Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/683 E. 2019/440 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/803 ESAS
KARAR NO : 2019/469

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ : 17/04/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine sözleşmesiz elektrik kulanımı sebebi ile kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağı tutulduğunu ve İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü 2018 / 6693 E. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davacı şirketin, elektrik piyasasi tüketici hizmetleri yönetmeliği’ne göre tahakkuk ettirdiği kaçak elektrik tüketim borcu davalı şirket tarafından ödenmediğini, borcun tahsil amacı ile icra takibine başlandığını, davalının kesilen elektriğini izni olmaksızın açtığını mevzuata aykırı hareket ettiğini ve kaçak elektrik kullandığını, davalı tarafa ödeme emri 20/03/2018 tarihinden tebliğ edildiğini, borçlunun süresi içerisinde takibe itiraz ettiğini, borçlunun yasal süresi içindeki 21/03/2018 tarihli itiraz taraflarına tebliğ edilmemiş olduğunu, Davalı hakkında başlatılan icra takibinin tespiti Elektrik Tüketici Hizmet Yönetmeliği hükümlerine göre yapıldığını ve kaçak/usulsüz kullanım bedeli yine bu yönetmeliğe göre belirlendiğini, Davalı tarafından iş bu bedelin ödenmemesi sebebi ile davacı şirket tarafından elektrik tüketim bedelinin tahsili için icra takibi başlatıldığını, icra dosyasına yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu, bu itirazın iptali gerektiğini, davanın kabulü ile birlikte icra takibine yapılan itirazın iptalini, davalının asıl alacağının % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerini ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının büyük bir şirket olduğunu, kaçak elektrik kullanımında bulunmadığını, elektrik dağıtım işleminin önceden devlet tarafından yapıldığını, Devletin özelleştirme kararı alması sonrasında özel şirketler bu hizmeti yerine getirme yetkisine haiz olduklarını, davalı şirketin ise kendi sözleşmesinin davacı tarafından temlik alınıp alınmadığından haberleri olmadığını, davacının herhangi bir ihbarda bulunmadan şubelerinin elektriğini kesmesi ve sonrasında kayıp kaçak bedeli kaçak bedeli tutmasının hukuki dayanağı olmadığını, davalı şirket tarafından davacıya 03.01.2018 tarihinde yazılı bildirimde bulunularak kesilen cezaların usulsüz olduğu, herhangi bir kayıp kaçak bedeli ödenmesini gerektirecek haksız kullanımın olmadığını belirttiğini, Davacı tarafından değerlendirmeye alınan talebleri ile alakalı dava açılana kadar herhangi bir olumlu veya olumsuz dönüş yapılmadığını ve taraflarınca anlaşılmak istenmesine rağmen sürekli davacı tarafından davalının oyalandığını, bu nedenle takip öncesinde işletilmiş ve takip süresince işlemiş olan faize de itiraz ettiklerini, 03.01.2018 tarihli dilekçede de görüleceği üzere davacıdan son 10 yıl boyunca işletilmiş kayıp kaçak bedellerinin taraflarına hesaplanarak verilmesini istemiş olmalarına rağmen davacı bu konuda da hizmet sözleşmesinin gereğini yerine getirmediğini ayıplı hizmet sunduğunu, haksız işletilmiş kayıp – kaçak bedelinden kaynaklanan ilgili davanın reddini, takip süresince ve öncesinde işlemiş / işleyecek olan faizin hukuka aykırı olduğunu 03.01.2018 tarihinde davacıya başvurduklarını ve kendisinin sessiz kalmasının sabit olduğunu, yapılan hesaplamaların hatalı olduğu ve davalının kusurunun bulunmadığının ortaya çıkacağını, haksız başlatılmış olan icra takibinin iptalini ve davanın reddini, davacının takipteki asıl alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, icra takibine yapılan itirazın iptalini, davalının asıl alacağının % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerini ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebinden ibarettir.
Uyuşmazlığın davalı tarafından davacı kurum tarafından dağıtımı sağlanan elektrik kaçak olarak kullanılmış ise ödenmeyen fatura bedeli varsa miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 05/12/2018 tarihli dilekçe ile davalının takip konusu olan bedeli dava açıldıktan sonra ödediğini beyan etmiştir.
Davacı vekili 17/04/2019 tarihli duruşmada davaya vekalet ücreti ve yargılama gider taleplerinin devam ettiğini beyan etmiştir.
Davacı vekili tarafından 05/12/2018 tarihli dilekçe ile davalının takip konusu olan bedeli ödediğine ilişkin beyan dilekçesi ve ekinde sunulan ödeme dekontu okundu, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına takip dosyası dava açıldıktan sonra ödenmiş olmakla davalının yargılama giderleri ile mahkumiyetine karar verilip aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Belirtildiği Üzere;
1-Takip konusu borç ödenmiş olmakla, konusu kalmayan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Peşin alınan 47,39 TL harçtan alınması gerekli 44,40 TL harcın mahsubu ile 2,99 TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2019 yılı ————— tarifesi uyarınca davalı yararına taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 83,29 TL harç, 125 TL tebligat ve yazı giderleri ki cem’an 208,29 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Takip dosyasının iadesine,
Dair, kesin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.