Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/883 E. 2020/54 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/883 Esas
KARAR NO: 2020/54
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/07/2017
KARAR TARİHİ: 05/02/2020
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin hizmet sektöründe çalıştığını, müvekkili şirket ile davalı firma ve firma yetkilisi ile protokol yapıldığını ve bu ticari anlaşma gereği ———— tarihleri arası iki bayan personel ofis temizlikleri, yemek servisi ve ikramlar için görevlendirileceklerine dair anlaştıklarını, müvekkili şirketin protokol gereği davalı firmasında hizmet vermek için iki bayan personelin ofis temizlikleri, yemek servisi ve ikramlar için görevlendirildiğini, protokol gereği yükümlülüklerini yerine getirerek davalı firmaya karşı sözleşmeye konu edimlerini kusursuz bir şekilde ifa ettiğini, müvekkili şirketin protokol/sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirse de davalı firmanın üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirmeyerek yapılan protokole/sözleşmeye bağlı kalmadığını, hizmet bedelinin müvekkili tarafından defalarca talep edilmesine rağmen bu güne kadar müvekkilinin alacağının kendisine ödenmediğini, müvekkili şirketin hizmet bedeli alacağının tahsili için davalı firma aleyhine ——. İcra Müdürlüğünde ——- esas sayısı ile ilamsız takiplere mahsus icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin söz konusu borcun olmadığını ve borcun tamamına tüm ferileri ile birlikte haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz ettiğini, müvekkili şirketin davalı firmadan söz konusu alacağının likit bir alacağa ilişkin olduğunu belirterek icra dosyasına yapılan itirazının iptaline, takibin devamı ile takibe konu ——–TL en yüksek reeskont avans faizi oram tahsiline, davalının %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı şirkete dava konusu olarak belirtilen isim altında herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunun ortaya çıkacağını, bunun yanı sıra davacı vekili tarafından dava dosyasına ibraz edilen protokol isimli belgesi ve altındaki imzayı kabul etmediklerini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında olmayan bir borcun kabulü anlamına gelebilecek herhangi bir protokol ve/veya sözleşme imzalanmadığını, davacı şirketin her ne kadar sözleşmeyi kusursuz olarak ifa ettiğini beyan etmiş ise de somut durumun bunun tam aksi yönünde olduğunu, davacı şirket ile akdedilen sözleşme gereği davacı şirket tarafından sunulan hizmetin ortalama standartların çok altında kaldığını, görevlendirilen personellerin yetersiz olduğunu, davacı yana yapılan tüm uyarılara rağmen müvekkili şirketin taleplerinin yerine getirilmediğini ve sorunların hiçbir şekilde giderilemediğini, bu sebeple müvekkili şirket tarafından davacıdan hizmet alımının da durdurulduğunu, bir daha kendileri ile de çalışılmadığını, davacının müvekkili şirketten esasen hukuki dayanağı olmayan bir bedeli tahsil etmeye çalıştığını, bu hususta tanık dinletme haklarını saklı tuttuklarını ve dinlenecek tanık beyanları neticesinde davacı tarafından kusursuz olarak sunulduğu iddia edilen hizmetin kalitesinin gerçek derecesinin ortaya konulacağını, arz ve izah edilen nedenlerle davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının esastan reddine, davacının haksız ve kötü niyetli başlattığı takip nedeniyle kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacının davalı hakkında başlattığı icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Mahkememizce uyuşmazlığın davacı tarafından davalı hakkında yapılan takibe konu fatura dayanağı hizmet verilmiş ise ödenmeyen fatura alacağı varsa miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiş, HMK 142.maddesi uyarınca zaman aşımı itiraz ve definin ileri sürülmediği görüldü, davanın İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp, Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi ——– tarihli raporunda, tacir olan davacı şirketin incelenen ——— yılına ilişkin ticari defterlerinin GIB onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı şirkete defter ibraz etmesi için duruşmada ihtar edilmiş olmasına rağmen inceleme günü defter ve belge ibraz edilmediğinden davalı defterlerinin incelenemediği, alacağın ispat yükü davacıda olduğu sürece davalıdan herhangi bir şeyi ispat etmesinin beklenemeyeceğinden salt ibraz edilmeyen defterlerin bu aşamada davalı aleyhinde değerlendirilemeyeceği, davacı şirket tarafından davalı şirkette iki bayan personelin ofis temizlikleri, yemek servisi ve ikramlar için görevlendirilmesi karşılığında ———- tarihli sulh ve ibra protokolünde belirlendiği şekliyle davalı tarafından ödeme yapılmasının tarafların kaşe ve imzası ile tanzim edilen protokol ile kararlaştırıldığı, sulh ve ibra protokol başlıklı belgenin altında davalı şirket adına ————— imzasının bulunduğu, sayın mahkemece davalı şirkete sulh ve ibra protokolü başlıklı belgenin gönderildiği ve protokole göre belge altındaki imza konusunda beyanda bulunulmasının istenildiği, aksi taktirde İmzanın taraflarına ait kabul edileceğinin ihtar edildiği, ilgili protokol ekli tebligatın davalı şirket çalışanı————- tarihinde tebliğ edildiği, ancak davalı tarafından beyanda bulunulmadığı, mahkemenin talebiyle dava dosyasına gönderilen ————- tarih, E———- sayılı yazısında ekindeki bordro dökümlerinde davalı şirketin yetkilisinin ————— olduğu, çalışanları arasında da ———- bulunduğunun bildirildiği, söz konusu protokollerin taraflar arasında tanzim edilerek imzalandığının kabulü halinde, davacı ve davalı arasındaki ticari ilişkinin, aralarında kararlaştırılan protokolde belirlenen alacağını ispatlamış olduğu, davalı vekiline defter belge ibrazında bulunması için duruşmada ihtar edilmiş olmasına rağmen inceleme günü defter ibraz edilmediği, takip konusu borcu ödediğine ilişkin somut belge sunmadığı hususları topluca değerlendirildiğinde, davacının hizmet ifasına yönelik tüm karinelerin başlangıçta oluştuğu, dosya muhteviyatında hizmetin ifasının yapılmadığı ya da ayıplı yapıldığına ilişkin somut verinin de bulunmamasına göre davacının hizmetin ifasını ispatlamış olduğu, davalı tarafından takip konusu borcu ödediğine ilişkin somut belge sunulmadığından, davacının alacağını talep edebileceği, davacının ——– takip tarihi itibariyle ———— TL alacağının bulunduğu, Davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirmenin yapılmadığı, kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında asıl alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında reeskont faiz talebinin yerinde olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili davalarının kabulü ile inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; davacının ticari defterlerine göre davalıdan davaya konu takip ile istenilen ———TL alacağın tespit ve kabul edildiği,davalıya meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği ancak inceleme günü defterlerin ibraz edilmediği, davacı defterlerinin TTK 64 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu ve HMK 222/ 1 maddesi anlamında delil niteliğinde bulunduğu,HMK 222 maddesi anlamında davacı defterlerinin kendi lehine delil olması için davalı defterleri ile birbirini teyit etmesi gerektiği, davalıya çıkarılan meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen defterlerini sunmadığından kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu , engel olduğu bu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı ,davalı tacir olup defter tutmadığını da iddia edemeyeceğinden , ve davacı ve davalı arasındaki ticari ilişkinin, aralarında kararlaştırılan protokolde belirlenen alacağını ispatlamış olduğu, davalı vekiline defter belge ibrazında bulunması için duruşmada ihtar edilmiş olmasına rağmen inceleme günü defter ibraz edilmediği, takip konusu borcu ödediğine ilişkin somut belge sunmadığı hususları değerlendirildiğinde, davanın kabulü ile davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın ——— TL üzerinden iptali ile takibin devamına takip tarihinden itibaren bu miktara taraflar tacir olmakla 3095 S.Y nın 2/2 maddesi gereğince avans faizi uygulanmasına, davalı tarafından inkar edilen alacak likit ve bilinebilir nitelikte olduğundan davalının İİK 67/2 maddesi gereğince asıl alacak ———TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN KABULÜ ile davalının———-İcra Md. nün ———– E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın ———- TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara 3095 sayılı yasanın 2/2 md. uyarınca avans faizi uygulanmasına,
2-Davalının, İİK 67/2 md. gereğince ———- TL nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Kabule göre alınması gerekli 1.726,73 TL harçtan peşin alınan 305,30 TL harcın, icra veznesine yatırılan 126,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.295,04 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2020 yılı AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 35,90 TL başvurma harcı,305,30 TL peşin harç, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 94,85 TL tebligat ve yazı gideri ki cem’an 1.436,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 05/02/2020