Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/859 E. 2021/320 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/859 Esas
KARAR NO: 2021/320
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2018
KARAR TARİHİ: 14/04/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Taraflar arasında ——–imzalandığını, sözleşme uyarınca yüklenici sıfatına sahip davalının—- yapılmakta bulunan —— bağımsız bölümlerin satın alındığını, sözleşmenin —- inşaatın bitim ve teslim tarihinin —- edilmesine rağmen, belirtilen tarihte tesliminin yapılmadığını, sözleşmenin —- maddesinde kararlaştırıldığı üzere davalıya ——– süre tanındığını, son teslim tarihinin —- olduğunu, ancak bu tarihte de müvekkiline teslim edilmediği gibi kullanıma da uygun hale getirilmediğini, müvekkilinin kararlaştırılan satım bedelinin ödeme planına uygun olarak ödeyerek yükümlülüklerini tamamen yerine getirdiğini, davalının müvekkilinin hak kaybına uğraması için kasıtlı hareketlere giriştiğini, bu bağlamda inşaat bitmediği halde teslim tutanağının imzalanması, aksi takdirde belediye ve türlü ——- işlemlerin sekteye uğrayacağını, taşınmazın bir an önce teslimi için bu tutanağın imzalanmasının yasal zorunluluk olduğunu beyan ile —– tarihinde şantiye sahası dahi bitirilmeden halka açık alanlar kapalı ve yaşama uygun olmadığı halde, iradesini sakatlatmak suretiyle teslim tutanağını imzalattığını, teslim tarihi —– yılı sonuna kadar İnşaatının devam etmesi, şantiye sahasının bitirilmemesi, halka açık alanların kapalı olması, bağımsız bölümlerin kullanılamaz olduğunun açık bir göstergesi olduğunu, müvekkili tarafından —— tarihinde çekilen fotoğraflardan da anlaşıldığı üzere, şantiye sınırlarının halka açık alanlarının panel ile kapalı olduğunu, ——– yaşamın başlamasının mümkün olmadığının belirlendiğini, müvekkilinin —– tarihinde söz konusu taşınmazların tapusunu aldığını, ancak projenin açıklandığı üzere, tamamlanmadığını ve yararlanmaya uygun olmadığını, müvekkilinin çok ciddi bir kira geliri kaybının bulunduğunu iddia ile teslim tarihi olan — tarihinden itibaren projenin tamamlanmamış, kullanıma ve yararlanmaya uygun olarak zamanında teslim edilmemiş olması dolayısıyla hesaplanacak kira kaybı alacağı için şimdilik —-temerrüt tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili—- tarihli Islah Dilekçesinde; müvekkilinin mahrum kaldığı kira bedeli alacağının — olarak ıslah ettiklerini belirterek—- faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, özetle: Öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini; müvekkili şirketin teslim tarihini sözleşme hükümlerine uygun şekilde ertelediğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin——- uyarınca, mücbir sebeple teslem süresinin revize edilerek —arihi olarak değiştirildiğini, ——–tarihinde meydana gelen elim kaza ile birlikte gerekli yasal tahkikatların yapılabilmesi amacıyla şantiyede inşa faaliyetlerinin durdurulduğunu, sonrasında ——- kontrol edilmesi amacıyla bu —– tarafından resmi olarak durdurulduğunu, sonraki süreçte ——- gelen bilgilendirme ve izinler doğrultusunda şantiyede —— ilişkin çalışmalar tamamlanarak—- faaliyetlerinin yeniden başladığını, şantiyede faaliyet gösteren —— ekiplerinin tekrar organize edildiğini, yaklaşık —- herhangi bir inşa faaliyeti yürütülmediğini, anılan sürelerin teslim süresine eklenmesi gerektiğini, müvekkilinin — tarihli yazı ile davacıya sözleşmenin —- tarihi olarak değiştirildiğini bildirdiğini, akabinde — tarihli yazı ile de, —–itibariyle teslime başlanacağının bildirildiğini, mücbir sebep dışında da esasen müvekkilinin sözleşmenin—maddesi uyarınca, alıcının izni olmaksızın da——uzatma hakkı bulunduğunu, sözleşmeler ve eki teknik şartname hükmü uyarınca, bağımsız bölümlerin—– gerektiğini, diğer bir ifade ile dava konusu taşınmazın sadece taşıyıcı sistemi —yapılarak —— ——yapılmadan alıcıya/davacıya teslimi esasının cari olduğunu, teslimden maksadın sözleşmeye konu yapının geçici teslimler ile beraber teslime hazır hale getirilmesi olduğunu, suyun, elektriğin şantiye tarifesinden olması, ortak alan kat bahçeleri ve diğer bağımsız bölümlerin henüz tamamlanmamış olması eksik veya kusur sayılmayacağına ilişkin sözleşmenin—- karşısında, davacı iddiasının kabul edilebilir bir yanı bulunmadığını, sözleşmenin —– uyarınca tüm eksikliklerin teslim tutanağında belirtilmesi gerektiğini, davacıya —– teslimine ilişkin tutanakta belirtilmeyen bir eksikliğin sonradan ileri sürülmesinin hak ve nefaset kuralına aykırı olduğunu, sözleşmenin —— gereğince, teslim tutanağında belirtilen eksikler dışında alıcı —— mevcut durumuyla kabul etmiş sayılacağını, başkaca herhangi bir değişiklik, ilave hak ve alacak talebinde bulunmayacağı düzenlemesi bulunduğunu, her ne kadar davacı teslim tutanaklarının iradesi sakatlanarak imzaladığını iddia etmiş ise de, bu iddianın abeste iştigal olduğunu, müvekkili şirketin bu güne kadar gerçekleştirdiği projelerin tamamında dürüstlüğü ve müşteri memnuniyetini ön planda tuttuğunu, teslim aldığı bağımsız bölümler ile—– sonra bu tarz asılsız itham ve iddialarda bulunmasının iftira niteliğini taşıdığını, davacının müvekkilini ibra ettiğini, bu nedenle de kira kaybının yerinde olmadığını savunarak haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle —– kaynaklanan kira kaybı alacağının tahsiline ilişkindir.
Dava ilk olarak —esasında görülmekte iken yapılan inceleme sonunda —– tarihli kararı ile verilen görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmekle mahkememizin ——-sayılı esasına kaydedilmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacının, davalı satıcıdan usulüne uygun olarak satın almış olduğu iki taşınmazda teslimde gecikme var ise talep edilebilecek kira tazminatı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanmış, dosya Mali Müşavir —- İnşaat Mühendisi —- oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Bilirkişiler—- ortak raporunda; yapılan inceleme sonunda; Davalı satışı ———– maddeleri hükümleri dikkate alındığında davalının herhangi bir kusurunun tespit edilemediğini, davacı tarafın bağımsız bölüm teslim tutanaklarının iradelerini sakatlamak suretiyle imzalattığı ve Sözleşmenin tek tarafın menfaatini koruduğu dolayısıyla, haksız adaletsiz alıcı haklarını korumaktan çok uzak olan ve bu nedenle haksız kazanç sağladığı hakkındaki davacı iddiaları, hukuki değerlendirme gerektirdiğinden yüce mahkemenin takdirinde olduğu, mahkemenin hukuki değerlendirme ve takdiri neticesinde davacı alıcı tarafın haklı görülmesi durumunda davacı alıcının davalı satıcıdan talep edebileceği mahrum kalınan kira bedellerinin —– ———- olabileceği, davacı alıcının mahrum kaldığı kira bedellerinden kaynaklı olarak davalı satıcıdan talep edebileceği işlemiş faizin dava tarihi itibariyle —— olabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Davalı itirazları doğrultusunda Ek rapor alınmak üzere dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor alınmıştır.
Bilirkişiler —- raporunda; Kök raporumuzda ifade ettiğimiz gibi Davalı satıcı——–imzaladığı sözleşme ve Teslim Tutanağı yönünden yapılan değerlendirmede bir kusur tespit edilmemiş demişlerdir. Ancak dosya kapsamına göre mahkememizce her ne kadar —– tutanakta davacının iradesinin sakatlandığı varit olmasa da, bir süre gecikmiş olduğu anlaşıldığından dosya üzerinden hesap bilirkişisi —— rapor alınmıştır.
Dosya sözleşme-hesap uzmanı bilirkişi——– tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Bilirkişi —-raporunda; yapılan incelemesi sonunda, daha önce alınan teknik rapordaki veriler, taraflar arasındaki kararlaştırma hükümleri TMK.m.2/1 ile sözleşmenin 1.0 maddesi ile yüksek vargı uygulaması dikkate alınarak, davacının her iki bağımsız bölüm için isteyebileceği toplam gecikme tazminatı tutarının ——- olarak hesaplandığını, Davacının temerrüde ilişkin ihtarnamesine dosya içeriğinde rastlanılmadığından, davalının faizden sorumluluğunun dava tarihinden itibaren başladığı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tarafların rapora itirazları da ayrıntılı bir şekilde irdelenmek suretiyle; dosyanın ek rapor için önceki bilirkişiye tevdine karar verildiğinden, dosya bilirkişiye tevdi edilerek Ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi———-Ek raporunda; taraf itiraz ve beyanlarının incelenerek iştirak edilmediği, kök rapordaki tespit ve görüşlerin cari olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davalı vekilinin talebi üzerine —– davalının mahkememize sunduğu dilekçe ekine istinaden ——– celp edilip incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle ——- satışa konu olan iki adet büronun geç tesliminden kaynaklanan kira alacağı davası olduğu; davanın bağlanma noktasının teslimde gecikme olup olmadığı hususunda toplandığı; taraflar arasında kararlaştırılan teslim süresinin teslim tarihinin — olduğu, ancak tarafların anlaşmasıyla bu sürenin — olarak düzenlendiği; davalınınn dayandığı teslim tutanağının ise — tarihli olduğu, teslim tutanağında eksik işlerin tek tek sayıldığı ve tutanağın içinde—– teslimin yapılmış sayılacağı düzenlendiği; satış sözleşmesinin niteliği gereği —- tarihinden sonra bu eksiklikleri giderdiğini davalımızın ispat etmesi gerektiği, davalı tarafça ispat edemediği; Bilirkişi —- raporundan da anlaşılacağı üzere teslim tutanağını imzalayan davalımızın eksiklikler yönünden bu düzenlemeyi kabul etmekle eksikliklerin giderilmesi için davalımıza makul bir süre tanıdığının kabulü gerekir. Bu süre raporda —- olarak benimsenmiş olup mahkememizce de kabul görmüştür. Hal böyle olunca gecikmenin—- tarihinde başlayacağı mahkememizce de kabul edilmiş; bilirkişinin bu çerçevede yaptığı hesaplama hükme esas alınmıştır. Hemen belirmek gerekir ki davalının talep ettiği yapı kullanım belgesi dahi ——- tarihli bir belge sunmuşsa da kendi sunduğu belge olup davalının talebi doğrultusunda davalının mahkememize ibraz ettiği belgeye istinaden aslı yazışma ile getirtildiği için mahkememiz yazısına cevap veren —- gönderilen belge esas alınmıştır. Zaten bir yer için iki ayrı yapı kullanım belgesi düzenlenmişse son tarihli olan geçerlidir.—— davacı yerleri —– sonunda teslim alsa dahi iş yeri niteliğindeki büroların yapı kullanma izin belgesi olmaksızın kiralayamayacağı; ticaretle uğraşan bir çok iş kolunun faaaliyet izni alabilmesi için binanın iskan ruhsatının mutlaka gerektiği; teslim tutanağını imzalayan davacının eksikleri giderip bu belgeyi alması için davacıya —aylık bir süre vermesi, bu süreden sonra da TBK 106/2 maddesi gereğince kira mahrumiyetini isteyebileceği; eksiklikler tamamlanmadan kiraya verilemeyeceği, zaten davacı tarafça sunulup davalının kendi hazırlatmış olduğu —– raporunda inşaattaki ——— kadar fiili teslimlerinin gerçekleştirildiğinin yazılı olduğu; bunun da yukarıdaki kanaatimizi doğruladığı nazara alınarak ve hesaplama hususunda da ek raporda ki hesaplama şekli nazara alınarak;
” Satım sözleşmesi uyarınca, bağımsız bölümlerin teslim ettiğinin ispat yükünün davalı satıcıda olduğu, bu kapsamda —– tarihli tutanak sunulduğu, bu tutanakta davacı alıcı tarafından eksikliklerin şerh edildiği görüldüğü, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca ——- teslim kararlaştırıldığında uyuşmazlık bulunmadığı, sözleşmenin —- maddesinde ”Satışa konu bağımsız bölümün içi ile ilgili olmayan ve projenin diğer bağımsız bölüm, blok ve tüm çevre tanzimine ilişkin imalat ve işlerin yapım ve teslim süresi taraflar arasında kararlaştırılan teslim süresine tabi olmadığı” kararlaştırıldığı, davalı tarafından bu durumun süresiz kullanılamayacağı, TMK .m.2/1 hükmü uyarınca, hakların kullanılmasında dürüstlük kuralı cari olduğu, davalının ——— teslim yaptıktan sonra yıllarca ortak alanları tamamlamamak suretiyle davacının zararına davranamayacağı, makul bir tamamlama süresi kapsamında gecikmeden sorumlu olmayacağı; aşan süre yönünden sorumluluğunun olacağı, taraflar arasında düzenlenen teslim tutanağı dava öncesi yapılmış herhangi bir bildirim bulunmadığından değerlendirmeye esas alındığı, —- olmakla beraber satıcının — aylık ek süre kullanma hakkı bulunduğu, iş durdurma süresinin bu süre içinde kaldığı, davalının da kabulünde olduğu üzere, — tarihi itibariyle hazır hale getirildiği,—- tarihli teslim tutanağında bir takım eksikliklere yer verildiği, bağımsız bölümlerin daha önce alınan teknik rapor belirtildiği üzere — tarihinde gerçekleştiği, —- tarihinde —- olarak teslimi gerçekleştiren satıcının, ortak alandaki eksikliklerin teslim süresine tabi olmadığından bahisle uzun süre erteleyemeyeceği, makul sürede tamamlama yükümlülüğü bulunduğu, — teslim tarihine sözleşmede tanınan– aylık makul ortak alan tamamlama süreci eklendiğinde, buna göre — tarihinden itibaren teslimde gecikmenin başladığı esasından hareketle——— benimsendiği, taraflar arasındaki sözleşmede, gecikme halinde ödenecek tazminatın kararlaştırıldığı, sözleşmenin —– maddesinde kararlaştırılan tarihte teslim gerçekleşmez ise geciken her ay için brüt sözleşme bedelinin —-kadar aylık tazminat ödeneceği kararlaştırıldığı, —- gereğince ilk bir yıllık devrede sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatının uygulandığı, devamında ise rayiç kira bedelinin dikkate alınması gerektiği, daha önce alınan teknik raporda rayiç kira bedelinin — olarak belirlendiği, —- —- yönünden raporda yapılan hesaplama da dikkate alınarak—olduğu, –nolu—– —– olduğu, faizin de davadan önce temerrüt ihtarı bulunmadığından dava tarihinden başlayacağı”
Şeklindeki——- tarihli hesap bilirkiisi kök ve ek raporları nazara alınmak suretiyle aşağıdaki hüküm nazara alınmıştır. Davalı he ne kadar zaman aşımı definde bulunmuş ise de bu tür davalarda Borçlar Kanunu genel hükümlerdeki—–yıllık genel zaman aşımı uygulanacağından ve henüz zaman aşımı dolmadığından davalının zamana şımı defisine itibar edilmemiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki davalı vekili son celse de mahkeme hakimini reddettiğini, sebeplerini bilahare bildireceğinin ileriye sürmüş ise de tüm delillerin toplandığı dosyanın karar aşamasında olduğu, davalı vekilinin yeniden bilirkişi incelemesi talebinin bulunmadığını beyan ettiği dikkate alındığında, davalının gerçek amacının yargılamayı uzatmak olduğu, sözlü yargılamaya geçirildiği bildirildiğinde reddi hakim talebinde bulunduğu nazara alınarak HMK 41/C maddesi gereğince yargılamayı uzatmaya yönelik reddi hakim talebinin nihai kararla birlikte istinafi kabil olmak üzere reddine karar verilmiş davanın esası hakkında karar oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
——- davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılmış, 2.705,00 TL Tamamlama harcı, 4.337,69 TL Islah harcı olarak toplam 7.042,69 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.741,25 TL masraf olmak üzere toplam 8.783,94 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 5.148,27 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafça yapılmış 700,00 TL yargılama giderinden red edilen kısma isabet eden 294,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 18.648,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Red edilen miktar üzerinden hesaplanan Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 14.331,19 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dava açılırken harç yatırılmamış olduğundan 59,30 TL başvurma harcı ile alınması gereken 10.569,22 TL peşin harç toplamı 10.628,52 TL harçtan peşin ödenen 2.705,00 TL tamamlama harcı ile 4.337,69 TL ıslah harcı toplamı 7.042,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.585,83 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 14/04/2021