Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/971 E. 2022/412 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/971 Esas
KARAR NO: 2022/412
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİH : 16/08/2018
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– tarihinde davalılardan —- maliki ve sürücüsü olduğu, diğer davalı — kaza tarihini kapsayan—- sigortalı olan —- plakalı aracın, müvekkilinin sevk ve idaresindeki —- plakalı —- dönülmesi yasak olan yerden dönerken asli kusurlu olarak çarptığını, çarpma sonucunda müvekkilinin yaralandığını ve ameliyata alındığını, kaza tarihinden itibaren yatalak olarak hayatına devam etmek zorunda kaldığını, müvekkilinin 2918 sıyıl KTK Kanunu’ndan kaynaklanan söz konusu kaza dolayısıyla geçici ve sürekli işgücü kaybından doğan sakatlık tazminatları ile —– tarafından karşılanmayan tedavi giderlerini alabilmesi için davalı sigorta şirketine —- tarihinde tüm belgeler ile birlikte yazılı olarak başvuruda bulunulduğunu ve davalı sigorta şirketi nezdinde müvekkilinin adına —nolu hasar dosyası açıldığını,—– tarihinde taraflarına tebliğ edilen yazı ile eksik bazı belgelen bulunduğu iddiası ile tekrar belge talep edildiğini, akabinde sürekli maluliyet raporu bulunmadığı gerekçesi ile taleplerinin reddedildiğini, yargılamaya konu kaza sebebi ile müvekkilinin henüz —— yaşındayken hayatının bundan sonraki sürecini yatağa bağlı kalarak geçirmek zorunda bırakıldığını, kaza tarihinden beri bir dizi operasyon geçiren, iki defa ölümün kıyısından dönen müvekkilinin bu durumu eşi ile —– yaşlarındaki iki çocuğunu da perişan ettiğini beyan ederek fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik —geçici iş göremezlik ve — sürekli sakatlık tazminatı ile — tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin davalılardan —- tarihinden, diğer davalı —- kaza tarihi olan— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, —- manevi tazminatın — kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı — vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Somut olayda başvuru şartı yerine getirilmediğinin çok açık olduğunu, HMK 115 mad. Gereği dava şartı yokluğu nedeniyle başvurunun reddi gerektiğini,——işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı bu tür sigorta ile teminat altına alındığını, maddi giderler için geçerli olan teminat her halükarda verilecek bir teminat olayıp —– sigortası kapsamında müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, haksız fiil sonucu kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususlarının bilinmesi gerektiğini, diğer taraftan somut olayda davacının müterafik kusurunun olup olmadığının da araştırılması gerektiğini, davacı tarafından talep edilen geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi gideri trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —— vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf her ne kadar kazadan müvekkilini sorumlu tutmuş ise de, olay yeri inceleme tutanakları ve kayda alınmış kamera görüntülerinin incelenmesinde müvekkilinin tam okul önünde ki kasiste duracak seviyede yavaşladığının ve dönüş yerine kadar en fazla ——hızla gittiğinin, davacının yüksek hızda giderken müvekkilinin aracına çarptığının, ayrıca davacı tarafın —— kullanımında olmazsa olmaz olan kurallardan kask ve koruyucu kıyafet kullanmadığının görüleceğini, davacı tarafından abartılı rakamlarla çok yüksek miktarlarda manevi tazminat talep edildiğini, kusur oranı ortaya çıkmadan müvekkilinin kaza nedeniyle ilgili yaşadıkları dikkate alınmadan, yaş itibari ve çalışma durumu gözetilmeksizin, ekonomik gücünü yok edecek derecede yüksek bir tazminat isteğinin haksız olduğunu, yaralamalı kazanın meydana gelmesinde davacının kendi kusuru birinci derecede etken olduğunu, şu halde davacının yaralamalı sonucu doğuran ağır kusuru dikkate alındığında manevi tazminatın reddi gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, —— tarihinde meydana gelen kazadan dolayı davacının davalılardan maddi, manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın—– tarihinde meydana gelen kaza sebebi ile davalı —-diğer davalı sigorta şirketinden talep edilebilecek geçici, sürekli tazminat ile —– tarafından karşılanmayan gider ve davalı ——talep edilebilecek manevi tazminat ve miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Kaza tarihi itibarı ile özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğine göre maluliyet raporu düzenlenmesi için dava dosyası —- gönderilmiş olup, —- tarafından düzenlenen raporda özetle; Kişinin —- tarihinde ölmüş olduğu bildirildiğinden tekrar muayene edilmesinin mümkün olmadığı, — geniş —– saptandığı; ayrıca şahsın —– tarihinde —— yapılan son muayenesinde paraplejisi mevcut olduğu, inkontinansının bulunduğunun bildirildiği dikkate alındığında; Mevcut tıbbi belgelere göre;—- doğumlu—- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak; Gr1 X(3a….65)A % 100 E cetveline göre %100 (yüzdeyüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan dilekçe ile; Müvekkili ile davalı sigorta şirketinin sulh olunduğunu, müvekkili adına yapılan ödeme neticesinde davanın davalı sigorta şirketi açısından konusuz kaldığını, davalı sigorta şirketinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, Davalılardan —— aleyhine olan manevi tazminat taleplerinin ise devam ettiğini beyan ettiği görüldü.
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından sunulan dilekçe ile davacı taraf ile sulh olunduğunu, buna bağlı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan ettiği görüldü.
Dava dosyasının devam eden yargılaması sırasında davacı Kadir Dağ’ın —– tarihinde vefat ettiği, davacı vekili tarafından mirasçılık belgesinin dava dosyasına sunulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili, davalı Sigorta şirketi tarafından maddi tazminat talebi karşılanmış olmakla sulh olunduğunu, yapılan ödeme neticesinde davanın davalı sigorta şirketi açısından konusuz kaldığını, davalı sigorta şirketinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmakla, davalı ——tarafından maddi tazminat karşılanmış olmakla, davanın maddi tazminat talebi yönünden konusuz kaldığı nazara alınarak, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede hükmedilecek manevi tazminat duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp, mağdurlarda kısmen teskin duygusu yaratmaya yöneliktir. O halde taktir edilecek manevi tazminatın miktarı teskin duygusu yaratacak bir miktar olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı da değildir. Acıya özendirir şekilde mağdura o tarihe kadar eline geçmemiş bir paranın manevi tazminat olarak hükmedilmesi de mümkün değildir. Manevi tazminatın miktarının taktirinde olayın ağırlığının da gözönüne alınmasının yanı sıra tarafların sosyal ekonomik durumlarının da değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan manevi tazminat faile verilen bir ceza da değildir. Bu nedenle zaruret haline sokacak bir miktara da hükmedilemez. Tarafların ekonomik durumu ve kusur durumları da dikkate alınarak, manevi tazminat talebinin kabulüne;—— manevi tazminat talebinin davalı —– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN SULH OLUNDUĞUNDAN TÜM DAVALILAR YÖNÜNDEN KONUSUZ KALMIŞ OLDUĞUNDAN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Manevi tazminat talebinin kabulü ile,
— manevi tazminat talebinin davalı —– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktarı üzerinden hesaplanan 2.049,30 TL harçtan, peşin alınan 102,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.946,45 TL karar harcının davalı —– tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 102,85 TL peşin harç olmak üzere toplamda 138,75 TL’nin davalı —-tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Konusuz kalan maddi tazminat davası yönünden davacı vekili vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Manevi tazminat davası yönünden 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalı ——- tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen 1.244,40 TL(Posta gideri:424,40 TL + ATK Ücreti: 820,00 TL) yargılama giderinin kabul ve red oranı (Konusuz kalan maddi tazminat ve kabul edilen manevi tazminat yönünden)(K:%99,63-R:%0,37) nazara alındığında 1.239,79 TL’sinin davalı——- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2022