Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/966 E. 2019/1138 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/966 Esas
KARAR NO : 2019/1138

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/08/2018
KARAR TARİHİ : 03/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, taraf şirketler arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin davalıya mal sattığını; 15/01/217 tarihli — bedelli, 14/12/217 tarihli — bedelli, — tarihli —– bedelli, 16/01/2018 tarihli——— bedelli ve — tarihli —- bedelli faturalardan dolayı toplamda — alacaklı olduğunu; bu alacaklarının ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduklarını; davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu bildirerek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, müvekkilinin muaccel olan tüm borçlarını ödediğini, takip tarihi itibariyle muaccel olan hiç bir borçlarının bulunmadığını, kaldı ki, şirketler arasındaki ödemelerin Türk Lirası üzerinden gerçekleştiğini, döviz üzerinden bir ödemenin kararlaştırılmadığını bu nedenle takibin dolar üzerinden de yapılamayacağını bildirerek davanın reddine karar verilmesini savunmuş; ayrıca %20 kötü niyetli takip tazminatı talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı davalı aleyhine 5 adet faturaya dayalı olarak 189.827,08 USD alacağın takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar işleyecek kamu bankalarının fiilen USD mevduatlarına uygulanan azami yıllık faiz ve değişen oranlarında faiz uygulanmak suretiyle tahsilini talep etmiş; davalı bu takibe süresi içinde itiraz ederek müvekkili şirketin herhangi bir borcu bulunmadığını, faizinde faiş olarak istendiğini bildirmiş; itiraz üzerine takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Mahkememizce, taraf delilleri toplanmış, davalının BA kayıtları getirtilmiş, davacı yandan döviz üzerinden takip yapması ile ilgili durumu haklı çıkarmak üzere taraflar arasındaki mail yazışmalarını sunmuş ve bunun teamül haline geldiğini bildirmiş; davalı taraf, muaccel borcu bulunmadığını ve tüm borçlarını ödediğini bildirdiğinden, davalı tarafa davacı ile olan ilişkisi çerçevesinde tüm ödeme belgelerini sunmak üzere mehil verilmiş; daha sonra inceleme günü tayin edilmiş; her iki taraf vekiline de ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeleri için sonuçları da belirtilmek suretiyle ihtarat yapılmış; davacı şirket kayıtlarını ibraz etmiş, davalı şirket kayıtlarını ibraz etmemiş; uzman muhasebe – finans uzmanı bilirkişi tarafından rapor hazırlanmış; mahkememizce toplanan tüm deliller ve bilirkişi raporu da incelenmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Bilirkişi raporunda davacı kayıtlarına göre takip anında davacının icra takibine konu ettiği 189.827,08 USD alacağının kayıtlı olduğu belirlenmiştir. Bilirkişi raporunda davacının faturalardaki malları teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği ancak davalının BA kayıtları ile bu sabit olduğundan; bir başka deyişle davalının vergi iadesinde kullanmak üzere bu faturaları vergi dairesine ibraz ettiğinden artık davalıca takip konusu faturalardaki malların alındığı haklı olarak kabul edilmiş; mahkememizce de BA kayıtları nazara alınarak faturalardaki malların davacı tarafından davalıya teslim edildiği kabul olunmuştur. Zaten, davalının da faturadaki malları almadığına dair bir savunması olmayıp, savunması takip tarihi itibariyle muaccel borcu olmadığına yöneliktir. Davacı ile BA kayıtları örtüştüğünden dolayı faturadaki malların davalı tarafa teslim edildiği kabul edilmiş, davacı kayıtlarına göre ise, takip anındaki cari hesaba göre 189.827,08 USD alacaklı olduğu belirlenmiştir. Bilirkişi takip anındaki cari hesap alacağının takipte dayanılan 5 adet faturanın yanında bir çok faturadan kaynaklandığı; bu nedenle davalıca yapılan ödemelerden fatura tarihlerinden itibaren yapılan ödemeler düşülerek davacının alacağının 114.318,59 USD olabileceği tespit edilmiş ise de; bilirkişinin bu tespitine mahkememiz katılmamıştır. Zira, davacının 2017 olan fatura tarihlerinden önce 2016 yılından 2017 yılına bakiye gelen 73.380,92 USD’lik bir alacağı vardır. Fatura tarihlerinden önce bir alacak varken, davacının fatura tarihlerinden sonra gerçekleşen ödemeleri bu 5 adet faturaya sayması; önceden gelen borcuna saymadan daha sonra oluşan fatura alacağına sayması beklenemez. 73.380,92 USD’lik alacağı değilde, yapılan ödemelerin bu 5 adet faturaya yönelik olarak yapıldığını kabul edebilmek için; davalımızın bu ödeme belgeleri üzerine fatura numaralarını yazmış olması ve icra takibine konu faturalar yönünden bu ödemeleri göndermiş olduğunu ve davacı tarafından da bu ödemelerin itirazı kayıtsız alınması şarttır. Davalımızdan son celse böyle bir gönderimin bulunup bulunmadığı sorulmuş, olmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davacımızın 2016’dan kalan alacağı varken, davalımızın fatura tarihlerinden sonra yaptığı ödemelerin 2016’dan kalan borçtan mahsup etmeden bu 5 adet faturadan mahsup etmesi beklenemeyeceğinden; daha sonra doğan fatura borçlarının ödenmediği, cari alacağında bu 5 adet faturadan doğduğu kabul edilmek suretiyle mahkememizce hüküm oluşturulmuş; bilirkişi raporunda da kabul edildiği üzere gerek taraflar arasındaki maillerden gerekse faturaların davalıca kabul edilip, vergi iadelerinde kullanılmaları ve söz konusu faturalarında USD üzerinden kesilmiş olması nedeniyle takibin USD üzerinden yapılmasınında yerinde olduğu kabul edilmiş; bu nedenle aşağıdaki hüküm tesis olunmuş; USD’nin takip anındaki değeri üzerinden de davacının talebi ile bağlı kalınarak inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
Davalının İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün ——— sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline; takibin 189.827,08 USD üzerinden ve bu bedele takipten itibaren USD cinsli dövize kamu bankalarının uyguladığı en yüksek yıllık ve değişen oranlarda faiz uygulanmak suretiyle devamına,
873.204,57 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına davacıya verilmesine,
Peşin olarak alınan 16.131,76 TL harcın alınması gereken 59.648,60 TL’den mahsubu ile eksik 43.516,84 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 16.167,66 TL harç ile 8 davetiye gideri 96,00 TL ve bilirkişi inceleme ücreti 1.200,00 TL’nin toplamı 17.463,66 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki —- gereğince davacı lehine 48.879,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.