Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/907 E. 2021/924 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/907 Esas
KARAR NO : 2021/924

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı şirket aleyhine ——- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibi dayanağı olan borcun davalı şirketin müvekkilden aldığı mal ve hizmet karşılığından kesilen dokuz adet faturadan oluştuğunu, borçlunun dokuz adet irsaliye faturalara TTK madde 21’e göre itiraz etmesi gereken yasal sürede de itiraz etmediğini, muaccel hale gelen faturalara ilişkin olarak davalı şirketin —— kısmi ödeme yaptığını, fakat gerek bu iki faturanın bakiye kısmı gerekse de takibe konu 7 adet faturaya ilişkin olarak davalı şirketin defalarca uyarılmasına rağmen ödeme yapmadığını ve kötü niyetli, haksız ve hukuka aykırı şekilde takibe itiraz ettiğini belirtmiş olup, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.
Mahkememizce, uyuşmazlığın davacı tarafından takibe konu edilen faturalardan dolayı davalıya ürün/hizmet verilmiş ise davalının ödenmeyen fatura alacağı varsa miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi ——tarihli raporunda, davacının incelenen defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafından davacı şirkete yapılan ödemeler ile ticari ilişkinin ispatlanmış olduğu, takip konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin —-gözüktüğü, takip konusu fatura içeriği malların teslimine ilişkin “Teslim Alan” bölümünde isim ve imzanın bulunmadığı ve malların teslimine ilişkin dava dosyasında başkaca somut herhangi bir belge de bulunmadığından dava dosyasındaki mevcut delil durumuna göre davacının takip konusu alacağının ispata muhtaç olduğu, davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya katılmadığı ve defterlerini sunmadığı, teslim alan imzası bulunmayan faturalar için “KDV Beyannamesi” ile beyan edilip edilmediğinin sorulması: davacı tarafın dava dilekçesinde ticari defterlere ve sair delillere de dayandığından, davalı tarafın defterlerinin ibraz edilmediğinden incelenememesi de gözetilerek, —–yönünde dayanak belge niteliğinde olan KDV beyanları bakımından; davalı şirketin bağlı bulunduğu —–beyan sınırı altında kalan fatura içeriği mallar için ispat yükü davacıda olan, teslim alan imzası bulunmayan aşağıda listelenen—- faturanın, ticari defterlerinin dayanak belgesi olması,—- —— beyannamesinde indirim konusu yapıp yapmadığının sorulabileceği, davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirmenin yapılmadığı, Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında —- talebinin yerinde olduğu, rapor edilmiştir.
Davalı şirketin —— istenmiş ve davacı şirketin kestiği faturaların indirim konusu yapılıp yapılmadığı sorulmuş, dosya önceki bilirkişiye verilerek ek rapor alınmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi 29/07/2019 tarihli ek raporunda, dava dosyasına celp edilen ——— KDV beyanname suretlerinde indirilecek KDV’ler toplu olarak yer aldığından belge detaylarının görülemediği, bunların detayının ilgili — tarafından inceleme raporu olmasa da yine aynı vergi dairesi tarafından beyannameyi düzenleyen davalı şirketin meslek mensubu —–V.U.K m.148 (bilgi verme yükümlülüğü) kapsamında bilgi istemesinin talep edilebileceği —- kök raporundaki diğer hususların aynen geçerli olduğu rapor edilmiştir.
——tarihli muhtırasına verdiği cevapta ilgili firma ile sözleşmelerinin 30/03/2019 tarihinde fesih ettiklerini ve tüm gelir-gider faturalarını, tüm yasal defterleri fesih günü, şirket yetkililerine teslim ettiklerini, bahsi geçen şirketle ilgili hiçbir veri ve bilginin olmadığını bildirmiştir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye verilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 10/06/2021 tarihli ek raporunda, dava dosyasına gönderilen —– yazı cevabında, davalı ile olan hizmet sözleşmesinin feshedilmiş olduğu ve ticari defterlerin iade edildiğinin bildirilmiş olduğundan davalı şirket tarafından — konusu faturaların bulunup bulunmadığı yönünde taraflarına herhangi bir tespitin yapılamadığı, Mahkemenin— ile davalı şirkete ticari defterlerin kesin süre içinde ibraz edilmesi için muhtıra gönderilmiş olmasına rağmen ticari defter ve bgelerin ibraz edilmemesi —— kaydın, tebliğden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde mahkememize gönderilmesi aksi taktirde takip konusu faturaların KDV indiriminde kullanıldığının kabul edileceği ihtarının TK. 35 maddeye göre —-tarihinde davalı şirkete tebliğ edilmiş olmasına rağmen dava dosyasına herhangi bir beyanda bulunmaması nedeniyle bu hususun HMK 220/3 kapsamında ibrazdan kaçınma mı sayılacağı, bunun sonucunda aynı kanunun 222/3 kapsamında usulüne uygun tutulan davacı defterlerinin artık lehine kesin delil olup davacının alacaklı olduğunu ispat ettiğine yönelik değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Taraflar arasında satışın yapılıp malın/hizmetin teslim edildiğini ve satışın veresiye yapıldığının davacı tarafından ispatı gerekir. Davacı da bu faturadaki malların davalıya teslimi konusunda dosyaya davalıyı bağlayıcı herhangi bir belge ibraz edememiştir. Bu durumda, kayıt incelemeleri önem arz etmiş olup, davalı ticari defterlerini ibraz etse ve bu faturalar ticari defterinde kayıtlı olmasa davanın reddi gerekecek ancak söz konusu faturaların davalı defterinde kayıtlı olması halinde artık davalının faturalardaki malları aldığı kabul edilecektir. Somut olayda davalı ticari defterlerini ibraz etmemekle davacının iddiasını davalı kayıtları üzerinden teyit ettirme şansını vermemiştir (——Davacının takibe konu alacağını davacı kayıtlarında teyit ettiği, davalının ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeyerek davacının iddiasını ispat etme şansı vermediği, bu nedenle davacı kayıtlarına göre karar verilmesi gerektiği nazara alınarak; alacağında cari hesap alacağı olup likit bir alacak olduğu, itirazın haksız olduğu gözetilip davanın kabulü ile davalının takip dosayına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının İİK 67/2 maddesi gereğince asıl alacağın % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN KABULÜ İLE ,
Davalının ——- —– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartlarındaki haliyle aynen devamına,
2-Davalının İİK 67/2.maddesi gereğince 9.499,54 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabule göre alınması gerekli 648,91 TL harçtan peşin alınan 162,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 486,68 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre —– davacı yararına taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 35,90 TL başvurma harcı, 162,23 TL peşin harç, 1.208,25 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve yazı gideri olmak üzere toplam 1.406,38 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı..