Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/75 E. 2020/265 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/75 Esas
KARAR NO: 2020/265
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/01/2018
KARAR TARİHİ: 08/07/2020
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı arasında ilaç alım satımından kaynaklı hukuki ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalıya ———-sıra numaralı – adet fatura düzenlemiş olduğunu ve fatura bedelinin ödenmesini talep ettiğini, davalının takip tarihine kadar fatura bedelini ödemediğini, bu nedenle ————İcra müdürlüğünün ——- sayılı dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun takibin konusu fatura alacağına, işlemiş faiz ile icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olduğunu ve takibin bu nedenle durduğunu belirterek, davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile davalının % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf ve ücret-i vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddiasının aksine taraflar arasında sözleşme bulunmadığını, faturaların sözleşmeye dayanmadığını, sözleşmeye dayanmayan faturalara süresi içinde itiraz edilmemesi durumunda bunların kesinleştiğinden bahsedilemeyeceğini, taraflar arasındaki ihtilafın —— gelen ilaç bedelinin —— tarafından eksik ödenmesi ve davacı tarafın bu bedeli ———- isteyeceği yere müvekkilinden istemesinden kaynaklandığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Celp edilen ——-İcra Müdürlüğü’nün ——-sayılı dosyasının incelenemesinde; —— tarihli ödeme emri ile ilamsız takip yoluyla, ———– alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından süresi içinde takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davacı tarafından davalı hakkında yapılan takibe konu faturalardan kaynaklanan borcu varsa miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez, talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafın Ticari Defterlerindeki kayıtlara göre taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu, icra inkar tazminatı hususunda takdirin sayın mahkemeye ait olduğu, davalı tarafın, davaya konu borcu oluşturan faturaya ilişkin bildirimlerin yasal süresi içerisinde —————ile bildirdiği, ithal ilaçların bedellerinin ——- tahsili ile ilgili işleyişin; hastaya reçete ile ilaç verildiği, hastadan —–ilgili işlemlerin takibi konusunda özel vekaletname ve talimat alındığı, vekalet verilen tarafın —-nezdindeki tüm işlemlerin takibinden sorumlu olduğu şeklinde olduğu, burada vekalet verilen kişinin —– olduğu, hastaya yani——– söz konusu ilaçla ilgili ——- tarafından – adet fatura düzenlenmiş olduğu, dava dosyası içerisinde bu fatura ile ilgili———– işlemlerini yürütmesi konusunda vekalet verdiğinin görüldüğü,————— dava konusu fatura ile ilgili herhangi bir ödemenin yapıldığına dair dekonta rastlanmadığı, ayrıca ——– tarihli cevap yazısında da——– vekalet verdiği kişi olan ———- tarafından — adet ödeme emri düzenlendiğinin ifade edildiği, ancak bu ödeme emirlerinden hiçbirinin ————- olmadığının görüldüğü, sonuç olarak, dava tarihi itibariyle, davacı tarafın davalı taraf adına tanzim etmiş olduğu, takip konusu —- adet faturanın toplamının ——– olduğu, bu rakama karşılık davalı tarafından davacı tarafa herhangi bir ödemenin yapıldığına dair kayda rastlanmadığı, davacının takip tarihi itibariyle ———- karşılığı alacaklı olduğu, TTK’ nın 21. maddesi hükümlerine göre davaya konu faturalar ile ilgili herhangi bir iade-iptal ve kabul edilmediğine dair kayıtlara rastlanmadığı, davalı tarafın ——- yılına ait tutmuş oldukları Ticari Defterlerin TTK’ nın 64.cü maddesine göre yasal süresi içerisinde noter açılış onaylarının ve yine yasal süresi içinde Yevmiye defterinin noter kapanış onayının yapıldığı, ———- planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu, Kanunlara uygun olarak tutulan Ticari defterlerin bu davada delil olabileceği bildirilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında———— İcra Müdürlüğünün ——– Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı borçluya ——- tarihinde tebliğ edildiği davalı borçlunun ——— tarihinde takibe Yetki yönünden itiraz ettiği ve borca dairde itirazda bulunduğu ve takibin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtiraz iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı dava olup, takip dayanağının ———-tarihli —– adet faturaya dayalı olduğu, İtiraz iptali davasına bakan mahkemenin öncelikle icra dairesinin Yetkisine yapılan itirazı incelemesi gerektiği, taraflar arasında ticari bir ilişkinin söz konusu olduğu, taraflar arasında bir anlaşma bulunmadığı TBK 89 maddesi gereğince para borçlarında alacaklının ikametgah mahkemesi yetkili olmakla ve davacı adresi Mahkememiz Yargı sınırları içinde olduğundan davalı borçlunun icra Dairesinin Yetkisine yapmış olduğu itirazın İİK 50 maddesi yollaması ile TBK 89 maddesi gereğince kaldırılması gerektiği, davalının HMK 116/1-a maddesi gereğince süresinde Mahkememizin Yetkisine yapmış olduğu Yetki itirazının da TBK 89 maddesi gereğince kaldırılması gerektiği, davanın Esasına yönelik olarak yapılan inceleme ve bilirkişi raporlarına göre öncelikle tarafların tacir olması nedeni ile davalı kayıtları üzerinde inceleme yapılmış dtavalı kayıtlarında davacı tarafından kesilen faturanın davalı kayıtlarında bulunduğu ve buna dair davalı tarafından yapılmış bir ödemenin bulunmadığı, takibe konu faturanın ithal bir ilaca ilişkin olduğu, ithal ilaçların hastaya reçete ile verilmesinden sonra ———-işlerin takibi ve bedellerinin özel vekaletname ve talimat ile yapıldığı, davacı tarafından ithal edilen ve davalı —- tarafından hastaya reçete karşılığı verilen ilaç bedelinin ————- tarafından —— tarihinde tahsil edildiği —— davacı adına hareket ettiğinin ve davacı firmanın elemanı olduğunun ——–tarihli davacı vekilinin beyanı ile ikrar edildiği anlaşılmakla açılan itirazın iptali davasının reddi ile davacının kötü niyetli olduğuna dair dosyada delil bulunmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan itirazın iptali istemi davasının REDDİNE,
Davalının koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL harcın, dava açılırken peşin olarak yatırılan 459,89 TL harçtan mahsubu ile bakiye 405,49 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden davalı yararına AAÜT uyarınca 6.138,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılmış olan gider avansından artan tutar varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ————— Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2020