Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/952 E. 2022/149 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/952 Esas
KARAR NO: 2022/149
DAVA: Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 13/08/2018
KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREKÇE: Davacı vekili, müvekkilinin bir —olduğunu, davalı şirketlerle arasında — yılında ticari dava nosu — bir dava görüldüğünü, bu davada biri kök ikisi ek karar ile; —- itibaren bu bedele faiz işletilmesine,— kararda ise, basit bir imla hatasının düzeltilmesine karar verildiğini;
Böylece toplam —– itibaren işleyecek faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş bulunduğunu belirterek, ana karar ve ek kararların tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan —–vekili, dava konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini; dava dilekçesiyle birlikte tercümelerin kendilerine tebliğ edilmediğini; —– kararı gereğince bir kısım ödemeler bulunduğunu, bunların belgelerini sunacaklarını; dava dilekçesi ve eklerinde de kararın kesinleşip kesinleşmediğinin belli olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş;
Davalılardan—— vekili de, alacağın zaman aşımına uğradığını, karar gereği ödemede bulunduklarını belirterek davanın reddini savunmuş;
Mahkememizce davanın yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkin olduğu, kararın kesinleşme tarihine nazaran icra zaman aşımının dolmadığı bu nedenle tenfizinin mümkün olduğu belirlenmiş, davanın esasına girilmiş;
Yargılamanın bu aşamasında davalı şirket vekilleri ödeme savunmasıyla ilgili belgeleri ibraz etmişler ve borcun tamamının yabancı mahkeme kararından sonra ödendiğini iddia etmişlerdir.
Yabancı mahkeme kararının tenfizi için hukuki menfaatin bulunması şarttır. Yabancı mahkeme kararından sonra hükme konu alacak ve ferilerinin tamamen ödenmiş olması halinde elbette kararın tenfizi için hukuki bir menfaatin kalmadığı kabul edilecektir. Bu nedenle ödeme belgelerinin mahkememizce değerlendirilmesi gerekmiş olup; davacı vekili, söz konusu ödeme belgelerini kabul etmediği için uluslararası istinabe yoluyla ödeme belgelerinin davacı —- şirketinde kayıtlı olup olmadığının tespiti gerekmiş olup, bu yönde ara karar oluşturulmuş;
Ancak,——–duruşmada, tarafların sulh oldukları belirlenmiş, dava konusu alacağın dava esnasında ödendiği hususunda taraf vekilleri mutabık kalmışlar; bu nedenle davanın konusuz kaldığını beyan edip, HMK 313 madde gereğince sulh olduklarını bildirip, HMK 315 madde gereğince de karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulmasını talep etmişler; davacı vekili sadece maktu vekalet ücreti istediklerini, bunun dışında bir talepleri bulunmadığını bildirmiş; davalı —— maktu vekalet ücretini kendilerinin bizzat ödeyeceklerini, bu yönde hüküm oluşturulmasını talep etmiş olmakla,
Taraf vekillerinin sulh ile ilgili beyanları, sulhün bağlayıcılığı ve maktu vekalet ücreti istem ve kabulü nazara alınarak, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
SULH NEDENİYLE KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Dosyamız için yatırılan 35,90 TL harcın mahsubuyla maktu harçtan eksik 44,80 TL harcın davalı —- alınıp hazineye irat kaydına,
Davacı lehine 5.100,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine, davalı ——alınıp, davacıya verilmesine,
Bunun dışında tarafların yapmış oldukları tüm yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin ve davalı ——– yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—— Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 03/03/2022