Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/962 E. 2019/157 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/962
KARAR NO : 2019/157

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2018
KARAR TARİHİ : 13/02/2019

Mahkememizce verilen 10/03/2015 tarihli ilamın Yargıtay ——. Hukuk Dairesinin 2015/8157 esas, 2016/2784 karar sayılı ilamıyla onanmasına dair karar verildiği, davalı vekili tarafından karar düzeltme yasa yoluna gidilmesi sonucunda Yargıtay ——-. Hukuk Dairesinin 2016/9109 esas, 2018/3438 karar sayılı ilamıyla mahkememiz kararının bozulmasına dair karar verildiği anlaşılmakla ;
TALEP : Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesini özetle ; Davacının davalıya ait ——– istasyonunda 2006 yılında ön saha personeli – pompacı olarak işe başladığı, ancak 07/02/2011 tarihinde işten çıkartıldığını, davalının iş yerinin aile şirketi olduğu ve davacının davalı şirket nezdinde çalışırken 06/02/2011 gecesinde 07/02/2011 gününe bağlayan saatlerde iş yerinde hırsızlık olayının meydana geldiği ve şirket sahibi olduğu belirtilen ——– silah tehdidiyle boş olarak 25.243 TL’lik teminat senedinin davacıya zorla imzalatıldığı, bu teminat senedinin silah zoruyla alınması nedeniyle——- Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturmanın yürütüldüğü, davacı aleyhine başlatılan hırsızlık suçlamasıyla yapılan soruşturmada ceza mahkemesince beraat kararı verildiği, hırsızlık olayıyla davacının hiç bir ilgisinin bulunmadığı, zira daha öncede aynı iş yerinde hırsızlık olaylarının yaşandığı, ancak herhangi bir tedbirin alınmadığını, ceza dosyasında davacı hakkında beraat kararı verilmesinden sonra davacının haksız feshe bağlı işçilik alacaklarının konu edildiği, Anadolu ——— İş Mahkemesinin 2013/727 sayılı dosyasında da davacı lehine karar verildiği, davaya konu iş bu teminat senedinin davalı tarafça takibe konulduğu ve davalı tarafın davacının işçilik alacaklarının yapıldığı İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğünün 2013/16252 sayılı dosyasına 42.031,10 TL’lik haciz koydurduğu, iş bu dosyaya haciz konulduktan sonra davalı tarafın İstanbul Anadolu —— İcra Dairesindeki dosyaya 30.893,50 TL para yatırdığı ve aynı gün kendi dosyası üzerinden parayı geri aldığı, iş bu senedin davalı tarafça davacıya zorla imzalatılan bir teminat senedi olduğu ve silah zoruyla alındığı, teminat senedi olarak alınan iş bu senedin davalı tarafça İstanbul Anadolu——–. İcra Dairesinin 2011/2924 sayılı dosyasıyla icra takibine konu edildiği belirtilerek icra takibine konu bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, senedin iptaline, İstanbul Anadolu———. İcra Dairesinin 2011/2954 sayılı dosyasından haciz yoluyla tahsil edilen 30.893,50 TL’nin istirdadına ve senet bedeli olan 25.243 TL yönünden %40 ‘dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP : Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde öncelikle davanın zaman aşımı süresinde açılmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, aksi halde davacının takip konusu senedin teminat senedi olduğuna ilişkin iddiaların kabul edilemez olduğunu, zira İstanbul Anadolu ——–. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/14 sayılı dosyasında iş bu senetlerin teminat senedi olduğuna yönelik iddianın değerlendirildiği ve mahkemece davanın reddine karar verildiği, senedin zorla imzalandığı yönündeki beyanların ise soyut olduğu, takibe konu senedin bono niteliğine haiz olup mücerret bir borç ikrarını, ayrıca ve açıkca ortaya koyduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 10/03/2015 tarihinde verilen karar ile davanın kısmen kabulü ile davacının (Eski Kadıköy) İstanbul Anadolu ———. İcra Dairesinin 2011/2954 sayılı takip dosyasına dayanak yapılan 08/02/2011 tanzim, 09/02/2011 vade tarihli lehtarının davalı ———–, borçlusunun ise … olduğu, 25.243 TL bedelli bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, bono nedeniyle davacının 10/12/2013 tarihinde yaptığı, 29.150 TL ödemenin davalıdan istirdatı ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, bono bedelinin %40’ı oranında 10.097,20 TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair karar verildiği, yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay ———. Hukuk Dairesinin 2015/8157 esas 2016/2784 karar sayılı ilamıyla davalının tüm temyiz itirazlarının reddi ile mahkememiz ilamının onanmasına, davalı tarafın karar düzeltme yasa yoluna başvurması üzerine 10/05/2018 tarihinde Yargıtay ——-. Hukuk Dairesince 2016/9109 esas 2018/3438 karar sayılı ilamıyla——-. İcra Müdürlüğüne gönderilen 11/12/2013 tarihli müzekkereyle 5.580,57 TL’nin dosyaya iadesine karar verilmiş olması ve anılan miktarın ———. İcra Dairesinin 2013/16252 sayılı dosyasına 14/12/2013 tarihli reddiyat makbuzuyla iade edildiğinin anlaşılması karşısında bu miktarın istirdatına karar verilmesi gereken miktarın düşülmesi gerektiği belirtilerek davalı yararına mahkememiz ilamının bozulmasına karar verildiği ve mahkememizce 13/02/2019 tarihli celse de iş bu bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunduğu anlaşılmaktadır.
Anadolu ———– İcra Dairesinin 2013/16252 sayılı, Anadolu ——–. İcra Dairesinin 2011/2954 sayılı icra dosyalarıyla İstanbul Anadolu ——– İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/415 sayılı dava dosyaları dosyamız arasına alınmıştır.
Dava bonoya dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, mahkememizce verilen 10/03/2015 tarihli ilam ile Yargıtay bozma ilamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde dava konusu bononun soyut borç ikramiye içerdiği, nitekim üzerinde teminat senedi olduğuna dair bir ibareninde bulunmadığı, davacının üzerine atılı hırsızlık suçu nedeniyle beraatine karar verildiği, davalı şirketin mahkememiz ilamında dayanak olarak yaptığı gibi ceza dosyasında sunulan 05/09/2013 tarihli temyiz dilekçesinde de ” … Müvekkil iş yerinde çalınan para karşılığı sanık ————- adına 25.243 TL değerinde bono imzalamıştır. Sanık iş yeri kasasından alınan 25.243 TL’den sorumlu olmasaydı müvekkil şirkete bu bedelle bir bono vermez ve olayın aydınlatılması için yardımcı olurdu. Bu durumda sanığın suç konusu eylemi gerçekleştirmiş olabileceğine ilişkin bir delil olup, yerel mahkeme bu hususu göz önünde bulundurmamıştır… ” şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda , yukarıda belirtilen deliller doğrultusunda davacının davaya konu bonoya hırsızlık nedeniyle davalı tarafça baskı sonucunda imza attığı ve bu haliyle davacının iş bu davada haklı olduğu kanaatine varılmış olup , Yargıtay bozma ilamında da ———– İcra Müdürlüğüne gönderilen 11/12/2013 tarihli müzekkereyle 5.580,57 TL’nin dosyaya iade edildiğinin bildirilmesi karşısında anılan miktarın ———. İcra Dairesinin 2013/16252 sayılı dosyasına 14/12/2013 tarihli reddiyat makbuzu ile iade edilmesi nedeniyle iş bu miktarın mahkememizce istirdatına karar verilen 29.150 TL’den 5580,57 TL’nin tenzili ile 23.569,43 TL’lik ödemenin davalıdan istirdatı ile davacıya ödenmesine, davaya konu bono nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında kötü niyet tazminat bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
2-Davacının İstanbul Anadolu——-. İcra Müdürlüğünün (Eski Kadıköy) —— sayılı takip dosyasında dayanak teşkil eden 08/02/2011 tanzim, 09/02/2011 vade tarihli lehtarının davalı ——————- , borçlusunun ise davacı … olduğu, 25.243 TL bedelli bono nedeniyle BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
3-Bono nedeniyle 23.569,43 TL ödemenin davalıdan istirdatı ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Bono bedelinin %40’ı oranında 10.097,20 TL kötü niyet tazminat bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Fazlaya dair istemin REDDİNE,
6-Harçlar kanununa göre hesaplanan 1.610,02 TL harçtan peşin alınan 717,80 TL harcın mahsubuyla kalan 892,22 TL ‘nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Karar tarihindeki avukatlık ücret tarifesi (kabul edilen miktara) göre hesaplanan 2.828,33 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihindeki avukatlık ücret tarifesi (ret edilen miktara) göre hesaplanan 2.725 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 745,85 TL ilk dilekçe gideri, 168,20 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplamda 914,05 TL giderinin davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan 512,56 TL ‘nin davalı tarafından yapılan 68 TL masrafın düşülerek 444,56 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Karar kesinleştiğinde yatırılan gider avansının HMK 333 maddesi uyarınca kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde YARGITAY yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.