Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/951 E. 2018/1182 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/951 Esas
KARAR NO : 2018/1182

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 13/08/2018
KARAR TARİHİ : 28/11/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkil şirket, davalı şirket ile ————- model (140+200 adet) ve ———- model (100+50 adet ) kapı kolu alımı hususunda anlaşma sağlamı; ve bu anlaşma uyarınca davalı şirket tarafından süz konusu mallar müvekkil şirkete testim edilerek 07/12/2017 tarih ve———— seri numaralı ile 08/12/2017 tarih ve ———————– seri numaralı irsaliyeli faturalar düzenlemiş ve bedelleri müvekkili şirket tarafından Ödendiğini, müvekkili şirket tarafından alımı yapılan kapı kolları İncelendiğinde, söz konusu kapı kollarının üst katmanlarının (kromajlan) monteleme işlemi sırasında attığı ve yüzük diye tabir edilen kısımlarının (zamaklarının) ise sıkıştırma İşlemi sırasında dışarı çıktığı görülmüş ve bunun üzerine gecikmeksizin davalı şirket ile irtibata geçilerek söz konusu malların kusurlu olduğunun iletildiği, müvekkili şirketçe malların kusurlu olduğunun bildirilmesi Özerine davalı şirket, yeni bir numune göndermeyi ve eğer müvekkili şirket tarafından kabul edilir ise malların gönderilen yeni numunelerle de değiştirilmesini teklif ettiğini ve müvekkili şirkete yeni bir numune gönderdiğini, müvekkili şirket tarafından, davalı şirketçe gönderilen yeni numunelerde denenmiş ise de gönderilen yeni numunelerde de aynı sorunların çıktığı ve bu numunelerinde ayıplı olduğunun görüldüğünü, müvekkili şirketin ortaya çıkan bu hususu da gecikmeksizin davalı şirket yetkililerine bildirmiş ise de davalı şirketçe mallardaki ayıbın kabul edilmediğini ve müvekkilinin uğradığı zararın tazmin edilemeyeceğinin beyan edildiğini belirterek davalı tarafça gönderilen ayıplı malları teslim edeceklerini bildirerek, TBK’nun 229. maddesi uyarınca müvekkili şirket tarafından söz konusu ayıplı mallar için davalı tarafa Ödenen 14.457,00-TL bedel ile birlikte dava tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizinin hesaplanarak müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin kapı kolları imalatı ve satışı alanında faaliyet göstermekte olup, davacı şirketin vermiş olduğu sipariş üzerine özel üretim olan kapı kollarını 07/12/2017 tarihli ———— bedelli ve 08/12/2017 tarihli —– bedelli irsaliyeli faturalar ile davacı şirkete teslim ettiğini, Davacı şirkete teslim edilen dava konusu kapı kollarının, eksiksiz ve ayıpsız bir şekilde teslim edilmiş olup, dava dilekçesinde belirtilen ayıp iddialarının taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığını,
davacı şirket tarafından müvekkil şirkete yapılmış herhangi bir ayıp ihbarı söz konusu olmadığını, ayrıca teslim edilen mallarda herhangi bir ayıp bulunmadığı hususu bilirkişi incelemesi sonucunda da anlaşılacağından, davalı müvekkili aleyhine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davalı tarafça gönderilen ayıplı malları teslim edecekleri bildirildiği, TBK’nun 229. maddesi uyarınca davacı şirket tarafından söz konusu ayıplı mallar için davalı tarafa Ödenen bedel ile birlikte dava tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizinin hesaplanarak müvekkili şirkete ödenmesi talebinden ibarettir.
Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 14/11/2018 tarihli dilekçe ile 26/10/2018 tarihinde sulh protokolü sunulduğunu, sunulan protokol gereğince, davalı ———- Tarafından gerekli ödeminin yapılmış olup, aynı protokol gereğince ikame ettikleri işbu davadan feragat ettiğini, gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili de 15/11/2018 UYAP geliş tarihli dilekçe ile taraflarınca herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti etmediklerini bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden vekilin feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. Vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. Maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.
Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2- Peşin alınan 246,89 TL harçtan alınması gerekli 35,90 TL harcın mahsubu ile 210,99 TL fazla harcın davacıya iadesine,
3-Davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça talep edilmediğinden lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Tarafların yokluğunda hükmün tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanaf yolu açık olmak üzere karar verildi.