Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/894 E. 2019/1214 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/894 Esas
KARAR NO : 2019/1214

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2018
KARAR TARİHİ : 17/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkili banka tarafından dava dışı ——-ne kredi verildiğini; davalılarında bu krediyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıklarını; kredinin ödenmemesi nedeniyle bankaca hesabın kat edilip, hesap özeti ve kat ihtarının davalı borçlulara da tebliğ edildiğini; ancak muaccel banka alacağının ödenmediğini belirterek; davalılar aleyhine İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğünün—– sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını; davalıların bu takibe haksız yere itiraz etmek suretiyle takibi durdurduklarını belirterek; davalıların her biri yönünden itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar vekili, müvekkillerinin tacir olmadığını; iş bu davanın Tüketici Mahkemesinde açılması gerektiğini, mahkememizin görevli olmadığını, öncelikle davanın görev yönünden reddine karar verilerek dosyanın Tüketici Mahkemesine gönderilmesini savunduğu; ayrıca olayda genel işlem koşullarının açıkça kabulü gerektiğini; müvekkillerinin maktu olan kredi sözleşmesine imzalarının alındığını; sonuçları hakkında bilgi verilmediğini; kefilleri takip için asıl borçlu yönünden herhangi bir takip yapılmadığı, ——— halinde sayfalarca sunulan sözleşme ile müvekkillerinin iradesinin sakatlandığını; sözleşme gereğincede istenen faizin fayiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini, haksız takip nedeniyle de davacı aleyhine %20 kötü niyetli takip tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Maddeye dayalı itirazın iptali davası olup, takip konusu alacağın verilen kredi sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilmiştir.
Davacı taraf, davalılar aleyhine başlattığı icra takibinde 251.269,86 TL asıl alacak, 49.804,74 TL işlemiş faiz, 2.490,22 TL faizin %5 gider vergisi ve 451,34 TL masraf olmak üzere toplam 304,016,16 TL üzerinden icra takibini başlatmış, davalılar bu takibe süresi içinde “borcum yoktur” şeklinde itiraz edip, takibi durdurmuşlar; iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Mahkememizce, davalıların kefil oldukları kredi sözleşmesi getirtilmiş, kefaletin yasada belirtilen şartları taşıdığı görülmüş; hesap özeti, hesap ekstreleri getirtilmiş, bunlardan kredi taksitlerinin süresinde ödenmediği, bu nedenle bankaca hesabın kat edildiği; bankanın da sözleşme gereğince buna yetkili olduğu belirlenmiş; hesap kat ihtarının davalılara tebliğ edildiği tespit edilmiştir.
Öncelikle resen nazara alınması gereken ve davalılar vekilince de ileriye sürülen görev itirazı ele alınmış; davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu arasında imzalanan kredinin tüketici kredisi olmadığı; tacirler arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi niteliğinde bulunduğu sebebiyle; olayımıza Tüketici Yasasının uygulanamayacağı ve mahkememizin görevli olduğu kabul edilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce uzman bankacı bilirkişi görevlendirilip, takibe konan her bir kalemdeki haklılık miktarı yönünden rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunu düzenlerken taraflar arasındaki sözleşme hükümlerini uygulamış olup; kredi sözleşmesinde aynı zamanda ihtilaf halinde banka kayıtlarının münhasıran delil teşkil edileceğine dair bir delil sözleşmesi düzenlemesi de bulunduğundan; banka kayıtları nazara alınmak suretiyle rapor düzenlenmiştir. Tabiiki, davalılarımızın bu kredi gereğince yapılan ödemeler varsa bunları ibraz etme hakkı bulunup, bu tür ödemeler hesabın kat edilmesine neden olan taksitlere ilişkin olması halinde davanın reddedilmesi de mümkündür. Ancak bu tür ödemeler davalılarca ileriye sürülmemiştir, banka kayıtlarında da mevcut değildir.
Bu nedenle uzman bilirkişi, takip tarihi itibariyle ödenmemiş ve talep edilebilecek asıl alacağın 249.547,74 TL olduğunu; sözleşme gereğince hesap kat tarihi ile takip tarihi arasında işleyen işlemiş faizin 47.679,80 TL olduğu, bunun %5 gider vergisinin 2.383,99 TL olduğunu; davacı bankanın kredi gereğince çekmiş bulunduğu ihtarların masrafınında belgeli ve 451,34 TL olduğunu tespit etmiş olup; mahkemece bilirkişi raporu denetlenmiş, yerinde olduğu, gerekçeleri ve hesaplama şeklininde doğru bulunduğu belirlenerek;
Dava dışı ————-almış bulunduğu kredinin ödenmediği; davalıların bu borca kefil oldukları, kefaletnamelerini ngeçerli olduğu ve ödenmeyen bu borçtan sorumlu oldukları nazara alınarak; kabule şayan bulunan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle; alacağın kredi alacağından kaynaklanıp likit olması sebebiyle takibe itirazın kabule konu olan miktar yönünden likit olduğu sebebiyle davalılar aleyhine inkar tazminatına hükmedilerek; öte yandan reddedilen kısım için davacı bankanın kötü niyetli olmadığı dikkate alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalını İstanbul Anadolu——. İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosyasına yapmış bulunduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 249.547,74 TL asıl alacak 47.679,80 TL işlemiş faiz, 2.383,99 TL faizin %5 gider vergisi ve 451,34 TL masraf olmak üzere toplam 300.062,37 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtildiği faiz cins ve oranı uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali davasının reddine,
249.547,74 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
Ret edilen kısım yönünden davalıların kötü niyetli takip tazminatı talebinin şartları oluşmadığından dolayı reddine,
Davacı harçtan muaf olduğu için alınması gereken 20.494,00 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına;
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinden 10 davetiye gideri olarak 140,00 TL ile bilirkişi inceleme ücreti 1.200,00 TL’nin kabul ve ret oranı gereğince 1.322,36 TL’lik kısmının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki —–gereğince, davacı lehine 23.951,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine;
Reddedilen kısım yönünden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin de davacıdan alınıp, davalılara verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, reddedilen kısmın miktarı sebebiyle davacı yönünden kesin, davalı yönünden ise, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.