Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/959 E. 2019/357 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/959 Esas
KARAR NO : 2019/357

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/02/2013
KARŞI DAVA : Kira ve Gelir Kaybı ve Ayıplı İş Bedelinden Kaynaklı Alacak ile

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : İş bu dava, iş bu davadaki karşı dava ve birleşen dosyadaki davalar kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı davalar olup; asıl dosyada davacı olan yüklenici şirket davalı olan iş sahibinden bakiye iş bedelinin tahsili amacı ile başlattığı icra takibine haksız yere itiraz ettiğini bildirerek; Ümraniye ——-. İcra Müdürlüğünün 2012/19954 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep etmiş; aynı davadaki karşı davada ise, arsa sahibi davalı şirket işin süresinde bitirilememesi sebebiyle kira ve gelir kaybına uğradığını; bundan kaynaklanan alacağını; ayrıca davacı yüklenici tarafından yapılan işlerde ayıp bulunduğunu; bu sebeple ayıplı iş bedelininde talep ettiğini; uğradığı zararlarında giderilmesi gerektiğini belirterek; kira kaybı, ayıplı iş bedelinden kaynaklanan alacak ve uğradığı zararlar yönünden fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle 150.000,00 TL’nin davacı – karşı davalıdan tahsilini talep etmiş; birleşen dosyada ise, davacı yüklenici icra takibine konu ettiği bakiye iş bedeline göre yargılama esnasındaki bilirkişi raporuna göre artan 1.028.541,62 TL bakiye iş bedeli alacağına ilişkin miktarın davalıdan raporun tebliğ tarihinden itibaren işletilecek en yüksek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar vekili, iş bu davanın ve birleşen dosyadaki davanın yerinde olmadığını, davacı tarafın inşaatı süresinde bitiremediğini bu nedenle kira ve gelir kayıplarının söz konusu olduğunu; ayrıca ayıplı işten dolayı uğradığı zararının da söz konusu bulunduğunu, bununda tahsilinin gerektiğini savunarak karşı davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, karşı dava ve birleşen dosyadaki davalar, aralarında kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan taraflar arasında açılmış olan dava ve karşı davalar olup, iş bu dosyanın ve birleşen dosyanın davacısı olan yüklenici müteahhit firma iş bedelini ve bakiye iş bedelini, karşı taraf olan arsa sahibi şirket ise, gecikmeden kaynaklanan kira bedeli, ayıplı iş bedeli ve uğradığı zararların tazminini dava etmektedir. Davacı taraf, iş bedelini önce icra takibi yoluyla dava etmiş ve buna ilişkin itirazın iptali davasını açmış; bilahare bakiye kalan iş bedelini alacak davası yoluyla birleşen dosyada talep etmiştir.
Dava mahkememizin ———– Esas sayılı dosyasına kaydedilmiş olup; o dosyada yapılan yargılama sonunda —– karar numaralı hükmü ile asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kapatılan Ümraniye —— İcra Müdürlüğünün ( İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün ) ———- sayılı takip dosyasının 481.062,66 TL asıl alacak yönünden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca avans faizi işletilmek suretiyle devamına karar verilmiş; ayrıca bu miktar üzerinden de %20 inkar tazminatına hükmedilmiş; birleşen İstanbul Anadolu ——. ATM’nin ( Ticaret Mahkemeleri Heyetli Hale Gelince —-. ATM’nin 2013/552 oldu ) dosyasında ise, 814.567,25 TL ilave işler bedelinin 28/03/2013 dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan ——— tahsiline, fazlaya dair talebin reddine, birleşen dosyadaki diğer davalılar yönünden açılan davanın husumetten reddine karar verilmiş; kök dosyadaki karşı davanın ise, reddine hükmedilmiştir.
Mahkememiz kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş,
Yargıtay ——— Hukuk Dairesinin 2016/1717 Esas 2017/1176 karar sayılı hükmünde;
“1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalı ve birleşen dosya davacısı yüklenicinin tüm, davalı-karşı davacı ve birleşen dosya davalısı iş sahibinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-3194 sayılı İmar Kanunu’nun 21. maddesine göre tüm yapılar için aynı Yasa’nın 26 ve 27. maddelerindeki ayrıcalıklar dışında belediye hudutları içindeki taşınmazlarda ilgili belediyeden, mücavir alan dışındaki yerlerde il imar müdürlüklerinden izin (ruhsat) alınması zorunludur. İmar Kanunu’ndaki düzenlemeler ve bu husus kamu düzeniyle ilgili olduğundan mahkemelerce kendiliğinden gözetilir. Yapı veya tadilat izni alınmadan inşaat ve tadilata başlanamayacağı gibi, izinsiz başlamış inşaatın yürütülmesine yüklenici zorlanamaz. Ruhsat alınmayan ve alınması mümkün bulunmayan inşaatlar kaçak olup ekonomik değeri olmayacağından imalât bedeli talep edilemez. Ancak kaçak yapının yıkılması istenebilir.
Mahkemece yazılan yazıya————- 06.05.2015 tarihinde gönderilen cevabi yazıda, dava konusu yerin imar işlem dosyasında yapı izin ruhsatı bulunmadığı, ruhsatla ilgili müracaat olmadığı, ayrıca ilgili yere ait mimari ve statik projesine de rastlanmadığı belirtilerek, bahse konu yerdeki inşaatın mevcut haliyle imara uygun hale getirilip getirilemeyeceğinin tapu, çap, röperli kroki, kat, istikamet, imar durum belgesi, zemin etüd raporu, mimari tesisat ve statik projeleri ile müracaat edilmesi halinde değerlendirileceği bildirilmiş, buna rağmen ruhsat alınması ve inşaatın yasal hale getirilmesi için mahkemece yükleniciye yetki ve süre verilmemiştir. Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında mahkemece yükleniciye inşaatı imara ve yasaya uygun hale getirip yapı ya da tadilat izin belgesi alması için yetki ve süre verilmesi gerektiği kabul edilmektedir.
Ayrıca, davacı tarafça tarihsiz sözleşme başlıklı belge ibraz edilmiş ise de; bu belgede davalı-karşı davacı iş sahibinin imzası ve kaşesi bulunmamaktadır. Davalı, cevap dilekçesinde bu sözleşmenin değişiklik taleplerinin yerine getirilmemesi nedeniyle imzalanmadığını ileri sürdüğünden davalının imzasını taşımayan bu belge ile sözleşme yazılı hale getirilmemiştir. Bu halde taraflar arasında imalât ve tadilat yapımı ile ilgili akdî ilişki sabit olmakla birlikte yazılı sözleşme bulunmadığının kabulü zorunludur. Sözleşmenin kapsamı da ihtilâflı olduğundan bu halde yüklenici tarafından gerçekleştirilen tüm imalât bedelinin, inşaatın yasal olması veya yasal hale getirilmesi koşuluyla işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi hükmünce yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile belirlenmesi gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece asıl ve birleşen dosya davacısı yükleniciye sözleşme konusu taşınmaz üzerinde yapılan inşaat ile ilgili ————- 08.05.2015 tarih ———— tarihli yazısında belirtilen proje ve belgeleri hazırlayıp inşaat ve tadilat yapı izin belgesini almak üzere yetki ve süre verilerek inşaat ve tadilatın yasal hale getirilmesinin sağlanması, yasal hale getirilmesi, inşaat ve tadilatın ruhsata bağlanmasının mümkün olmaması halinde kaçak inşaat niteliğinde olup yıkımı gerekeceği ve ekonomik değeri olmayacağından asıl ve birleşen davanın tümden reddine karar verilmesi, inşaat ve tadilat izin belgesi (ruhsatı) alınıp inşaatın yasal hale getirilmesi durumunda, yapılan işin tamamının bedeli ile ilgili taraflar arasında ihtilâf bulunduğundan, yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif de yapılarak gerçekleştirilen imalâtların eksik ve kusurlar da dikkate alınmak suretiyle yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmesi, bu halde asıl davada alacak yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuyla saptanmış olacağından koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.”
Gerekçesi ile “Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı ve birleşen dosya davacısı yüklenicinin tüm, davalı-karşı davacı ve birleşen dosya davalısı iş sahibinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı-karşı davacı ve birleşen dosya davalısı iş sahibi yararına BOZULMASINA,”
Karar verilmiş;
İş bu karara karşı taraflar bu kez KARAR DÜZELTMEYE BAŞVURMUŞ;
Yargıtay ——— Hukuk Dairesinin 21/06/2018 tarihli karar düzeltmeye ilişkin hükmünde bozma ilamı KISMEN KALDIRILMIŞ;
“Asıl-karşı ve birleşen dava, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, asıl dava bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemlerine, asıl davaya karşı açılan dava ise; işin süresinde bitirilmemesi nedeniyle kira ve gelir kaybı, ayıplı işlerin giderim bedeli ile uğradığı zararların giderilmesi talebine, birleşen dava ise bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü, karşı davanın reddi, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, asıl davada iş sahibi tarafından açılan karşı davanın reddine dair verilen karar, iş sahibi ve yüklenici vekillerince temyizi üzerine Dairemizden verilen —— gün —– Esas — Karar sayılı bozma ilâmına karşı davacı-karşı davalı ve birleşen dosya davacısı yüklenici vekilince yasal süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
1-Yargıtay ilâmında belirtilen gerektirici nedenler karşısında HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dairemizden verilen 20.03.2017 gün —— Esas ——- Karar sayılı bozma ilâmında; dava konusu binanın kaçak olduğu, yapı ruhsatı için başvurulmadığı, dosya kapsamındaki ———- 06.05.2015 tarihinde gönderilen cevabi yazıda, bahse konu yerdeki inşaatın mevcut haliyle imara uygun hale getirilip getirilemeyeceğinin tapu, çap, röperli kroki, kat, istikamet, imar durum belgesi, zemin etüd raporu, mimari tesisat ve statik projeleri ile müracaat edilmesi halinde değerlendirileceği bildirildiği belirtilerek ————– Başkanlığı’nın 08.05.2015 tarih ———– tarihli yazısında belirtilen proje ve belgeleri hazırlayıp inşaat ve tadilat yapı izin belgesini almak üzere yetki ve süre verilerek inşaat ve tadilatın yasal hale getirilmesinin sağlanması, yasal hale getirilmesi, inşaat ve tadilatın ruhsata bağlanmasının mümkün olmaması halinde kaçak inşaat niteliğinde olup, yıkımı gerekeceği ve ekonomik değeri olmayacağından asıl ve birleşen davanın tümden reddine karar verilmesi, inşaat ve tadilat izin belgesi (ruhsatı) alınıp inşaatın yasal hale getirilmesi durumunda, yapılan işin tamamının bedeli ile ilgili taraflar arasında ihtilâf bulunduğundan, yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif de yapılarak gerçekleştirilen imalâtların eksik ve kusurlar da dikkate alınmak suretiyle yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmesi, bu halde asıl davada alacak yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuyla saptanmış olacağından koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesine göre taraf defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, her iki defterde de davacının 2012 yılı itibari ile 1.501.02,66 TL bedelli faturadan dolayı alacaklı olduğu, 1.020.000,00 TL ödeme yapıldığı, bakiye 481.062,66 TL alacak kaldığı belirtilmiştir. Davalı 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi uyarınca defterlere kayıtlı faturalara 8 gün içinde itiraz etmeden defterine kaydettiğine göre fatura içeriğinin iş sahibi aleyhine yüklenici lehine içeriklerinin kesinleştiğinin kabul edilmesi gerekmektedir.
Bu durumda yüklenici tarafından gerçekleştirilen imalâtların yasal hale getirilmesi halinde; yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif de yapılarak gerçekleştirilen imalâtlar yönünden deftere kayıtlı ve kesinleşen faturalardaki imalâtlara faturadaki bedeller, defterlere kayıtlı olmayan imalâtlara yönelik olarak da yapıldıkları yıl piyasa rayiçlerine göre piyasa rayiçleri içerisinde KDV ve müteahhitlik karı olduğundan ayrıca eklenmeden bulunacak bedellerin toplanıp bedel konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmesi, bu halde asıl davada alacak yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuyla saptanmış olacağından koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
Mahkeme kararının bu gerekçeyle de bozulması gerekirken deftere itiraz edilmeden kaydedilen fatura içeriklerinin kesinleştiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davacı-karşı davalı ve birleşen dosya davacısı yüklenici vekilinin bu hususa ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 20.03.2017 tarihli bozma ilâmının kısmen kaldırılması ve mahkeme kararının bu gerekçeyle de bozulması uygun görülmüştür.” denilmek suretiyle;
“Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı ve birleşen dosya davacısı vekilinin diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kabulüyle Dairemizin 20.03.2017 gün ——— Esas —–Karar sayılı bozma ilâmının kısmen kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün yukarıdaki gerekçe de ilave edilerek davacı-karşı davalı birleşen dosya davacısı yararına BOZULMASINA,”
Karar verilmiş;
Bu şekilde verilen bozma kararı kesinleşmiş; mahkememizin —–Esas sayılı dosyasına kaydolmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş olup, bozma ilamı doğrultusunda davacı vekiline—- Belediyesinin——- tarihli ve ——— sayılı yazısında belirtilen projelerin ve proje için gerekli olan belgelerin hazırlatılıp; inşaat ya da tadilat yapı belgesi almak üzere —- Belediyesine başvurması için 3 ay kesin süre verilmiş; sürenin sonunda yapılan 28/03/2019 tarihli duruşmada; davacı vekili, belediyeye başvurduklarını ancak belediyece başvurusunun kabul edilmediğini bu nedenle artık kendilerine yeniden bir süre verilmesine gerek bulunmadığını, mevcut duruma göre karar verilmesini talep ettiği görülmüş;
Davalılar vekiline ise, “uğradığı zararların giderilmesi” talebi yönünden bunu açıklaması sorulmuş; davalılar vekili menfi bir zararlarının bulunmadığını, diğer müspet zarar kalemleri yönünden taleplerinin kabul edilmesini beyan etmiş olup;
Dosya bu çerçevede değerlendirilmiş; ortada davacı ve birleşen dosyanın davacısı olan yüklenici şirket tarafından gerçekleştirilmiş bir inşaatın bulunduğu ancak inşaatın “————— niteliğinde bulunduğu; yükleniciye verilen süreye rağmen ve yüklenici vekilinin beyanına nazaran kaçak inşaatın yasal hale getirilmesininde mümkün olmadığı; bu nedenle kaçak inşaat yapan yüklenicinin inşaat bedelinden kaynaklanan kök davadaki itirazın iptali davası ve birleşen davadaki bakiye inşaat bedeli talep edemeyeceği; bu nedenle kök dava ve birleşen davadaki davacı taleplerinin reddi gerektiği; yapılan inşaatın kaçak inşaat niteliğinde olması halinde arsa sahibi olan işvereninde müspet zarar isteyemeyeceği; gecikmeden kaynaklı kira kaybının bu çerçevede istenemeyeceği; bina tamamı ile kaçak nitelikte olduğu için ayıplı iş bedelininde istenemeyeceği; esasen bu tür davalarda tek istenebilecek miktarın, müteahhit tarafından yapılan kaçak binadan dolayı, yıkımı halinde ———— olacağı, bununda istenmediği nazara alınarak; gerek kök dava ve birleşen davanın gerekse kök davadaki karşı davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
İŞ BU DAVANIN VE BU DAVADAKİ KARŞI DAVANIN; AYRICA BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU ———— ATM’NİN —- ESAS SAYILI DOSYASINDAKİ DAVANIN REDDİNE,
İş bu davada davacı ————–tarafından karşılanan 6.120,95 TL’den maktu ret harcının mahsubu ile bakiye 6.076,55 TL harcın talebi halinde davacı——– iadesine,
Birleşen dosyadaki yatırılan 17.564,92 TL’den maktu ret harcının mahsubu ile 17.520,52 TL harcın talebi halinde davacı ——————- iadesine,
Kök dosyada karşı dava yönünden davacı tarafından karşılanan 2.562,00 TL’den maktu ret harcının mahsubu ile bakiye 2.517,60 TL harcın davalı – karşı davacı ————- talebi halinde iadesine,
Tarafların karşılamış olduğu yargılama giderleri yönünden; kök dava ve birleşen davada tüm masrafların davacı, karşı davadaki masrafların karşı davacı tarafından yapılmış olduğu nazara alınarak üzerlerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde dosyalarda kalan gider avanslarının ilgili taraflara iadesine,
Karar tarihindeki ———- gereğince, iş bu kök davada, kendisini vekil ile temsil ettiren ——————- lehine 34.221,80 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınmasına, bu davalıya verilmesine; kök davadaki karşı dava yönünden ise 14.750,00 TL nispi vekalet ücretinin karşı davacı ————– alınıp,——- verilmesine; birleşen dosyada 54.806,00 TL nispi vekalet ücretinin ———— alınıp, birleşen dosyanın davalılarına verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu