Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/71 E. 2021/854 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/71 Esas
KARAR NO: 2021/854
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2018
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava ve takibe konu çekin müvekkili tarafından, —yapımı işinde gerekli malzemelerin temini için —-ödeme olarak verildiğini, dolardaki aşırı artış ve malzemelere zam gelmesi nedeniyle taraflar arasındaki tekne yapım işi sözleşmesinin feshedildiğini, —–çekin bulunamadığını, en yakın zamanda iade edileceğini bildirdiğini ancak; tüm aramalara rağmen çekin bulunamaması üzerine —- müvekkiline borçlu bulunmadığına ilişkin yazılı beyan verildiğini daha sonra — isimli kişiye nakde çevirmesi için verdiği bilgisinin taraflarınca öğrenildiğini, —- arayarak o esnada yurtdışında bulunduğunu çekin elinde olduğunu, kaygılanacak bir durumun bulunmadığını söylediğini, ancak çeki cirolamadan —isimli kişiye verdiğini,—- başvurarak çeki — isimli kişiye nakde çevirmesi için verdiğini aradan uzun süre geçmiş olmasına rağmen çek bedelinin kendisine verilmediğinden bahisle, —- ve diğer cirantalar aleyhine suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkilinin çekin haksız olarak —elinden çıktığını,—– kişiyi dolandırmak suretiyle çeki eline geçirdiğini, geçerli bir ticari ilişki bulunmadığının davalıya bildirildiğini, davalı — tarafından ise çekin iadesi için müvekkilinden —- talep edildiğini, davalı yanın haksız ve hukuka aykırılığını bildiği çeke dayalı olarak takip başlatıldığını, müvekkillerin ticari hayatı ve itibarı zedelendiğinden bahisle, takipte borçlu bulunmadığının tespitiyle iptalini; davalının %20 kötü niyet ödencesine mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Çekin hukuki ilişkiden bağımsız nakit ödeme aracı olduğunu; meşru hamil müvekkiline karşı çekin çalındığı, dolandırıldığı, kaybedildiği gibi iddiaların ileri sürülmesinin mümkün olmadığını; çekin temel ilişkiden mücerret olduğundan bahisle, yerinde olmayan davanın reddi ile inkâr ödencesine mahküm edilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 72 maddesine göre açılan ve davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Mahkememizce, uyuşmazlığın davalı çek alacaklısı tarafından —-sayılı dosyası ile takip konusu yapılan çekten dolayı davacı borçlu olmadığının ve davalı kötü niyetli hamil ise iptali gerekip gerekmediği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası Hesap bilirkişine tevdi edilmiş, dosyada mübrez bilirkişi—— tarihli raporun sonuç bölümünde; Bedelsizlik def’inin ciro yoluyla iktisap eden kişiye karşı ileri sürülmesinin ancak durumu bilen ve kötü niyetli iktisap eden kişiye karşı ileri sürülmesinin mümkün bulunmasına, bu yönde—– edilen delil bulunmamasına nazaran davacının—— borçlu bulunmadığı tespiti talep koşullarının gerçekleşmediği, Takip dosyası celp edilmemiş olmakla beraber, eğer ödeme yapılmış ise, istirdat koşullarının da gerçekleşmediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Davalı çeki ciro yoluyla iktisap eden hamili olup, bu kişinin çek hamili olarak iyiniyetli olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Somut olayda takip dayanağı çek yasal süresi içinde bankaya ibraz edildiği ve ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı ve çekin bedelsiz olduğunu bilerek iktisap eden kişi olduğu yönünden de herhangi bir delil bulunmadığı anlaşılmış olup, çekin silsilesine nazaran davacımız çeki verdiği —karşı bedelsizlik iddiasını ticari defter ve kayıtları ile ispatlayabilir ama — davalı değildir.—- kayıtları üzerinden —bu çeki vermesini gerektirecek alacak-borç ilişkisi incelenebilir şayet—- almış ama her iki taraf şahıs olduğundan ticari defter ve kayıtları incelemek mümkün değildir. Bu nedenle bedelsizlik defi’nin ciro yoluyla iktisap eden kişiye karşı ileri sürülmesinin ancak durumu bilen ve kötü niyetli iktisap eden kişiye karşı ileri sürülmesinin mümkün bulunması gerektiği dosya da bu yönde delil bulunmaması nazara alınarak davacının talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmayan tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 1.344,18 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.289,78 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf yararına AAÜT uyarınca 11.032,30 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
7-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —-Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021