Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/156 E. 2020/10 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/156 Esas
KARAR NO : 2020/10

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2019
KARAR TARİHİ : 14/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında İstanbul Anadolu ———-. İcra Müdürlüğü’nün —-esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup ilgili ödeme emrinin müvekkili şirkete 11/03/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, işbu takipte alacaklı tarafça talep edilen —————- çek tazminatı ve buna bağlı ferileri açısından müvekkili şirketin borcunun bulunmadığını,———–seri numaralı keşide yeri ———keşide tarihi ——————- seri numaralı keşide yeri ——- keşide tarihi —- olan 27.252,00 USD bedelli çeklerin takibe dayanak olarak gösterildiğini, müvekkili şirketin konkordato sürecinde işlemlerinin onaya tabi tutulmuş olması sebebiyle hesabında bulunan paranın bankaca ve komiser heyeti tarafından ödenmemiş olmasından dolayı çek tazminatından sorumlu tutulamayacağını, alınan ödeme yasağı kararı nedeniyle borçlu tarafından karşılığı buludurulan çek bedelinin ödenmemesinden dolayı çek tazminatından sorumlu tutulmasının hukuku ve hakkaniyete aykırı olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da olduğu gibi mahkemece verilmiş bir tedbir kararı olması dolayısıyla işlem yapılamayan çekler nedeniyle davalı/alacaklı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak talep edilen — çek tazminatı yani 25.500,48 TL. ve buna bağlı ferilerden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını ve talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek öncelikle kötüniyetle açılan takibin —-. ve buna bağlı ferileri yönünden yargılama boyunca tedbiren durdurulmasına, müvekkili şirketin söz konusu takipte toplam 4.725,00 USD çek tazminatı yani 25.500,48 TL. ve buna bağlı ferileri yönünden borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyetli olmasından dolayı %20 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibine dayanak çeklerin ibraz tarihleri itibariyle çeklerin ilgili banka hesabında karşılığının bulunmadığının tespiti ile de açıkça anlaşılacaktır ki icra takibine konu çeklerin karşılığını bankada bulundurmayan keşideci davacının çek tazminatından sorumlu olduğunu, davacı borçlunun İstanbul Anadolu ——. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyasıyla konkordato talebinde bulunduğunu ve davacıya 3 ay süre ile geçici mühlet verildiğini, davaya konu edilen icra takibine dayanak çeklerin ise geçici mühlet süresi içinde bankaya ibraz edildiğini ve banka tarafından konkordato komiseri onayı gerektiğinden işlem yapılmadığını, müvekkili şirketin geçici mühlet süresi içinde tedbir nedeniyle davacı aleyhine icra takibi yapmadığını, ilgili davada karar verilmesini beklediğini, davacının kesin mühlet ve konkordato talebinin İstanbul Anadolu–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———– esas sayılı dosyası ile 13/02/20198 tarihinde reddedildiğini ve tüm tedbirlerin kaldırılmasına, komiserlerin görevlerine son verilmesine karar verilmesi ve gerekçeli kararın yazılması üzerine icra takibinin 07/03/2019 tarihinde başlatıldığını belirterek fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla öncelikle arabulucuk tutanağı kapsamında yer almayan çek tazminatı talebine ilişkin açılan menfi tespit davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, aksi halde davacının haksız ve mesnetsiz taleplerine dayalı davasının tümden reddi ile kötü niyetli davacı – borçlu aleyhine % 20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesi’nin — sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafça davacı aleyhine toplam — alacakla ilgili olarak —— seri numaralı ve ——– numaralı çeklerden kaynaklı) takip başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağının incelenmesinde; ——– dosya numarası ve —-başvuru numarası ile kayıt yapıldığı, taraflar arasındaki arabuluculuğa konu uyuşmazlığın “ticari uyuşmazlık” olarak belirlendiği ancak davaya konu uyuşmazlık nedeni ile arabuluculuğa başvurulduğuna dair bilginin yer almadığı yapılan incelemeden anlaşılmaktadır.
Mahkememizce davacı vekiline davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak arabuluculuğa başvurduğuna dair başvuru evraklarını ve tutanaklarını sunması için 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi uyarınca bir haftalık kesin süre verildiği aksi halde davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtar edildiği, ancak davaya konu uyuşmazlıkla ilgili arabuluculuğa başvurulduğuna dair herhangi bir bilge ve belge sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak birlikte incelendiğinde, davaya konu uyuşmazlığın İstanbul Anadolu ———- İcra Dairesi’nin —— sayılı takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında düzenlenen arabuluculuk görüşmeleri sonucunda son tutanağın incelenmesinde davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak arabuluculuğa gittiğinin anlaşılamadığı, nitekim arabuluculuk konusu olan uyuşmazlığın son tutanakta da ayrıntılı olarak yazmasının gerektiği ve 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi uyarınca arabuluculuk zorunlu dava şartının mahkememizde görülen işbu davada gerçekleşmediği anlaşılmakla davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-Harçlar kanununa göre alınması gerekli 54,40 TL. harcın peşin alınan 435,49 TL. Harçtan mahsubu ile 381,09 TL.nin talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca —–vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. Maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.