Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/937 E. 2021/380 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/937 Esas
KARAR NO: 2021/380
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2018
KARAR TARİHİ: 28/04/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin fatura borcunu tahsil edemediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine ——- icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı Şirketin sözleşme gereği teslim etmesi gereken—— zamanında ve usulüne uygun olarak düzenleyip müvekkili şirkete teslim etmediğini, müvekkili şirketin bakiye ——Teminat olarak haklı sebeplerle uhdesinde tutmakta olduğunu, davacının aksi yöndeki iddialarının dayanağının bulunmadığını, davacı şirketle —- bedelle inşası ve kurulumu için —– imzalandığını, bu sözleşmeden kaynaklı alacağın müvekkili şirketçe anlaşmaya uygun şekilde davacı şirkete ödendiğini ve bakiye —- bedelin kaldığını, davacı şirketin — tarihli Sözleşmenin 7.maddesi gereği kesin kabulden itibaren —– senetlerini müvekkili şirkete teslim taahhüdü altına girdiğini, ancak süresi geçmesine rağmen Teminat senetlerinin teslim edilmediğini, davacı tarafça keşide edilen —- yevmiye nolu ihtar ile —-şirkete gönderildiğini, ancak gönderilen teminat senetlerinin— tarihli sözleşme şartları ile usulüne uygun olmadığından —- yevmiye nolu ihtarnamesiyle iade edildiğini ve —- usulüne uygun düzenlenip müvekkili şirkete teslimi, aksi halde teminat senetleri teslim olunana kadar bakiye alacağın teminat olarak müvekkili şirket uhdesinde tutulacağının ihtaren davacı şirkete bildirildiğini, müvekkili Şirketin haklı sebeple bakiye alçağı ödemekten imtina ettiğini, zira taraflar arasında akdedilen sözleşmenin her iki tarafa borç yükleyen sözleşme olup, BK.97. mad. gereği ifa ile yükümlü olan tarafın kendi edimini ifa etmeden diğer taraftan ifa talebinde bulunamayacağının hüküm altına alınmış olduğunu, müvekkili Şirketçe Sözleşme gereği teslim edilmesi gereken teminat senetlerinin müteaddit defalar sözlü ve yazılı olarak bildirilmiş olmasına rağmen davacı yanın bu yükümlülüğünü ifa etmediğini, davacının sözleşme ile taahhüt ettiği teminat senetlerini usulüne ve sözleşmeye uygun olarak düzenleyerek müvekkili şirkete teslim etmesi halinde müvekkili şirketin uhdesinde teminat olarak tuttuğu bedeli ödemeye hazır olduğunu savunarak haksız ve kötü niyetli davanın reddine, davacı lehine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen—- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafın — cari hesap alacağı ile — işlemiş faiz olmak üzere toplam —- tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı şirket vekili tarafından yasal süresi içinde takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereği iptali ile % 20 icra inkar tazminatına yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin tarafından dosyadaki davanın tarafları ve konusu aynı olduğunu ve emsal olduğunu bildirmiş olduğu ——— üzerinden celp edilip incelenmiştir.
Tarafların delilleri toplanmış davalı tarafın defterleri il dışında olması nedeniyle, Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde —– oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınması için —– talimat yazılmak suretiyle bilirkişi rapor alınmıştır.
—– alınan bilirkişi heyeti raporunda; Dava konusu,———- itibariyle ; Talep edilen asıl alacağın — olduğu, talep edilebilir miktarın — olduğu, fazla talep edilen kısmın —-olduğu, talep edilebilir miktarın —olduğu, fazla talep edilen kısmın —edilen toplam takip miktarının — olduğu, talep edilebilir toplam takip miktarının —-olduğu, fazla talep edilen kısmın —- olduğu hesaplandığını, Netice itibariyle, dava konusu icra dosyasında takibe devam edilecek miktarın — olduğu, devam edilmesi gerekmeyen kısmın ise —– olduğu sonucuna ulaşıldığını bildirmişlerdir.
Davacı tarafın defterlerinin incelenmesi için tayin edilen günde dosya —– tevdi edilerek bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Bilirkişi—- raporunda; Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Davacı—- Müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, Davacı ——– Talep üzerinden Harçlandırmak sureliyle Davalı Şirket aleyhine İkame etmiş olduğu işbu İTİRAZIN İPTALİ Davasında, Yüce Mahkemenin Davalı Şirketin Davacı —– Teminat olarak uhdesinde tutamayacağı yönünde Hüküm oluşturması ve Davalı Şirketin —— gerçekleştirdiğini kanıtlamaya ilişkin—- dosyaya sunması halinde, Davacı Şirketin Davalı —- olabileceği, Davalı Şirketin —- gerçekleştirdiğini kanıtlamaya ilişkin Hukuki Nitelikli —— dosyaya sunamaması ve/veya bu ödemenin davaya konu işin dışında gerçekleşmiş başkaca bir ticari ilişkiye ait olduğunun saptanması halinde, Davacı Şirketin Davalı Şirketten talep edebileceği ASIL ALACAĞININ Talep gibi —— olabileceği, Davacı Şirketin işlemiş Faiz talebine ilişkin takdirin, yukarıda yer verilen tespit ve hesaplamalarımız muvacehesinde Yüce Mahkemeye ait olacağı sonuç ve kanaatlerine varıldığını bildirmiştir.
Alınan rapor bu aşamada hüküm kurmaya elverişli olmadığı için tarafların itirazları irdelenmek suretiyle ve HMK 281/5 mad. Gereğince dosyada bulunan raporlar ve sözleşmede irdelenmek suretiyle dosya hesap bilirkişisine tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Hesap bilirkişisi raporunda; —- tarihli Bilirkişi raporunda gerekçeleri açıklanmakla belirtilen -faiz oran ve hesabına ilişkin hususlar hariç- tespit ve görüşler benimsenmekle; —– tarihli Bilirkişi Raporundaki kanaatlerin -faiz oran ve hesabı hariç- cari olduğu, Davacı talebindeki ile uyumlu şekilde Davacı Alacağı’nın—- olduğu kabulü üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, Davalı tarafça tek taraflı irade ile yapılan ve, iddia edildiği gibi —- sözleşmenin avans ödemesine değil esasen taraflar arasındaki başka bir sözleşme olan —tarihli sözleşme bedeline ilişkin bir ödeme olan —- mahsup— işlemi ayrık tutularak, —- işlemi dışlandığında paralel olduğu görülen- Taraf kayıtları üzerinden —- dahil edilerek değerlendirme yapılması gerektiği, Taraflar arasında muaccel olduğu ihtilafsız olan —— Davacı alacağının, -teklif edilen —- Davalı yanca hapsi işleminin geçerli olmadığı kabulü üzerinden, Davalı yanın hapis işlemi ayrık tutularak, değerlendirme yapılması gerektiği, Yüce Mahkemenin Davalı Şirketin Davacı—– Teminat olarak uhdesinde tutamayacağını takdir etmesi ve fakat; Davalı Şirketin — karşılık gelen —- Davacı alacağından Mahsup edilemeyeceğine takdir etmesi halinde; Davacı —- İcra emrindeki asıl alacak tutarı ile uyumlu olarak —–Alacak için Takip tarihine kadar Hesaplanan —- olacağı, İcra emrinde ise faiz alacak tutarının —- olarak talepte bulunulduğu ve fazla talep edilen—- alacağının iptali gerekeceği, Davalı Şirketin ————- karşılık gelen —— Ödemesinin ise Davacı alacağından—- edilebileceğine takdir etmesi halinde ise; Davacı Şirketin —- olacağı, İcra emrindeki asıl alacak tutarının —- olarak talepte bulunulduğu ve fazla talep edilen — Asıl alacak tutarının iptali gerekeceği, —- Alacak için ise Takip tarihine kadar Hesaplanan ———emrinde ise faiz alacak tutarının —– olarak talepte bulunulduğu ve fazla talep edilen —- alacağının iptali gerekeceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi raporu düzenlendiği, hesap bilirkişi tarafından düzenlenen denetime uygun olan rapor da dikkate alınarak, Davacı Alacağı’nın —-olduğu, Davalı tarafça tek taraflı irade ile yapılan ve, iddia edildiği —-tarihli sözleşmenin avans ödemesine değil esasen taraflar arasındaki başka bir sözleşme olan — tarihli sözleşme bedeline ilişkin bir ödeme olan —- mahsup işlemi ayrık tutularak, taraf kayıtları üzerinden —- edilerek değerlendirme yapılması gerektiği, taraflar arasında muaccel olduğu ihtilafsız olan —- Davacı alacağının, —- yerine- Davalı yanca hapsi işleminin geçerli olmadığı, taraflar arasında buna ilişkin sözleşme anlaşma olmadığı, davacının asıl alacak tutarı ile uyumlu olarak —- alacağı bulunduğu, Davalı Şirketin — karşılık gelen —— gerçekleştirdiğini kanıtlamaya ilişkin —— dosyaya ibraz etmediği bu konuda ispat yükünün davalıda olduğu, bu nedenle mahsup işlemi gerçekleşemeyeceği, işlemiş faiz yönünden temerrüt ihtarı bulunmadığı kanaatine varılarak, davanın kısmen kabul kısmen reddine, Davalının —– dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin—- asıl alacak üzerinden takip şartlarındaki haliyle aynen devamına, asıl alacağı takip tarihinden başlamak üzere kamu bankalarının dolara uygulayacağı en yüksek faiz oranı ile faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, İİK 67/2 maddesi gereğince davalının —- üzerinden % 20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalının kötü niyet tazminat talebi için alacağın hiç olmamış ya da kısmen olduğunu baştan bilinecek durumda olması gerekir. Reddettiğimiz kısım faiz miktarı yönünden olduğu için şartları oluşmadığından reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL- KISMEN REDDİ İLE,
Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin —– asıl alacak üzerinden takip şartlarındaki haliyle aynen devamına,
Asıl alacağı takip tarihinden başlamak üzere kamu bankalarının dolara uygulayacağı en yüksek faiz oranı ile faiz uygulanmak suretiyle devamına,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-İİK 67/2 maddesi gereğince davalının —- üzerinden % 20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
4-Davacı tarafça yapılmış, — başvurma harcı,—peşin harç, — –vekalet harcı olarak toplam — harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam —masraf olmak üzere toplam — yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden — — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılmış, 1.600,00 TL yargılama giderinden red edilen kısma isabet eden 50,56 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kabul edilen miktar üzerinden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 17.236,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Red edilen miktar üzerinden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Alınması gereken 9.553,80 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 1.283,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.270,70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, davacı yönünden kesin olarak, davalı yönünden karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ————- İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.28/04/2021