Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/659 E. 2020/535 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/659 Esas
KARAR NO : 2020/535

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/07/2009
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,müvekkili şirket ile davalılar arasında —– imzalandığını, sözleşmeye göre ——- bulunan arsa üzerinde yapılacak yapının projesine, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılmasının müvekkili şirket tarafından denetleneceğini, davalıların — malikleri olduğunu, sözleşmenin tahmini bedelinin —- kararlaştırıldığını, ancak —— birim fiyatlarının değişmesi nedeni ile maliyetin —– yükseldiğini, —— tamamlanmış durumda olduğunu, müvekkilinin üzerine düşen denetim görevini ifa ettiğini, sözleşme tarihinden 3 yıl geçmesine rağmen davalının hiçbir ödemede bulunmadığını, bunun üzerine davalılar aleyhine icra takibine geçildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazının haksız olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalıların alacağın %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA: Davalı ———-cevap dilekçesinde özetle; müvekkili —– olarak diğer davalılar ——-karşılığı iş yapan —– girmediğini, müvekkili şirketin ———– Sözleşmesi ile arsanın %72’sini satın aldığını, inşaat seviyesi %20 seviyesine geldiğinde kat irtifakı kurulduğunu ve sözleşme gereği —-tapularının ——– tapularının ise müvekkili şirket üzerine çıktığını, bu nedenle arsa maliklerinin müvekkili şirkete arsadaki hisselerinin %72’sini Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereği sattığını, dolayısıyla yapı sahibinin müvekkili olduğunu, müvekkilinin —- anahtar teslimine kadar tüm gider ve sorumlulukları üstlendiğini, bu nedenle arsa maliklerinin —– firmasına karşı muhataplıklarının ve sorumluluklarının olamayacağını, davanın muhatabının müvekkili şirket olduğunu, davacının ücreti yapılacak %40 indirim hariç 142.120,62 TL olarak belirlediğini, ancak icra takibini ve iptal davasını 169.632,45 TL üzerinden açtığını, müvekkili tarafından iş başlangıcında yatırılan 37.590,47 TL’nin alacaktan düşülmediğini, davacı şirket ortağı ———— kendi el yazısı ile düzenlediği …——— tarihli hesap tablosunda müvekkili şirketin borcunun —- hesaplandığını ve hesap tarihi itibariyle ödenmiş olan 37.590,47 TL’nin de düşülmesiyle 67.317,37 TL borç kaldığını, ayrıca davacının ————- yapması gerekirken —- yaptığını, bu nedenle m2’si 455.- TL’den yapılan 105.907,84 TL’yi de kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine ve davacının %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar———— vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin maliki oldukları ve murisleri .——– intikal eden dava konusu arsa vasfında gayrimenkul üzerinde inşaat yapılması için diğer davalı ——- Sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşme ile ———— satın aldığını ve sözleşme doğrultusunda ———- müvekkilleri üzerine, ——-tapularının ise diğer davalı şirket üzerine çıkarıldığını, diğer davalı —- sözleşme ile tapu harçları,————— kurulması için gerekli her türlü vergi, harç ve masrafları ve inşaatın başlamasından sonuçlanması ve anahtar teslimine kadar tüm gider ve sorumlulukları üstlendiğini, müvekkillerinin sadece inşaatın bitirilmesini ve dairelerine sahip olmayı ve sözleşme koşullarının ifa edilmesini beklediklerini, tüm sorumluluğun davalı ———– olduğunu, müvekkilleri ile davacı şirket arasında akdedilen bir sözleşme olmadığını, davacının alacağının dayanak ——– müvekkillerinin—- gibi böyle bir sözleşmeden de haberlerinin olmadığını, bu nedenle sözleşmenin tarafı ve muhatabı olmayan müvekkillerinin icra takibine dahil edilmelerinin ve aleyhlerinde dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine ve davacının %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle —kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İşbu dava ilk olarak eski Kadıköy———- sayılı esasında görülmekte iken adliyelerin birleştirilmesi nedeniyle eski Kadıköy —–.Asliye Ticaret Mahkemesinin bir kısım dosyaları İst.Anad.—-.Asliye Ticaret Mahkemesine devredilmiş olduğundan dosya İst.Anad.—-.Asliye Ticaret Mahkemesinin — sayılı Esasına kaydedilmiştir.
Dava dosyası İst.Anad.———.Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esasında görülmekte iken yapılan yargılama sonunda——– tarihli kararı ile “Davanın, davalılar .———. yönünden KABULÜ ile, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; Davalılardan —– dışında kalan diğer davalıların, eski ——- yeni İstanbul Anadolu—– İcra Müdürlüğü’nün ——esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın 169.632,45 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile, takibin 169.632,45 TL asıl alacak üzerinden işleyecek değişir——- yönünden REDDİNE, Davacı tarafın icra inkar tazminat isteminin, alacağın yargılama sonucu belirlenmiş olması nedeniyle reddine, Davalı ———— yönünden reddedilen dava yönünden kötü niyet tazminat isteminin yasal koşulları oluşmadığından reddine” karar verilmiş, işbu karara karşı temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya Yargıtay ilgili hukuku dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay ————.Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonunda ————– tarihli ilamı ile “Dava,—– nedeniyle ödenmeyen bedele yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Her ne kadar sözleşmenin————– arasında yapılması kanunen şart olup muhatap arsa sahipleri ise de; diğer davalı yüklenici borcun tarafı olduğunu kabul ettiğinden mahkemece bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir” gerekçesi ile mahkememiz kararının BOZULMASINA karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamına karşı karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine yeniden yapılan temyiz incelemesi sonunda; Yargıtay—-.Hukuk Dairesinin ————– tarihli ilamı ile “TBK 162 uyarınca müteselsil borçluluk ya sözleşmeden ya da kanundan kaynaklanır. 4708 sayılı —– ——— arsa sahiplerinin müteselsil borçluluğu öngörülmemiş, sözleşme ile de arsa sahipleri böyle bir yükümlülük altına girmemişlerdir. ————- ücretinden sorumlu tutulması gerekirken, müteselsilen sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Hal böyle olunca, davalı tarafın karar —- belirtilen konu ile sınırlı kabulüyle, önceki bozma ilamına ilave olarak belirtilen yönden davalılar yararına bozulması gerekmiştir. Bu nedenle, ——- sahiplerinin hisseleri oranında sorumlu tutulması gerekirken, müteselsilen sorumlu tutulması doğru olmamıştır.” gerekçesi ile ———. vekilinin karar düzeltme talebinin kısmen kabulüne, şirket yönünden vaki talebin reddine, Dairemizin —————- Karar sayılı ilamında adı geçen davalılarla ilgili temyiz ret kararının kaldırılarak belirtilen ilamdaki 2 nolu bozma bendinden sonra gelmek üzere yukarıda açıklanan bozma sebebi de eklenmek suretiyle adı geçen davalılar yararına kararın BOZULMASINA karar verilmiştir.
İst.Anadolu —–.Asliye Ticaret Mahkemesinin kapatılması nedeniyle dosya bozmadan sonra mahkememizin ——- sayılı esasına kaydedilerek duruşma açılmış, ilk duruşmada Usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamı ve karar düzeltme kararına UYULMASINA karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı ve karar düzeltme ilamında belirtildiği şekilde arsa sahiplerinin hisseleri oranında hesaplama yapılabilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti ——- tarihli Ek raporunda; Davalıların sorumlu oldukları —-bedeli tutarının——ilamına göre bu tutardan arsa sahiplerinin sahip oldukları arsa payı hisseleri oranında sorumlu tutulması gerektiği, bu doğrultuda yapılan hesaplama neticesinde davalı arsa sahiplerinin sorumlu olmaları gereken————– hissesine —– olarak hesap ve tespit edildiğini bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda yeniden Ek rapor alınmak üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek Ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 24/02/2020 tarihli Ek raporunda; Davacı vekilinin——- hizmet sözleşmesinin imza tarihi olan —–tarihinden önce yüklenici ——– herhangi bir hissesinin bulunmaması nedeniyle —– bedelinden sorumlu olamayacağı, 10/04/2006 tarihinden önce arsa sahiplerinin hisse oranlarına göre hesaplama yapılması gerektiği belirtilmiş olup, takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere söz konusu talebin dikkate alınması durumunda, yeniden yapılan hesaplama neticesinde, arsa sahiplerinin sorumlu olması gereken —– ——– ——– hissesine ———— —— olarak hesaplandığını bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle ——–kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, Yargıtay bozma ilamına karşı karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine mahkemece bozma ilamı ve karar düzeltme kararına uyulmasına karar verilerek Hisseli malik olan arsa sahiplerinin hisseleri oranında ————- gerekeceğinden müteselsilen sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Hal böyle olunca — doğrultusunda arsa sahiplerinin hisseleri oranında hesaplama yapılabilmesi için bilirkişi heyetinden mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan denetime ——–gelen yazı cevapları ve taşınmaz bilgileri- belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde arsa sahiplerinin sahip oldukları arsa payı hisseleri oranında sorumlu tutulması gerektiği, bu doğrultuda yapılan hesaplama neticesinde davalı arsa sahiplerinin sorumlu olmaları gereken ——- hizmet bedeli tutarının——– ..—–olacağı kanaatine varılarak Davanın tüm davalılar yönünden kabulü ile eski —-.Anad—-.İcra Müdürlüğünün ——– Sayılı dosyasına yapılan itirazın 169.632,45 TL üzerinden İPTALİ ile takibin bu miktar üzerinden işleyecek değişen oranlarda avans faizi yürütülerek devamına, takip konusu borçtan davalıların sorumluluğunun 06/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen davalıların hisseleri oranında takip konusu borçtan sorumlu olmalarına, ————— —– hissesi —– sorumlu ——– oranlarında sorumlu olmak şartı ile takibin devamına, İcra inkar tazminatı talebi ile kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın tüm davalılar yönünden KABULÜ ile eski —- yeni İst.Anad.—.İcra Müdürlüğünün ———- Sayılı dosyasına yapılan itirazın 169.632,45 TL üzerinden İPTALİ ile takibin bu miktar üzerinden işleyecek değişen oranlarda avans faizi yürütülerek devamına, Takip konusu borçtan davalıların sorumluluğunun 06/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen davalıların hisseleri oranında takip konusu borçtan sorumlu olmalarına,
———— sorumlu olduğu tutar——– hissesi —– sorumlu olduğu tutar 11.874,27 TL… hissesi —- sorumlu olduğu tutar —… hissesi —- sorumlu olduğu tutar 2.968,57 TL——sorumlu olduğu tutar 2.968,57 TL… hisesi ——— sorumlu olduğu tutar 2.968,57 TL… hissesi —- sorumlu olduğu tutar 2.968,57 TL Hisseleri oranlarında sorumlu olmak şartı ile takibin devamına,
İcra inkar tazminatı talebi ile kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılmış, 15,60 TL başvurma harcı, 1.442,00 TL peşin harç, 2,50 TL vekalet harcı olarak toplam 1.460,10 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 3.813,60 TL masraf olmak üzere toplam 5.273,70 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3——- tarifesi uyarınca 20.065,08 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 11.587,59 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 1.442,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.145,59 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, Davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin yüzlerine karşı, mazereti red edilen davalı —— yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.