Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/917 E. 2019/1191 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/917 Esas
KARAR NO : 2019/1191

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2018
KARAR TARİHİ : 16/10/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketin talebi üzerine 28.09.2018 Tarihli ————– fiyat teklifini davalı şirkete ilettiğini ve—– vasıtasıyla teklifin kabulü üzerine davalı firmaya bir takım bilgisayar yazılım ürünü ve kurulum hizmet satışının yapıldığını ve bu ürünleri —- bedelli,—- nolu irsaliyeli fatura ile 15.11.2017 Tarihinde faturalandırıldığını, müvekkili şirket tarafından satışı yapılan bu ürünlerin 22.11.2017 tarihinde davalı firmaya teslim edilerek akabinde satışı yapılan ürünlerin ve programlarının kurulum işlemlerinin gerçekleştirildiğini, faturaya ve fatura kapsamındaki Ürün ve hizmetlere yasal süresinde yapılan bir itirazın yapılmamış olmasının fatura ve içeriklerinin kabul edildiği anlamına geldiğini, müvekkili şirketin davalı şirket ile alacağın tahsili amacıyla defalarca görüştüğünü, bu görüşmelerden sonuç alınamayınca alacağının tahsili için davalı şirket aleyhine İst. And. —-.İcra Md.’ nün —– sayılı dosyasıyla —- taleple icra takibi yapıldığını, davalı şirketin haksız ve yasal dayanaktan yoksun bir şekilde takibe itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu belirterek davalı borçlu şirketin vaki itirazının iptali ve takibin devamına, alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Mahkememizce, uyuşmazlığın davacı tarafından davalı hakkında yapılah takibe konu ürünler teslim edilmiş ise davalının ödenmeyen fatura borcu varsa miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 23/05/2019 tarihli raporunda, davacı firmanın davalı şirketten takip/dava konusu yaptığı alacağını kanıtlayamadığını, davacı şirketin alacağın dayanağı fatura içeriği mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslimini kanıtlaması ve fatura bedeline hak kazanması halinde, takip/dava dayanağı faturanın TL cinsinden düzenlenmiş olması gerekçesiyle talebin faturada yazılı 23.429,64 TL tutarıyla değerlendirilebileceği rapor edilmiştir.
Davacı vekili davanın kabulünü talep etmiştir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu —-.İcra Müd.2018/6997 E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin 15.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği davalının 22.03.2018 tarihinde süresinde yaptığı itiraz ile takibin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtiraz iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı dava olmakla, takip dayanağının 1 adet faturaya dayalı olduğu, tarafların tacir olduğu ve davacı tarafından delil olarak ticari defterle dayanıldığı, mali müşavir marifeti ile yapılan inceleme sonucunda,davacı ticari defterlerinin TTK 64 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu ve süresinde açılış kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davalıya meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde defterlerin dosyaya ibraz edilmediği, takip ve dava konusu faturanın davalı tarafından 19.855,00 TL olarak KDV hariç BA formu ile vergi dairesine bildirilmiş olduğu,taraflar arasındaki ticari ilişki ve mail yazışmaları ile dosyada mevcut mutabakatnamelerden faturanın ve fiatlandırmanın USD cinsinden yapıldığı, ancak muhasebe tekniği açısından faturanın TL cinsinden düzenlendiği, takibin USD cinsinden yapıldığı ve davacı alacağının takip tarihi itibarı ile 6.048,86 USD olduğu anlaşılmakla bu miktar üzerinden itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren bu miktara taraflar tacir olmakla 3095 S.Y 4/a maddesi gereğince kamu bankalarının USD cinsinden 1 yıllık mevduata uyguladığı faiz uygulanması gerektiği ve davalının İİK 67/2 maddesi gereğince inkar edilen ve likit bulunan 6.048,86 USD nin takip tarihi itibarı ile TL karşılığı 23.429,64 TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-DAVANIN KABULÜ ile davalının İst. And. —–. İcra Md. nün 2018/6997 E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 6.048,86 USD üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara kamu bankalarının USD ye 1 yıllık mevduata uyguladığı en yüksek faiz uygulanması ile ödeme tarihindeki fiili TL karşılığının ödenmesine,
2-Davalının İİK 67/2 md. uyarınca 6.048,86 USD nin takip tarihindeki TL karşılığı 23.429,64 TL nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Kabule göre alınması gerekli 1.600,45 TL harçtan peşin alınan 394,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.206,35 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2019 yılı —- uyarınca davacı yararına taktir olunan 4.283,03 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 35,90 TL harç, 394,10 TL peşin harç, 131,75 TL tebligat ve yazı gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ki cem’an 1.561,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.