Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/58 E. 2019/1551 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/839 Esas
KARAR NO: 2019/1574
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/07/2017
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şahıs şirketi ile akdettiği — tarihli sözleşme kapsamında yüklenici olarak ifa ettiği işlerden kaynaklanan – tarihli – TL’lik, – tarihli – TL’lik, – tarihli – TL’lik, – tarihli -TL’lik ve – tarihli—TL’lik faturaları tanzim ettiklerini; davalıya faturaları teslim ettiklerini, davalının bir kısım ödemede bulunduğunu ancak ödenmeyen kısım için başlatılan İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğünün — sayılı icra takibine haksız olarak itiraz edip, takibi durdurduklarını belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunduğunu; davalı müvekkilinin helikopter sahası inşaatını ana yüklenicisi olduğunu, davacı ile anlaşarak bu sahada belirli işlerin davacı tarafından yapılması konusunda anlaştıklarını; sözleşmenin 3. Maddesinde davacıya ödenecek tutarın belirlendiğini, sözleşmenin 8. Maddesinde ise ödemelerin nasıl yapılacağının kararlaştırıldığını; buna göre ana yüklenici olan davalı şirkete yapılacak ödemelerden, yapılan her türlü kesintinin aynen alt yüklenici olan davacıya yapılan ödemelere de yansıtılacağını ve aynı oranda kesinti yapılacağını; ayrıca alt yüklenicinin kendi bünyesinde çalıştırdığı ve sözleşme kapsamında çalışan her türlü personele ait ikame, iaşe, servis iş güvenliği giderleri ile her türlü vergi ve harçtan da sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından yapılan bu ödemelerde davacıya yapılan ödemeler kapsamında olup, davacıya ödenen tutarlar toplamına dahil olduğunu; buna dair maillerinin bulunduğunu; bu maillerden müvekkili tarafından işçilere yapılan ödemelerin sözleşmeler kapsamında yapıldığı hususunun açıkça belli olduğunu belirterek; takip tarihi itibariyle herhangi bir borçları olmadığını; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalı aleyhine eser sözleşmesi niteliğindeki sözleşmeden kaynaklı olarak—- TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yılda %9,75 faiz ve değişen oranlarda hesaplanacak avans faizi ile birlikte tahsili için icra takibinde bulunmuş; davalı süresi içinde “alacaklıya herhangi bir borcum bulunmamaktadır” şeklinde itiraz etmiş; itiraz üzerine icra takibi durmuş; iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Mahkememizce, taraf delilleri toplanmış olup, davalı icra takibinden sonra yaptığı ödemelere ilişkin belgeleri de ibraz etmiştir.
İcra takibine konu alacak eser sözleşmesinden kaynaklandığından; öncelikle davacının sözleşme ile belirlenen edimlerini yerine getirdiğini ispat etmesi, bundan sonra davalının ödemelerini ispat etmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan akdi ilişki ise ihtilafsızdır.
Davacı taraf ticari defter ve kayıtlara dayandığı için her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının da incelenmesi için mahkememizce inceleme günü belirlenmiş; inceleme gününde davacı ticari defter ve kayıtlarını getirmiş, davalı kayıtlarını ibraz etmemiş olup; mali müşavir davacının ticari defterlerini ve davalının ödeme belgeleri ile, taraflar arasındaki sözleşmeyi incelemek suretiyle rapor ve ek raporunu hazırlamıştır.
Bilirkişi kök raporunda; takip tarihi itibariyle davacının alacağını tespit etmiş olup, takipten sonra yapılan ödemelerin icra müdürü tarafından nazara alınması gerektiğini bildirmişse de; bu tür uygulamanın eski tarihli mahkeme ve Yargıtay kararlarında görüldüğü; oysa yeni uygulamada takip tarihi ile dava tarihi arasında ödemeler mevcutsa, dava tarihi itibariyle davalının borcunun tespit edilip; dava tarihi itibariyle bu borç üzerinden icra takibinin devamına karar verilmesi gerekeceğinden; hem bu hususta hem de taraf vekillerinin itirazlarını karşılayacak şekilde ve davalı tarafın yaptığı ödemelerden sözleşme kapsamında davacı tarafından ödenmesi gereken miktarları nazara alması için bilirkişiden ek rapor istenmiş; bilirkişi —- tarihli ek raporunu bu çerçevede hazırlamıştır.
Mahkememizce de —- tarihli bilirkişi ek raporu gerekçeleri ile birlikte hesaplama şekli ile de kabule şayan bulunduğundan hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasında ihtilafsız olan eser sözleşmesi gereğince davacı yüklenicinin eksik ya da ayıplı iş yaptığı iddia edilmemiş, savunulmamıştır. Bu nedenle sözleşme gereğince davacı tarafın edimlerini yerine getirdiği kabul edilmiştir.
Hükme esas alınan bu rapora göre, davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalıdan tahsil edemediği eser bedeli — TL’dir. Ancak bundan davacı tarafın ödemesi gerekirken davalı tarafça ödenen – TL- prim ödemesi,— TL işçi ödemesi ve – TL – ödemesi düşüldüğünde; takip tarihindeki davalı borcu –TL olarak belirlenmiştir. Ancak takip tarihinden sonra davalı tarafça cari hesaba mahsuben – TL daha, – prim ödemesi adı altında – TL daha ve işçi ödemesi olarak –TL daha ödeme yapılmış olup; takip tarihi ile dava tarihi arasında yapılan bu ödemelerinde düşmesi sonunda dava tarihi itibariyle davacının alacağı— TL’ye düşmüştür. Mahkememizce bu miktar kabul edilmiş olup, takibin— TL üzerinden devamına karar verilmiştir. Bu kabule göre; takip tarihi ile dava tarihi arasında ödeme mevcut olur ise, dava tarihindeki alacak üzerinden takibin devamına karar verileceğinden; zorunlu olarak takibin – olan dava tarihi itibariyle nasıl devam edeceği hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle takip tarihi olan – itibaren dava tarihinde kalan —— TL borca ( bu miktar takip anında da zaten mevcut olduğundan ) takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına denmiş; takip tarihi ile dava tarihi arasındaki ödemelerin tarihleri itibariyle ödeme tarihlerine kadar — TL faiz yürüdüğünden; takip tarihinden itibaren işleyecek faizin icra müdürü tarafından ilerde gerçekleşecek ödeme tarihine göre yapılacak hesapta hesaplanacak o bedele —-TL eklenmesine karar verilmiştir.
Alacak eser sözleşmesinden kaynaklandığı için likit olmadığından; davacı tarafın inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Zira, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın likit olabilmesi için her iki tarafın imzasını taşıyan kesin hakedişe bağlanması gerekir; taraflar arasında yargılama esnasında eserin tamamlanmadığı hususunda bir ihtilaf çıkmamışsa da, takip anında kesinleşmiş hakediş bulunmadığından inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
Yargılama giderleri ve vekalet ücretleri hesaplanırken ise; her ne kadar takip anındaki borç daha fazla ise dava tarihine kadar yapılan ödemelerin düşülerek davanın açılması gerektiğinden ve bu husus yerine gelmediğinden; dava miktarı olan — TL’den hükme konu – TL mahsup edilmek suretiyle —-TL yönünden davanın reddedildiği nazara alınmak suretiyle yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Bu gerekçelerle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile;
Takibin, takipten sonra yapılan ödemelerde nazara alınarak — olan DAVA TARİHİ İTİBARİYLE;
— TL üzerinden ve bu bedele takip tarihi olan —den itibaren avans faizi uygulanarak ve bu faize takip tarihi ile dava tarihi arasındaki ödemeler nedeniyle işlemiş 438,25 TL faiz eklenerek devamına;
Fazlaya dair itirazın iptali davasının reddine,
Alacak eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve eser sözleşmesindeki alacağın likit olabilmesi için her iki tarafında imzasını taşıyan kesin hakedişe bağlanmış bulunması gerektiğinden, takibi konu alacak likit olmadığından ötürü davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Alınması gereken 19.564,20 TL ilam harcından peşin olarak karşılanan 6.563,61 TL’nin mahsubu ile eksik 13.000,59 TL harcın davalıdan alınıp, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 6.595,01 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcının tamamı ile 11 davetiye gideri 131,00 TL ile 1.950,00 TL bilirkişi inceleme ücretinin kabul ve ret oranları gereği 1.096,69 TL’lik kısmının toplamı 7.691,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince kabul ve reddedilen kısımlar üzerinden 23.134,20 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; 21.373,25 TL nispi vekalet ücretininde davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.30/12/2019