Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/732 E. 2021/628 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/732 Esas
KARAR NO: 2021/628
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/06/2018
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının ticaret yaptıklarını, davalının müvekkiline olan borcuna karşılık icra takibine konu ——çeki müvekkiline verdiğini, fakat davalının o tarihlerdeki ısrarlı talepleri üzerine müvekkilinin çeki bankaya ibraz etmediğini, aradan uzunca zaman geçtiğini ve çekin davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine davalı ve diğer borçlular hakkında — dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının — tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlu davalı böyle bir borcunun olmadığını iddia etmekte ise de; davalının, müvekkiline olan borcuna karşılık icra takibine konu—- bedelli çeki müvekkiline verdiğini, borcunun da çek ile sabit olduğunu, davalının kötüniyetli olup bile isteye borcuna itiraz ettiğini belirterek borçlunun —– dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin borçlu yönünden devamına, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya herhangibir borcunun bulunmadığını, davacının, taraflar arasında gerçekleşen ticari ilişki neticesinde müvekkili tarafından borcuna karşılık davacı yana —- bedelli çek verildiğini ve müvekkilin ısrarı üzerine davacı tarafça bu çekin tahsile konulmadığını, ancak çok uzun zaman geçmesine rağmen müvekkili tarafından ödeme yapılmadığından bahisle müvekkili hakkında —– dosya ile aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının iddialarının gerçeklerle örtüşmediğini, müvekkilinin, taraflar arasında gerçekleşen alacak /borç ilişkisi sebebiyle davacı tarafa tüm borçlarını ödediğini, bu borçların icra kanalıyla daha önceden tahsil yoluna gidildiğini ve davacı tarafından alacaklarının fazlasıyla tahsil edildiğini, dava konusu çekin müvekkili tarafından davacıya verildiğini, ancak bu çekin müvekkilinin davacıya olan borcu sebebiyle değil tamamen iyi niyet çerçevesinde aksi bir durum ile karşılaşılması halinde nakde çevrilmek amacıyla verildiğini, bu durumda müvekkilinin iyi niyetinin davacı tarafından —- edildiğini ve davacı yanın tamamen asılsız beyanlarıyla müvekkili suçlayarak hakkı olmayan bir parayı tahsil etmeye çalışarak haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, bu durumunda davacının sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet vereceğini, dava konusu takibin — yılına ait olup; müvekkilinin takibe itiraz tarihi ise—– olduğunu, geçen süre zarfı —– olup; davacının bunca zaman itirazı bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu nedenle huzurdaki dava süresi içerisinde açılmamış olup zamanaşımı nedeniyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacının itirazın iptali davası açmada hak düşürücü süre olan — yıllık süreyi kaçırdığını belirterek öncelikle zamanaşımı itirazları nedeniyle davanın usulden reddine aksi halde müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen — sayılı dosyasının incelenemesinde; —- bedelli çekin tahsili istemi ile icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
— dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —– bono dayalı alacağın tahsili istemi ile takip başlattıkları görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut bulunduğunun belirtildiği ve davalının davacıya olduğu iddia olunan borcuna karşılık takibe konu— bedelli çekin davacıya verildiği, ancak davalının belirtilen tarihlerde ısrarlı talepleri neticesine iş bu çekin bankaya ibraz edilmediğini, aradan geçen süre zarfında da iş bu çek bedelinin ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine —– takip başlatıldığı, ancak takibe itiraz edildiği belirtilerek itirazın iptali, takibin devamı ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının talep edildiği, davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde davalının davacıya takibe konu çekle ilgili olarak herhangi bir borcunun bulunmadığı ve aynı zamanda davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği talep edilmiş olmakla mahkememizce öncelikle usulü itirazların değerlendirileceği ve daha sonra oluşacak duruma binaen oluşacak davalının takip dosyasında belirtilen borçla ilgili olarak davacıya herhangi bir ödemesi gereken meblağ bulunup bulunmadığı , gerek tarafların sunacağı deiller ve gerekse bilirkişi incelemesi vasıtasıyla araştırılarağı hususu noktasında toplandığı görüldü.
Mahkememiz dosyası; davacı tarafça —– davalı aleyhine başlatılan takiple ilgili alacağının mevcut bulunup bulunmadığı, bulunuyor olması halinde miktarın davalı tarafça cevap dilekçesinde de ileri sürülen ödeme konusundaki itirazları ve dosyamız arasına alınan icra dosyaları da incelenmek suretiyle bu hususları kapsayacak şekilde rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli rapor düzenlettirilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan raporun sonuç bölümünde; alacaklı vekilinin anılan icra dosyasında —- talep açtığı anlaşılmakla ödeme emrine itirazın bu tarihte öğrenilmiş sayılması gerekeceği değerlendirilmekle, —-tarihinde derdest tasarrufun iptali davasının açıldığı, bu yönlü ile —- yıllık hak düşürücü süresinin sona erdiği ve davanın süre yönünden ve esastan reddinin lazım geldiğinin mütalaa edildiği, somut olayda davalının davacıya yaptığı ciro ile semedi davacı yan elinde bulundurduğuna göre, davacının hangi hukuki ilişki sebebi ile bu senedi eline geçirdiği, alacak hakkının hangi hukuki ilişkiye dayandığını, bu hukuki ilişki sebebi ile davacıya düşen yüklerin — davacı tarafından yerine getirilmiş olup olmadığının davacı tarafından ispatı gerekir ise de somut olay yönünden, davacının bu yönde hiçbir delil sunmadığı, bu yönü ile takibe konu alacağın ispata muhtaç kaldığı mütalaa olunduğu bildirilmiştir.
Davacının sunmuş olduğu — tarihli dilekçesinde belirtilen itirazları karşılar nitelikte ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç bölümünde; kök raporda tespit edilen sonuçlardan dönmeyi gerektirecek hiçbir durumun olmadığı mütalaa edildiği bildirilmiştir.
Davacı davalı aleyhine —dosyasından—-dosyasında usulsüz ödeme emri tebliği şikayeti davası açtığı, mahkemece borçluya ödeme emrinin usulsüz olduğunun tespit edilip —- tarihin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verildiği, kararın tarafların temyiz etmemesi üzerine —tarihinde kesinleştiği, davacı alacaklının– diğer —adresinin tespiti için talepte bulunduğu, talep tarihinin — tarihi olduğu, artık bu aşamada ödeme emrine itirazın davacı tarafça bu tarihte öğrenildiğinin kabulü gerekeceği, iş bu eldeki itirazın iptali davasının — tarihinde açıldığı, bilindiği üzere İİK 67 vd maddelerinde itirazın iptali davasının borçlunun ödeme emrine itirazından itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğu, hakimin hak düşürücü süreyi re’sen nazara alması gerektiği, bu nedenle süresi içerisinde açılmayan itirazın iptali davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL. harcın peşin alınan 350,11 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 290,81 TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 4.348,25 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 22/09/2021