Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/785 E. 2019/798 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/785 Esas
KARAR NO : 2019/798
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/07/2018
KARAR TARİHİ: 25/06/2019
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 20.08.2013 tarihinde imzalanarak yürürlüğe giren “Tedarikçi Satın Alma Sözleşmesi”nin 20.08.2016 tarihinde sona erdiğini; müvekkilinin tüm edimlerinin yerine getirdiğini; sona eren sözleşmeden sonra imzalanan başkaca sözleşme bulunmaksızın 2017 yılına kadar taraflar arasındaki ilişkinin devam ettiğini ancak davalının 31.12.2016 düzenleme tarihli “Aralık, ayı cayma bedeli” adıyla tanımladığı hukuksal dayanağı bulunmayan 7.996,oo TL bedelli bir adet e-fatura düzenleyerek müvekkiline tebliğ ettiğini; taraflar arasında 2017 yılında yürürlükte olan bir sözleşme bulunmadığından maddi ve hukuksal dayanağı bulunmayan bu faturaya itiraz edilerek,——. Noterliğinden———- yevmiyeyle iade edildiğini; buna rağmen cari hesap mutabakatlarında anılan faturanın davalı tarafından tutulmaya devam ettiğini; bunun üzerine mutabakatlara verilen cevaplarda mutabık olunmadığının bildirildiğini; davalı borçlu nezdinde tutulan cari hesaplarda yer alan ——- TL’nin mahsup edilemeyeceğini; müvekkili şirketin alacaklı olduğunu; KEP üzerinden gönderilen 18.12.2017 tarihli ihtardan da olumlu bir sonuç çıkmaması üzerine tahsili amacıyla İstanbul/Anadolu 14. İcra Müdürlüğümde ———- E. Sayıyla takip başlatıldığını; davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında tedarikçi satın alma sözleşmesi bulunduğunu; son olarak 2017 yılında sözleşme imzalanmak suretiyle bugün dahi davacıyla aynı sözleşme çerçevesinde çalışıldığını; taraflar arasında yaşanan mutabakatsızlığı ———- düzenleme tarihli ve ——–TL tutarlı “Aralık 2016 Ceza Bedeli” açıklamalı düzenlenen faturadan kaynaklandığını; davalının bu sözleşmenin yürürlükte olmadığını ileri sürmüş ise de, iddiaların kabulünün mümkün olmadığını; taraflar arasındaki sözleşmede en fazla 2 yıl uzayacağı yazılı ise de, sözleşmenin hemen girişindeki tarih aralığının————– yani bir nevi süresiz olacağının belirlendiğini; bu durumda tarafların ortak iradesine göre sınırsız süre belirlendiğini; öte yandan davacının iddia ettiği gibi sözleşmenin imza tarihinin ——— olmadığını; el yazısıyla sözleşmenin imza kısmına şerh konulan tarihin ———– olduğunu; sözleşmenin aynı ticari şartlar hükmüne göre düzenlenmiş prim faturalarının davacı tarafından kabul edilerek kayıtlara alındığını; sözleşmenin ticari şartlar hükmüne göre düzenlenen —- tarihli ——– TL tutarlı ciro primi faturasının sözleşmenin sona erdiği iddia olunan ——– tarihinde düzenlendiğini; davacının sözleşmeden kaynaklı ciro primi faturalarını kayıtlarına almasına rağmen, aralık ayı ceza faturasına itiraz ettiğini; davacının sözleşmeyle üstlendiği teslimat yükümlülüğünü süresinde yerine getirmediğinden müvekkili tarafından sözleşmenin 3.5 maddesi gereği ticari şartlarda belirlenen oranlar çerçevesinde işbu faturanın düzenlendiğini; sipariş talebini içeren e-mailinin davacıya iletildiğini; bu talebe e maille olumlu dönüş yapılmasına rağmen, sipariş teslimatının yapılmadığını; bu durumun ise rafların boş kalmasına ve prestij kaybına sebebiyet verdiğini; davacının sözleşmenin yürürlükten kalktığını iddia ettiğini; oysa prim faturalarının kayıtlarına aldığını; ürün tedarik ettiği ve sözleşme yürürlükteymiş gibi davrandığının izahtan vareste olduğunu; davacının ceza faturası düzenleninceye kadar sözleşmeye ilişkin herhangi bir itirazı bulunmadığından bahisle yerinde olmayan davanın reddiyle, davacının % 20 kötü niyet Ödencesine mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, İİK 67/2 md. Uyarınca açılan itirazın iptali davasından ibarettir.
Mahkememizce taraflar arasında bir dönem devam eden ticari ilişki olduğu ve halende devam ettiği ihtilafsız olup, ihtilafın davacı tarafından takibe konu edilen fatura bedelinin taraf arasındaki sözleşmeye göre tahsili gerekip gerekmediği noktasında toplandığı, HMK 142.maddesi uyarınca zaman aşımı itiraz ve definin ileri sürülmediği görüldü, davanın İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri üzerinde Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi 10/04/2019 tarihli raporunda, asıl alacak miktarının talep gibi 7.996,00 TL olduğu, davacının takibin birikmiş faiz talebi olduğu, davalının KEP adresine gönderildiği iddia edilen mailin usulen ibraz edilmediği, davacının takibin birikmiş faiz alacağının davacının istemiyle bağlı kalınarak 44,69 TL olduğu, usulen temerrüde düşürmeye yeterli olmadığının saptanması halinde ise birikmiş faiz talep koşullarının gerçekleşmeyeceği, davacının takip tarihinden itibaren asıl alacağına yıllık %9,75 ve değişen oranlarda ticari faiz yürütülmesini talep ettiğinin görüldüğü rapor edilmiştir.
Davacı vekili davanın kabulünü, davalı vekili de davanın reddini talep etmiştir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında İstanbul Anadolu 14. İcra Müd.———- E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin 17.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 18.01.2018 tarihinde süresinde yaptığı itiraz ile takibin durduğu, eldeki davanın İİK 67 maddesine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtiraz iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı dava olup,takibin taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin olduğu, tarafların tacir olması ve delil listesinde dayanılmış olması nedeni ile taraflar arasında 07.11.2013 tarihinde sözleşme imzalandığı her iki tarafın ticari defterlerinin TTK 64 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu ve HMK 222 maddesi anlamında delil niteliğinde bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 18/1 maddesine göre imza tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği 1 er yıllık döneler itibarı ile yenilendiği, yenilemenin en fazla 2 yıl olabileceği2016 yılı kasım ayında sözleşmenin sona erdiği,davalı tarafından 31.12.201 tarihli 7.996,00 TL lik Aralık ceza bedeli adı altında fatura kesildiği ve davacıa alacağından mahsup edildiği, taraflar arasındaki ihtilafın bu faturaya ilişkin olduğu, 2016 yılı kasım ayı itibarı ile taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdiği, 2017 yılında satışın tek fatura ile gerçekleştiği, taraflar arasındaki ilişkinin fiilen devam ettirilmediği, fatura tarihi itibarı ile taraflar arasındaki ilişki devam etmediğinden davalı tarafından kesilen cezai şarta ilişkin mahsubun yerinde olmadığı iadesi gerektiği, bu miktar üzerinden davalının itirazının iptali gerektiği, davacı tarafından her ne kadar takip tarihine kadar işlemiş faiz içinde itiraz iptali istenmiş ise de takip öncesi davalının temerrüdü bulunmadığından faize yönelik itirazın iptali isteminin reddine taraflar tacir olmakla bu miktara 3095 S.Y nın 2/2 maddesi gereğince avans fizi uygulanması gerektiği, davalı tarafından inkar edilen ve likit bulunan alacak için davalının İİK 67/2 maddesi gereğince inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının İst. And. 14. İcra Müd. ———-E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itarızın 7996,00 TL asıl alacak üzerinden iptalı ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin Reddine,
2-Davalının İİK 67/2 mad. Gereğince inkar edilen ve likit bulunan asıl alacak 7996,00 TL’nin %20 ‘si oranından tazminat ile mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 546,21 TL harçtan peşin alınan 136,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 409,40 TL harcın davalıdan tahsiline hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2019 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davacı yararına taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden redde göre 2019 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davalı yararına taktir olunan 14,69 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacının peşin yatırdığı 136,81 TL harcın yargılama giderine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 35,90 TL başvurma harcı, 1.087,00 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve yazı gideri ki cem’an 1.122,90 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 1.120,84 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, redde tekabül eden bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından artan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/06/2019