Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/155 E. 2022/244 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/155 Esas
KARAR NO : 2022/244

DAVA : İtirazın İptali (Banka Kredisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2019
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Banka Kredisinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkili banka tarafından davalı şirkete —- tarihinde —- kullandırıldığını; davalı ….—- sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığını; davalı borçlular tarafından kredinin ödenmediğini, bunun üzerine sözleşme gereğince bankanın hesabı kat ettiğini, kat ihtarının her iki davalıya da tebliğ ettiğini ancak sonuç alamadığını; alacağın tahsili için davalılar aleyhine— sayılı dosyasıyla icra takibi başlatmak zorunda kaldıklarını; davalıların haksız bir itirazla takibi durdurduklarını belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar vekili,—- bulunduğunu, kredi sözleşmesinin banka tarafından önceden tek başına hazırlanarak karşı tarafa sunulan daha doğrusu dayatılan hükümleri içerdiğini; bu nedenle sözleşmenin içerdiği hükümlerin genel işlem koşulu sayılacağını, BK 20. Maddede düzenlenen genel işlem koşulları başlığı—– borçlu olmayacağını; geçersiz ——-taraflı olarak hesabı kat etmesinin kabul edilemeyeceğini; tarafların müzakereye çağrılmadığını; alacağında likit olmadığını belirterek, hukuken bu alacağın doğmadığını, davanın reddi gerektiğini, davacıdan da %20 kötü niyetli takip tazminatı tahsiline karar verilmesi gerektiğini ileriye sürmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı banka, kredi sözleşmesinden kaynaklandığını açıklayarak —— asıl alacak, —- işlemiş faizin —- ihtiyati haciz vekalet ücreti,—- ihtiyati haciz için faiz olmak üzere toplam—- yönünden genel haciz yoluyla icra takibi başlatmış; davalılar vekilleri vasıtasıyla yaptıkları itirazla borçlu olmadıklarını ileriye sürmüşler, borcun tüm kalemlerine itiraz etmişler; itiraz üzerine takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Mahkememizce genel kredi sözleşmesi getirtilmiş, — kat ihtarının tebliğ belgeleri getirtilmiş, deliller toplandıktan sonra davacı bankanın kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmış, uzman bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmış, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davalı …—kefaleti incelenmiş olup, kefaletin borçlar kanunundaki aranan şartlarla gerçekleştiği, davalının el yazısıyla borcun limitinin, kefilin adının soy adının ve kefaletname tarihinin yazılmış olduğu, kefalet limitinin — miktarının bunun içinde kaldığı; — şirket tarafından kullanılan ve kullanılacak krediler için verildiği; —detayına göre de ….—şirketin tek ortağı ve —- müdürü olduğu, bu nedenle eş rızasına da gerek bulunmadığı; kefaletin geçerli olduğu belirlenmiştir.
Her ne kadar ilk raporda ekranda yapılandırma şerhi gözükmüş ve davalı tarafta kredinin yapılandırıldığını ileriye sürmüşse de, banka ile yapılan — kredi sözleşmesiyle kullanılan kredilerin yapılandırıldığı ancak yapılandırma taksitleri ödenmediğinden dolayı hesabın kat edildiği, böylece yapılandırmanın geçersiz kaldığı, hesap katından sonra —– ihtarnameye konu krediler için ise davalıların herhangi bir yapılandırma talebinin de bulunmadığı bildirildiğinden bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Kredi sözleşmesinde taraflar arasında bir— gösterdiğinde banka kayıtlarına itibar edileceği açıkça düzenlenmiş bulunduğundan bu hem borçluyu hem de kefili bağlayıcı nitelikte bir DELİL SÖZLEŞMESİDİR. Bu nedenle mahkememizce sadece banka kayıtları incelenmek suretiyle icra takibine konu kalemlerin tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Yapılan bilirkişi incelemesinde, hükme esas alınacak olan— olduğu, ihtiyati haciz vekalet ücretinin —- olduğu ve buna göre esasen davacının toplam — üzerinden icra takibi yapabileceği tespit edilmiş olup; ancak talebiyle bağlı olarak— — işlemiş faizin—-haciz vekaletname ücreti olmak üzere toplam 574.721,60 TL üzerinden icra takibinde haklı olduğu rapor edilmiştir.
Raporda bankanın talebiyle bilirkişi tarafından tespit edilen miktarlar yönünden bankanın asıl alacağı bilirkişi raporunda daha düşük işlemiş faizin ise çok daha yüksek çıkmıştır. Bu husus nazara alınarak banka vekiline icra takibine konu faizin nasıl hesaplandığı, asıl alacak miktarına nasıl ulaşıldığı hususunda bankadan —getirmesi bildirilmiş ancak banka vekili — tarihli— tarihinde—- durumu incelediklerini, yaptıkları incelemede icra takibi yapılırken yaptıkları hesaplamada bir süre akdi faiz işletileceğine sehven temerrüt faizi uyguladıklarını, bu nedenle bilirkişi raporunda hesaplanan —-miktarına itiraz etmediklerini, bu hesaplamanın doğru olduğunu belirterek, bu haliyle karar verilmesini talep etmiş, bu nedenle HMK 186 madde gereğince sözlü yargılamaya geçileceği taraflara bildirilmiş, sözlü yargılama duruşmasında da 17/05/2021 tarihli bilirkişi ikinci ek raporu hükme esas alınmak suretiyle karar oluşturulmuş; rapordaki ödenmemiş kredi miktarları sebebiyle kalan taksitlerin muacceliyet kesbedeceği, bu nedenle ödenmemiş taksitler toplamına hesap katına kadar işlemiş faiz, hesap katının tebliğinden itibaren takip tarihine kadar temerrüt faizi üzerinden işlemiş faizin hesaplandığı, bunun da sözleşmeye uygun olduğu nazara alınmak suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
Talebin bir kısmı reddedilmiş olup, ancak— asıl alacağı fazla işlemiş faizi eksik hesaplamasından ve her iki kalemin —– karıştırmasından kaynaklandığı için davalılar aleyhine açılan kötü niyetli bir takip bulunmamakta olup, reddedilen kısım bankanın hatalı değerlendirmesinden kaynaklandığı için reddedilen kısım üzerinden davalılar lehine herhangi bir kötü niyetli takip tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalıların—- sayılı dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptaline,
Takibin 511.152,34 TL asıl alacak, 12.346,11 TL işlemiş temerrüt faizi ( taleple bağlı kalınarak ) — ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam — üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar;
kredili mevduat kredilerinden kaynaklanan 79.128,44 TL’lik asıl alacak bölümüne yıllık %33 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanarak; asıl alacağın kalan—üzerine ise yıllık %57 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi alınarak takibin devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
511.152,34 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline, davacıya verilmesine,
Alınması gereken — peşin olarak alınan—- ilam harcının mahsubuyla eksik 25.958,04 TL ilam harcının davalılardan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 9.930,09 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcıyla —- ücretleri 1.650,00 TL’nin kabul ve ret oranları gereğince, 1.734,73 TL’lik kısmının toplamı 11.664,82 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
— giderinin görüşmelere her iki tarafında katıldığı ve anlaşamadığı nazara alınarak kabul ve ret oranları gereğince — davalılardan müteselsilen— davacı bankadan alınarak hazineye irat kaydına, bunun için harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Karar tarihindeki — gereğince,— nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen —- nispi vekalet ücretinin de davacıdan alınıp, davalılara verilmesine, ( davalılar bir müddet vekil ile temsil ettirilmiş olduğundan dolayı )
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.