Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/577 E. 2021/477 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/577 Esas
KARAR NO : 2021/477

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2018
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili —- arasında davalı tarafından müvekkilinin —– sunulması için sözlü olarak hizmet sözleşmesi yapıldığını, söz konusu hizmet sözleşmesi gereğince davalının vereceği hizmet için müvekkiline gönderdiği fatura bedelini ödendiği halde davalı tarafından hizmetin ifa edilmemesi üzerine müvekkili tarafından ödenen paranın iadesi talep edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, müvekkilinin alacağını tahsil için İst.Anad. —-.İcra Müdürlüğünün ——Sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişki incelendiğinde, davacımn —–ifası kapsamına uygun hazırlandığı —-faturaya itiraz etmeyerek, ticari defterine işlediğini, ancak daha sonrasında kanunun dolanmak suretiyle iade faturası düzenlediğinin görüldüğünü, iade faturasının——- faturaya itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi söz konusu olamayacağı gibi, bu anlamda değerlendirilse dahi itiraz TTK 21/2’de yer verilen 8 günlük yasal süreden sonra yapılmış olduğunu, öte yandan iade faturası esas itibariyle bir fatura olmadığından TTK 21/2’de yer alan karine uygulama alam bulmayacağım ve iade faturasına itiraz edilmemesi içeriğini kabul anlamına gelmeyeceğini, kaldı ki davalı şirket, icra takibi itiraz etmekle, takipten sonra tarafına tebliğ edilmiş iade faturasına da itiraz etmiş sayılacağını, davacının itiraz etmediği ve ticari defterine kaydettiği faturaya ilişkin, sonradan iade faturası düzenlemesi ise kendi lehine sonuç doğurmayacağından haksız davanın reddine, davacının takip talebinde yazılı olan miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak;——— ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen İstanbul —-. İcra Müdürlüğü’nün —–. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından 38.718,16 TL asıl alacak ve 251,77 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 38.969,93 TL’nin davalıdan tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasında ——–hususunda anlaşma yapıldığı ihtilafsız olup, ihtilafın hizmet bedeli ödenen fatura karşılığı hizmet davalı tarafından verilmiş veya ayıplı verilmiş ise bedelin iadesi gerekip gerekmediği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişi ile yazılımdan — bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Bilirkişi heyeti ortak raporunda; Davacı tarafın—– incelemede dava konusu ——–geliştirdikleri uygulamayı kullandığı, dolaysıyla davalı tarafın davacıya sattığı uygulamanın bulunmadığı, dolayısıyla kullanmadığının anlaşılmasına göre ———–yapılmamış olduğu değerlendirmesinde bulunması halinde davacının bu yazılım için ödediği takip konusu 38.718,16 TL’ yi geri isteyebileceği, Sayın mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı alacaklı yönünde hüküm kurması durumunda, Davacı/alacaklı takip öncesinde dava konusu alacağın ödenmesi için Üsküdar ——— ihtarnamesini keşide edip bu ihtarnameyi ——– tarihinde tebliğ ettiği. Alacağın tebliğ tarihinde muaccel olmasına göre—— işlemiş faiz talebinde bulunabileceği, Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak alacası için 3095 s.k m.2/2 kapsamında ———- talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiş olup, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere Davacının; Davalı tarafından İstanbul —— İcra Dairesi ——— Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın hükmolunacak alacak yönünden itirazın iptalini isteyebileceği. Ancak, Sayın Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse hizmet ifasının gerçekleştiği yönündeki iddiasına ——– davalı —————— hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine varıldığını bildirmişlerdir.
Davalı vekilinin rapora itirazları üzerine, Mevcut deliller, sunulan verilerle davacının ————- tarihine kadar davacı tarafından davalı şirketten dosyada mevcut deliller —— alınmıştır.
Bilirkişi ——- Dava dosyasına davalının yeni bir belge sunmadığı, —– almadığı tespit edilmiş, bu sebeple kök rapordaki bilgiler ile yapılan incelemede, İki tarafın verileri karşılaştırıldığında davacının uygulamasına ——- yayınlandığı tespit edilmiştir. Tarafların uygulama isimleri ve uygulamaların yayınlanma tarihleri birbirinden farklı olduğundan, davalı tarafın sunduğu ekran görüntüleri üstünden yapılan incelemede davacı tarafın bahsi geçen uygulamayı kullanıp kullanmadığının tespiti yapılamamıştır. Davalının sunduğu ekran görüntülerinde sadece ———– tespit edilmiş olup bu verilerden de uygulamanın kullanıma ait kesin kanaate varılamadığını bildirmiştir.
Davalının 2017/2018 yıllarına ait defter ve kayıtlarının yeniden bilirkişi incelemesi yapılması için yeniden inceleme günü belirlenmiş, inceleme günü dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek önceki bilirkişiye tevdi edilmiş, özellikle ——seri nolu iade faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığının irdelenmek suretiyle ek rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Mali müşavir bilirkişi Ek raporunda; Davalının defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde; Tacir olan davalı şirketin ——– yılı ticari defter kayıtları incelenmiş, TTK ve VUK hükümlerine uygun tutulduğu, bilirkişi kök ve teknik bilirkişinin ek raporunda; “…———- uygulamayı kullanıp kullanmadığının tespiti yapılamamıştır. Davalının ——- görüntülerinde sadece —- aldığı tespit edilmiş olup bu verilerden de uygulamanın kullanıma ait kesin kanaate varılamamıştır….” şeklinde tespitte bulunulduğu, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen iade faturasının davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, takdirin sayın mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların– kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişi ile yazılımdan —- oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilerek rapor düzenlendiği, taraflar arasında ———–, yükleme hususunda ——-, davacının da iş sahibi olarak davalı yükleniciye 38.718,16 TL ödediği ihtilafsızdır, her iki tarafın kabulünde olup, ticari hayatta karine hizmet/iş/mal verildiğinde fatura kesilir; verilmeden değil. Bunun ——-olup; —– ödemesi olarak yapacak —– yüklenicinin işi bilahare yapıcağına dair şerhle ödemeyi gerçekleştirmesi( havale yoluyla ödemelerde), ya da durumu protokole bağlamasıdır (elden ödemelerde). Somut olayda davacı hiç bir kayıt koymadan yaptığı ödemenin dayanağı olan faturayı — ticari kaydına işlemiş olup; bu hizmeti/emtiayı almış olduğuna karinedir.Aksi yukarıda açıklanan şekillerle ödeme yaparak ispatlanabilir. Dosyamızda her ne kadar davacının,— kullanmadığını, bir başka program kullandığı belirlenmişse de; bu davalının program teslim etmediğini göstermez; davacı bunu kaldırıp bir başka program kullanabilir.
Öte yandan davacı, iade faturası kestiğini bildirmişse de davalının defterinde yer almayan iade faturasının kabulü mümkün olmayıp; —- bilgisayarlara yüklendiğinden, mal iadesi gibi bir iade de beklenemez.
Bu sebeplerle, davacının ticari kayıtlarını davalının faturasını işlemek suretiyle davalının faturadaki edimini ifa ettiği kabul edilerek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Davalının kötü niyetli takip tazminatı talebi de taraflar arasındaki ticari ilişki —-olmadığı; sadece ispat edilemediği için dava reddedildiğinden kabul edilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartlar oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4—–ücret tarifesi uyarınca 5.845,49 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 59,30 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 470,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 411,36 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.