışmayan aracın servisten Soma ilçesine çekici ile götürülme ücreti kapsamında 677,96 TL’nin kadri marufunda bulunduğu; davacının asıl davada belirlenen süre dışında kalan 7 aylık kira zararı talebine iştirak edilmediği; rapor etmişlerdir.
Taraf vekillerinin rapora karşı itiraz dilekçeleri değerlendirilip tartışılmak suretiyle taraf vekillerinin itirazlarının karşılanması için HMK nun 281/2. maddesi uyarınca bilirkişiden ek rapor alınmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişiler 05/07/2021 tarihli ek raporunda; davacı itirazlarına iştirak edilmediği; davalının bidayette Tüketici Mahkemesi’nde cevap dilekçesini düzenlerken, davacının tüketici olduğu esasına göre iradesinin yanıltıldığı ve HMK.m.311/f.1, cümle 2 uyarınca yanıltılan iradesi nedeniyle cevap dilekçesinde yer alan kabulün geçersiz olduğu esasının Mahkemece değerlendirileceği; iradesinin yanıltıldığının benimsenmesi ihtimaline göre yapılan incelemede; davalının ithalatçı sıfatı bulunduğu; TBK’nın satıcının ayıptan doğan sorumluluğunu düzenleyen tekeffülden sorumlu olmadığı; sadece garanti veren sıfatıyla sorumluluğunun gündeme geleceği; garanti belgesinin tamamı dosyaya sunulmadığı; internet sitesinde davalı ithalatçının garanti belgesi üzerinde yapılan incelemede, üretimden kaynaklı arızaların ücretsiz onarım talep edebileceği; bu yönde talep bulunmadığı; dava dilekçesinde yer alan ayıpsız mislinin ya da ilk ihtarında bildirdiği dönme suretiyle bedelin iadesi hususlarının davalıya ileri sürülemeyeceği; davalının cevap dilekçesindeki kabulünün değiştirilemeyeceği sonucuna varılması halinde ise, kök raporda asıl ve birleşen dava yönünden bildirilen görüşlerin cari olduğu rapor edilmiştir. Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; Dava konusu araç davacı tarafından dava dışı ——— satın alındığı, dava dışı—– dava konusu aracı davalıdan satın aldığı ve garanti süresinin henüz dolmadığını, satın alındıktan sonra 10.03.20214 tarihinde seyir halinde iken triger kayışının kopması sonucu motorun ağır bir şekilde hasarlanması sonucu stop edip çalışmadığı ileri sürülerek dava konusu aracın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesini talep etmiştir. Somut olayda halefiyet ya sözleşmeyle ya da yasa ile geçerli hale gelir. Davacıya satan kişinin alım/satım sözleşmesinde aracı satın alan birinci sahibinin haleflerinin davalı ———– karşı alıcının haklarına halef olacağına dair hüküm yoktur. Bu nedenle ileri sürülmemiş ve davacının kendisine aracı devreden kişinin davalıya olan haklarına halef olduğuna dair sözleşmesel düzenleme yoktur. Yasal halefiyette TBK 127. Madde söz konusu ve halefiyet orada düzenlenmiş ve oradaki şartlara uymamaktadır. Bu nedenle davacının satıcının alıcıya karşı seçimlik hakları ”Borçlar kanunundaki ” seçimlik hakları kullanması söz konusu değildir. Geriye ———- haklar kalmaktadır. —- belgesindeki haklar hem alıcının ilk alıcısı hem de ikinci el alıcıları yönünden kullanılabilir. —— ve 60.000 km sınırı vardır. Aracın hasarı garanti süresinde olmuştur. Ama garanti belgesi çerçevesinde davacı ücretsiz tamir talep edebilir. Oysa davacı aracın mislini ve ilk ihtarda kabul edilirse bedel istiyor. Araç garantisi ikisini kapsamaz. Bu nedenle davacının davalıdan ücretsiz tamir isteyip reddedilirse tamir bedeline yönelik ya da bizzat tamir bedeline yönelik dava açması gerekir. Böyle talep yoktur. Ayrıca araç kiralama parası yönünden davacı ancak mevcut duruma göre ücretsiz tamir ve tamir süresinde araç kiralama bedeli isteyebilir. Ancak tamir talebi yoktur. Tamir talebi olsa ve davalı tarafça tamir süresince ikame araç temin edilmese idi o zaman isteyebilirdi. Davacının tamir ve tamir süresince ikame araç talebi olmadığından bu bedeli isteyemez. Davacının birleşen davadaki talepleri yönünden ise çekici ücreti talebi yerinde değildir. Çünkü bu çekicinin servisten aracın alınmasına ilişkin olan çekici bedeli olduğu bildirilmiş ve davacı ancak tamir edebilir bunun içinde aracın servise götürülmesine yönelik ve servisten çıkarılmasına ilişkin masrafı isteyebilir. Ayrıca davacı tamir bedeli isteyebilse bile vergi masraflarını isteyemeceği anlaşılmakla asıl davanın ve birleşen davaların reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl ve birleşen davanın REDDİNE,
1-Peşin alınan 936,55 TL harçtan, alınması gereken 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 756,65 TL harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettiklerinden AAÜT uyarınca davalı yararına taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
——— SAYILI DOSYASI İLE BİRLEŞEN——— KARAR
5-Dava açılırken başvurma harcı ve peşin harç alınmadığı anlaşılmakla; alınması gereken 179,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davalı taraflar kendilerini vekil ile temsil ettiklerinden AAÜT uyarınca davalılar yararına taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutar varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/05/2023