Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/606 E. 2020/464 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/780 Esas
KARAR NO : 2020/501

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, davalının 13/05/2013 – 30/06/2017 tarihleri arasında müvekkili şirkette çalıştığını; konumu olarak şirketin ticari ilişkide bulunduğu müşterileriyle doğrudan ilişki kuran bir personel olduğunu; satış / pazarlama işlemlerine hakim bir çalışan olduğunu; çok sayıda —- sahip olduğunu; 30/06/2017 tarihinde de davalının “— nedeniyle istifa ettiğini bildirmek suretiyle işten ayrıldığını; işten ayrıldıktan sonra müvekkili şirket ile aynı sektörde ve aynı bölgede faaliyet gösteren —- kurduğunu; bu şekilde taraflar arasındaki sözleşmedeki “haksız rekabet” hükümlerini ihlal ettiğini; müvekkilinin en önemli müşterisi olan — şirketle anlaştığını, bu müşterilerinin kaybına neden olduğunu, müvekkili şirkette elde ettiği bilgileri, birikimleri ve ticari sırları kullanmak suretiyle haksız rekabeti gerçekleştirdiğini bildirerek; davalıyı — Cumhuriyet Savcılığına da şikayet ettiklerini; TCK 239 ve 136. Maddeye aykırılıklardan dolayı davalı aleyhine —Cumhuriyet Savcılığının — soruşturma dosyasında tahkikat başlatıldığını; davalının haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle davacı müvekkilinin uğramış bulunduğu kar kaybı için fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 405.504,42 TL maddi tazminatla, müvekkilinin duyduğu üzüntüye karşılık 50.000,00 TL manevi tazminat ve rekabet yasağına aykırı davranışları nedeniyle sözleşme gereğince 12 aylık brüt maaş tutarı 44.495,76 TL’lik cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, İş Mahkemesinin görevli olduğunu, taraflar arasında geçmişte yaşanan bir akdi ilişkisi bulunduğunu; kaldı ki, davanın zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı süresinin bir yıl olduğunu, bu süre geçtikten sonra dava açıldığını savunmuş; esasa ilişkin de savunmalarında, ortada haksız rekabet teşkil edecek herhangi bir eylemlerinin bulunmadığını, davacı şirkete ait bilgi ya da ticari sırların müşteri listelerinin müvekkilince kullanılmadığını; müvekkilinin çalışma özgürlüğü çerçevesinde bir şirket kurup, çalıştırdığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, haksız rekabet nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili ve uğranılan maddi zararın ve manevi zararın tazmini davasıdır.
Davalının —-tarihleri arasında davacı şirkette iş akdi çerçevesinde çalıştığı; sözleşmesinde rekabet yasağının da bulunduğu ihtilafsızdır.
Davalı kendi istifasıyla 30/06/2017 tarihinde istifa etmiştir.
Davacı taraf, davalının —-kurmak suretiyle haksız rekabete konu eylemlerine başladığını iddia etmektedir. —tarihinde davalı tarafından kurulmuştur.
Mahkememizce, davalı taraf görev itirazında bulunmuş ise de ilk celsede emsal Yargıtay kararları da nazara alınmak suretiyle ” haksız rekabet, iş akdi sona erdikten sonra gerçekleştiği için mahkememiz görevlidir” gerekçesiyle reddedilmiştir. Bir süre yargılamaya devam edilmiş ise de, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —. Hukuk dairesinin —- Karar sayılı hükmü üzerine mahkememizin görevine ilişkin durum yeniden ele alınmak zorunda kalınmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi — Hukuk Dairesi bu kararında ” Türk Ticaret Kanunundan sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesi gereğince, taraflar arasında fesih edilmiş bir iş akdi bulunduğu takdirde; fesihten sonra işçi ya da personel tarafından gerçekleştirilen haksız rekabetlerde de görevli mahkemenin İş mahkemesi olacağı; bu yasal değişiklikten önce fesihten sonra haksız rekabetlerin Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiği hususundaki Yargıtay kararlarının artık uygulama yeri kalmadığı” vurgulanmıştır.
Davalının haksız rekabet teşkil ettiği işlemlerin—tarihinde kurulmasıyla başlandığı iddia edildiğinden ve bu tarihinde iş kanunundaki değişiklikten sonraki tarih olduğu nazara alınmak suretiyle artık mahkememizin görevli olmadığı; görevin kamu düzeninden olması nedeniyle bu hususun resen nazara alınması gerektiği kanaatiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVA DİLEKÇESİNİN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
GÖREVLİ MAHKEMENİN İSTANBUL ANADOLU — MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
Görevsizlik kararı kesinleştiğinde başvuru olduğu takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine,
Ancak yasal süresi içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için herhangi bir başvuru olmazsa davanın o takdirde açılmamış sayılmasına,
Yargılama giderleri harç ve vekalet ücretlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oybirliğiyle verildi. Açıkça okunup, usulen tefhim olundu