Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/892 E. 2021/627 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/892 Esas
KARAR NO: 2021/627
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/07/2018
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu aleyhine — sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibine geçilerek —- tarihli şirket hisse devir sözleşmesi gereğince doğan alacakların ödenmesinin talep edildiğini, davalı borçlu tarafından borcun aslına, faize ve ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, müvekkili şirketin eski hissedarı olan borçlu ile hisse devralanlar arasında —- tarihinde harici hisse devir sözleşmesi yapılarak sözleşme içeriğine uygun olarak hisse devri yapılıp devri bedelleri yeni hissedarlar tarafından devreden borçluya ödendiğini, ancak davalı borçlu tarafından devir esnasında, beyan edilmeyen, şirkete ait bazı borçları ve yükümlülükleri olduğunun sonradan ortaya çıktığını ve bu borçlarla ilgili olarak müvekkili şirket aleyhine icra takipleri yapıldığını ve davaların açıldığını, devir öncesine ait borçlar karşılığında takip tarihine kadar —- müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kalındığını, devir tarihinden önceki döneme ait ve devredene ait olduğu devir sözleşmesinde de kararlaştırılan vergi borçlarının olduğunun tespit edildiğini önceleri ekonomik sebeplerle ödenmediğini ancak —- ödeme yapıldığını, müvekkili şirket aleyhine açılan dosyalar ve ——alacaklarının takip tarihi olan——- faizi ile birlikte talep edildiğini, davalı borçlu tarafından yapılan itirazın müvekkili şirket veya vekiline tebliğ edilmediğini, bu nedenle itirazın iptali davası için geçerli olan sürenin başlamadığını, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; terditli olarak; davalı borçlunun —- icra takibine, borca, ferilerine karşı yapılan haksız ve suiyiniyetli itirazın iptaline, icra takibinin devamına, alacak tutarı likit olduğundan ve borçlu itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalı borçludan alınarak müvekkiline verilmesine, bu taleplerinin kabul edilmeyecek olması halinde — alacağının takip tarihi olan —- davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Davalı— tarihli HMK.m.31 uyarınca açıklama içeren dilekçeşinde özetle; — takibe dayanak ilamın —- ilamıyla bozulduğu; bozmaya uyularak— dosyasından verilen kararında — kararıyla onanarak kesinleştiğini; davacının—- işçilik alacaklarına ilişkin başlattığı takipte ÜK.m.36 hükmüne dayalı teminat yatırma koşulunu yerine getirmediğinden, yaptığı ödemelerden müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını; kararın — tarafından bozulduğunu; İiK.m.40 hükmü uyarınca, adı geçenden iadesini istemesi gerektiğini; davacının hisse devir protokolünde belirtilen — bonoyu elde etmek amacıyla tahsil etme çabası içine girdiğini; davacı şirketin vergi borçları kapsamında yapılan ödemelerin devir öncesiyle itişkili olmadığını; —– yılına ilişkin vergilerin ve tüm tahsilat dökümlerini mahkemeye bildirdiğini; —hangi dönemde tahakkuk ettiği; devir tarihinden önce mi sonra mı olduğunda herhangi bir açıklık bulunmadığını; ilgili —- icra takibinin devir sözleşmesinden sonra yapıldığını; davacının süresi içinde şikayet etmemesi sonucu dayanağı olmayan alacağın kesinleştirildiğini; müvekkiline herhangi bir ihbarda bulunmadığını; devir —- tarihine kadar açılmış olan bütün dava ve icra takiplerinden doğan/doğacak hak ve barçların hisse devredenlere ait olacağı kararlaştırması bulunmakla beraber, hukuken kabul görecek hiçbir dayanağı olmayan ilamsız takibin devir sözleşmesinden sonra başlattığını; davacının itiraz etmemesi sebebiyle cebri icra yoluyla ödediğinden bahisle, yerinde olmayan davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen — dosya örneğinin incelenmesinde; —— Alacağa işleyecek — mevduat faiziyle birlikte tahsili için genel haciz yoluyla icra takibi başlattıkları, davalı tarafın —- oldukları itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasında hisse devrine ilişkin sözleşme yapıldığı ancak devir esnasında davalı tarafça bildirilmediği iddia olunan—- borçların davacı tarafça ödendiği ve ödenen bu bedelin tahsili için davalı aleyhine başlatılan takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu belirtilerek itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin, bu talebin uygun görülmemesi halinde — Alacağın takip tarihi olan —- birilikte davalıdan tahsilinin talep edildiği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, mahkememiz dosyası rapor düzenlenmek üzere hesap bilirkişisi—tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunun sonuç bölümünde; hisse devir sözleşmesinde davalının taahhüdünün hisseleri devralan dava dışı kişilere ait olduğu; buna göre, davacının anılan sözleşme kapsamında davalıdan talep etme hakkı bulunmadığı takdirinin mahkememize ait olduğu, davacının talep hakkı bulunduğunun benimsenmesi halinde, itirazın iptaline ilişkin takip dasyasındaki alacak kalemleri yönünden yapıları incelemede; A) — dosyasında vuku bulan bozma kararı dikkate alındığında, davacının rücu edebileceği asıl alacak miktarının— bu tutarın ödeme tarihi ile itirazın iptaline ilişkin takip dosyası arasında birikmiş faiz tutarının –olduğu; B) —- tarihinden önce olup olmadığının denetlenmesi gerektiği; önce olması halinde, — itirazın iptaline ilişkin takip tarihi arasında biriken—faizinin rücu edilebileceği; itirazın iptaline ilişkin takip tarihinin — olduğu; —istenip istenemeyeceğinin takdirinin mahkememize ait olduğu; — öncesindeki barçların yukarıda değerlendirme başlığı altında —ödemeler toplamının— olduğu; itirazın iptaline ilişkin takip tarihinin — olduğu; bir başka anlatımla, takipten —- süre geçtikten sonra yaplan ödemenin itirazın iptali takip dosyaşına dahil olmadığının düşünüldüğü; takip tarihine ve takipte bağlılık ilkesine göre talebinin olanaklı olmadığı düşünülmekle beraber, miktarının gösterilmesiyle —- edildiği; işaret edilen hususlar ile tüm delillerin takdiri ve hukuki değerlendirmenin tamamı mahkememize ait olmak üzere kanaatlerini bildirmiştir.
Davalı — tarihli sözleşme ile — — devrettiği, devir sözleşmesine —- tarihinden önceki borçlar kapsamında davalının sorumlu olup olmadığı sorumlu ise kime karşı ne miktarda sorumlu olduğuna ilişkin olduğu,
Dava dışı —- sayılı ihtarnamesine konu davacıdan — sözleşmeye konu bakiye alacağına dair ihtarname gönderdiği, davacının bu borcu ödediği, —– takibe konu alacağın konusunu bu alacak oluşturduğu, davalının bu takibe itiraz ettiği, ihtarnameye konu borcun şirket tüzel kişiliğine ait olduğu, hisse devir sözleşmesinin eski ortak ile hisseyi devralanlar arasında düzenlendiği, taahhüdün davalı ve dava dışı diğer hissedar tarafından yine hisselerin devralan dava dışı —— taahhüt olduğu, davacı şirketin devralan şirket ortağına bu alacağı ileri sürdüğünde devralan tarafından edimlerin yerine getirilmesi ile devralan şirket ortağı şirket devir sözleşmesine istinaden ancak davalıya bu talebi ileri sürebileceği, davalının devir sözleşmesinde davacı şirkete yönelik bir taahhüt bulunmadığı, sözleşmenin taraflar arasında hüküm doğurmasının nispiliği ilkesinden kaynaklandığı, hal böyle olunca, davacı tüzel kişiliğin ödemekle yükümlü olduğu borcun devreden şirket ortağına rucü etme hakkı bulunmadığı, bu nedenle davacının aktif dava sıfatı ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-DAVANIN AKTİF DAVA SIFATI EHLİYETİ YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL. harcın peşin alınan 1.925,37 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 1.866,07 TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 4.080,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 22/09/2021