Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/711 E. 2019/435 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/711 Esas
KARAR NO : 2019/435

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2018
KARAR TARİHİ : 10/04/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, hırdavat ürünlerinin toptan satışı işiyle iştigal ettiğini, davalı/borçlu şirketin, müvekkili şirketten muhtelif tarihlerde ürün satın aldığını ve tüm ürünlerin kendisine eksiksiz olarak teslim edildiğini, davalı, faturalara ilişkin bir kısım ödemeler yaptığını, ancak bakiye 6.879,20.TL’yi ödemediğini, bakiye kısım için davalı aleyhine İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13244 E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borca itiraz ettiğinden icra takibinin durduğunu belirterek davalının haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline, Takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davacı——– ile ticari ilişkilerini cari hesap üzerinden yürüttüklerini, —- gün vade ile çalışmalarına rağmen davacı anlaşılan vade gününü beklemediğini, buna rağmen davacı tarafın 6.879,20 TL üzerinden müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13244E. Sayılı dosyası ile haksız icra takibi başlattığını,22.05.2018 tarihinde haksız takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, Takibe konu edilen 6.879,20 TL haksız bir talep olduğunu, davacı ile yapılan cari hesap ödeme anlaşması uyarınca takip tarihinde muaccel olmuş bir borcu bulunmadığını, ticari defterler ve cari hesap ekstreleri incelendiğinde davacının alacağının henüz muaccel olmadan icra takibine konu edildiği ortaya çıkacağını belirterek davanın reddine ve lehlerine %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Mahkememizce uyuşmazlığın davacı tarafından davalı hakkında takibe konu edilen cari hesap nedeni ile ürün-hizmet verilmiş ise davalının ödenmeyen borcu varsa miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı banka tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu——–.İcra Müdürlüğünün 2018/13244 E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığı ve ödeme emrinin davalı borçluya 21/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 22/05/2018 tarihinde süresinde ödeme emrine, ödeme emrinde yazılı toplam alacağın tamamına, işleyecek olan faize, faiz oranına, masraf ve ferilerinin tamamına yaptığı itiraz ile takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi 11/02/2018 tarihli raporunda, davacının 17/05/2018 takip tarihi itibarıyla 6.876,23 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme ve bu sözleşmede belirlenen bir vade olmadığı, yazılı bir sözleşme bulunmasa bile taraflar arasında bu yönde gelişmiş bir teamül, uygulama olup olmadığına da bakıldığında, alışıla gelen ödeme yapısında taraflar arasında oluşan teamülün, “her ayın 20 sinde bir önceki bakiyenin üç aylık dönemlerde ödenmesi şeklinde olduğunu, takip konusu ortalamanın vadesinin 8 Kasım olan ödemesinin de Şubat 2018 ayında yapılması gerekmekte iken 17/05/2018 takip tarihine kadar ödenmediğinin anlaşıldığını, taraflar arasında oluşan ödeme teamülüne de davalının uymadığı, alışılan vadenin de aşılmış olduğu, davalının takip tarihinde davacı tarafından ispatlanan alacağın muaccel olmadığı iddiasını ispatlanamadığı, davacının takip talebinde haklı olduğu, davacının takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmayacağını, mahkemenin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak asıl alacak için 3095 s.k.m.2/2 kapsamında yasal faiz talebinin yerinde olduğu, davacının davalı tarafından icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 6.876,23 TL si yönünden iptalini isteyebileceği rapor edilmiştir.
Davalı vekili tarafından rapora karşı itiraz edildiği Mahkememizce Rapor usulüne uygun ve denetime olanak verecek şekilde hazırlanmış olmakla, davalı vekilinin rapora itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili rapor doğrultusunda davalarının kabulünü talep etmiştir.
Dava İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu davacı alacaklı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu ——.İcra Müd.2018/13244 E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığı ödeme emrinin 21.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği itirazın 22.05.2018 tarihinde süresinde yapılmakla takibin durduğu ve eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtiraz iptali davası takibe sıkı sıkıya ağlı davalardan olmakla , takibin cari hesap ve fatura alacağından kaynaklandığı, tarafların tacir olması nedeni ile ticari defterler üzerinde mali müşavir marifeti ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış, her iki tarafın defterlerinin de usulüne uygun olarak tutulduğu ve TTK 64 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre HMK 222 anlamında delil niteliğinde bulunduğu, davacı tarafından takibe konu edilen faturaların davacı ve davalı kayıtlarının birbirini doğruladığı ve davacının davalıdan 6.876,23 TL alacaklı olduğu, davalı borçlu tarafından her ne kadar faturaların ödemesi konusunda taraflar arasında vadeye ilişkin anlaşma olduğu iddia edilmiş ise de bu konuda yazılı bir anlaşma ve sözleşme bulunmadığı taraflar arasındaki uygulamanın da ödeme taahhüdüne uygun bulunmadığı davalının itirazının 6.876,23 TL üzerinden iptali ile talep gibi bu miktara takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması ve inkar edilen asıl alacak likit olduğundan davalının İİK 67/2 maddesi gereğince bu miktarın % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-DAVANIN KABULÜ ile davalının İst. And. ——. icra Md. nün 2018/13244 E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 6.876,23 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalının İİK 67/2 md. gereğince inkar edilen asıl alacak 6.876,23 TL nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Kabule göre alınması gerekli 469,72 TL harçtan peşin alınan 117,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 352,24 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2019 yılı —– uyarınca davacı yararına taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden redde göre — yılı — uyarınca davalı yararın taktir olunan 2,97 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 35,90 TL başvurma harcı, 117,48 TL peşin harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 98,00 TL tebligat, yazı gidiş dönüş gideri ki cem’an 1.051,38 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 1.050,93 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, redde tekabül eden bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.