Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/93 E. 2019/1432 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/93 Esas
KARAR NO : 2019/1432

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin —-Plakalı aracın sahibi olduğunu, bu aracıyla servis hizmeti vermekte olduğunu, müvekkilinin davalı şirket adına da servis hizmeti verdiğini ve hizmet karşılığı faturalar düzenleyerek davalıya ilettiğini, söz konusu faturalara süresi içinde yapılan bir itiraz bulunmadığından faturaların kesinleştiğini, faturalardan kaynaklanan Cari Hesap alacağının ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından davalı şirket aleyhine İst. And. ——.İcra Md. —–. Sayılı dosyası kapsamında İcra Takibi başlatıldığını, davalı borçlunun herhangi bir gerekçe sunmaksızın kötü niyetli bir şekilde takibe itiraz ettiğini, gerek ticari defter kayıtları, gerekse diğer tüm delilleri ile ortaya konulacağı üzere taraflar arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, takibe yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu iddia ederek, davalı şirketin vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı şirketin, taraflarına usulüne uygun yapılan tebligata rağmen HMK.116′ da sayılan ilk itirazda bulunmadığı ve duruşmalara katılmadığı, davanın dayandığı takip dosyasına yasal itiraz süresinde asaleten sundukları itiraz dilekçelerinde; herhangi bir gerekçe ileri sürmeksizin borca itirazla takibin durdurulmasının talep edildiği anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen İst. And.—–İcra Müdürlüğü’ nün—– Esas sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı takip alacaklısının, davalı takip borçlusu şirket aleyhine, ———- asıl alacağının, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %10,75 ve değişen —temerrüt faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine başvurulduğu, ödeme emrini 04.01.2018 tarihinde tebellüğ eden davalı takip borçlusunun, ilgili İcra Müdürlüğü’ ne 08.01.2018 tarihinde yasal süresi içerisinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde; borca itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacı tarafından davalı hakkında yapılan takibe konu faturadan kaynaklı bir borcu varsa mitarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez 13/06/2019 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; davacının davalı şirket adına düzenlediği ve alacağın dayanağı olarak örneklerini dosyaya sunduğu hizmet faturalarının içeriği hizmetlerin davalı şirkete verildiğinin kanıtlanması ve kanıtlanması halinde altına imza atmak suretiyle düzenlenen işbu faturaların kapalı fatura niteliği taşımaları nedeniyle faturaların peşin ödemeye karine teşkil ettiğinden aksinin faturaları düzenleyen davacı yanca kanıtlanmaya muhtaç olduğu, davacının faturalar içeriği hizmet bedellerine hak kazandığını ve işbu faturaların—-ilişkisi içinde ödenecek açık faturalar olduğunu ispatlaması halinde talep edilebilecek asıl alacağın—– olabileceği bildirilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, takibe süresinde yapılan itiraz ile takibin durduğu ve eldeki davanın İİK 67 maddesine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı dava olmakla takip dayanağının cari hesap alacağından kaynaklandığı, mali müşavir marifeti ile taraf kayıtları üzerinde yapılan incelemede denetime olanak verecek şekilde raporun düzenlendiği,taraflar arasında yazılı bir hizmet sözleşmesi bulunmadığı, davacının kendi defterlerine göre davalıya 2015 yılı aralık ayından 2016 yılı eylül ayına kadar olan süreçte 10 adet toplam—- lik fatura düzenlediği, tutulan defterin İşletme Defterine gelir olarak kaydedildiği, davacı tarafından sunulan —– ekstresinden davalının — ödemede bulunduğu, davacı kayıtlarına göre davacının —- fatura alacak bakiyesi bulunduğu, ancak davacı tarafından kesilen faturaların davalıya teslimine ilişkin bir belgenin bulunmadığı ve faturaların altları imzalanmak sureti ile kapalı fatura niteliğinde düzenlendiği, piyasada yerleşik uygulama ve Yargıtay kararları ile kapalı fatura düzenlenmesi fatura bedelinin ödendiğinin karinesi olduğu, bu karinenin aksinin davacı faturayı düzenleyen tarafından ispatlanması gerektiği, dava basit yargılamaya tabi davalardan olmakla sırf fatura düzenlenmesi ve düzenlenen faturanın kapalı fatura olması nedeni ile davacı tarafından delil listesinde yemin deliline de dayanılmadığından açılan itirazın iptali davasının şartları bulunmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan itirazın iptali davasının REDDİNE,
1-Peşin alınan—- harçtan, alınması gereken —- harcın mahsubu ile bakiye —- harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutar varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.