Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/763 E. 2019/1031 K. 13.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/67 Esas
KARAR NO : 2019/1048

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/03/2019
KARAR TARİHİ : 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkiline ait ——- plaka sayılı aracın, —- tarihinde— Plakalı araca arkadan çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda, müvekkilinin kullanmakta olduğu aracın ön kısmında ve motor kısmında, çok ciddi hasarlar meydana geldiğini ve aracın —– tamamen açıldığını, Aracın, bu kaza sonucunda tam hasarlı (——–) meydana geldiğini, kaza sonrasında ilk ekspertiz raporunda, aracta 102,559,98 TL hasarın olduğu ve bazı parçalarının da aracın yeni olduğundan tespit edilemediğine ilişkin tespit yapıldığını, müvekkiline ait aracın kasko sigortacısı olan davalı … tarafından, aracın tamiri cihetine gidilmesi istenmiş ancak, yetkili servis araçtaki ağır hasar durumu(—–) olabileceğinden bahisle müvekkilden muvafakat almadan aracın tamirini üstlenmediğini, Bu durum karşısında, İstanbul Anadolu ——. Asliye Ticaret Mahkemesinin —-. Sayılı dosyasıyla aracın ————-(çekme belgeli) olup olmadığının tespiti için dava açıldığını, rapor düzenlendiğini ve rapora itiraz edilmediğini belirterek fazla dair hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkili adına kayıtlı bulunan ve halen adresini vermiş olduğum —————— bulunan —– plakalı aracın, 31/08/2018 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda tam hasarlı (—) olduğunun tespitine; Sigortalı tam hasarlı (—-) sayılmasına hükmedilmesine, aynı özelliklere sahip aracın hasar tarihinde piyasada satılan en yeni modelinin anartar teslim bedeli hasar tazminatının, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, şimdilik, 100.000-TL’nin, 31/08/2018 tarihinden geçerli olmak üzere ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Husumete mesnet Kasko Sigorta poliçesinde—- ——- daini mürethin kaydı bulunmakta olup, öncelikle rehinli alacaklı bankadan malikin davasına ve sigorta bedelinin adına ödenmesine muvafakat edildiğine dair şartsız açık muvafakatının alınması gerektiğini, bu nedenle TTL 1456 madde düzenlemesi kapsamında davacı tarafa rehinli alacaklıdan muvafakat temin ederek sunması için süre verilmesini, bankanın açık ve şartsız muvafakatının temin edilememesi halinde davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, davacı tarafından aracın tam hasarlı sayılarak yeni bedelinin ödenmesi talep edildiğinden uzlaşmazlık ortaya çıktığını, aracın onarımı ekonomik olmadığından tam hasarlı sayılması gerektiğine dair iddia ve tespitler haksız zenginleşme amacına matuf olup, gerçek zararın ödenmesi ilkesi ile bağdaşmadığını, kaza tarihinden faiz istemi yerinde olmadığını belirterek haksız ve aşkın davacı taleplerinin reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, Trafik kazası sonucunda davacı aracın tam hasarlı (—–) olduğuna ilişkin tespiti ile fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere hasar tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte tahsili talebinden ibarettir.
İst.Anad. ——-.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/8209 D.iş sayılı delil tespiti dosyası celp edilip incelenmiş, tetkikinde Makine Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda —– plakalı aracın ağır hasarlı olduğu ve onarım masraflarının parça ve işçilik dahil 102.559,98 TL olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, yasanın 87. maddesi gereğince yayım tarihinden itibaren altı ay sonra 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesine göre, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi , tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan ,eser ,taşıma ,simsarlık, sigorta ,vekalet , bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez .Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.6502 sayılı yasanın 83/2. fıkrasında “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”düzenlemesine yer verilmiştir, ilgili yasa maddesi ile görev konusunun tartışılmasının önüne geçilmiştir. Davacı dava dilekçesinde dava konusu ürünü evinde kullanmak üzere satın aldığını ve ayıplı çıktığını beyan ettiğinden dolayı yapılan işlem tüketici işlemi olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğuna yer verilmiştir.Aynı yasanın 114/1-c bendinde mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır.Mahkemenin görevi ile ilgili yasal düzenlemeler sonucunda görevle ilgili konular taraflar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturmaz. Çünkü dava şartlarının mevcut olup olmadığı, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır ve dava şartı noksanlığı halinde HMK 115. maddesi gereğince davanın usülden reddine karar verilmesi gerekeceğinden mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yargıtay —– Hukuk Dairesi 2016/19466 Esas 2016/12012 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi davacı ile sigorta şirketi arasında kurulan Kasko sigorta poliçesine ilişkin sözleşmenin tüketici işlemi tacir olmadığı bu nedenle görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olması sebebiyle görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK.nun 331/2 maddesi gereği yargılama giderleri, harç vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.