Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/563 E. 2020/1 K. 03.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/412 Esas
KARAR NO : 2019/1529
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/12/2015
KARAR TARİHİ: 25/12/2019
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirketin yüklü elektrik temini için enerji piyasasında serbest dağıtım yapan tedarikçi —-tarihinde – aylık Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığını, – aylık sözleşme süresi sona erdikten sonra sözleşmenin sona erdiğini, müvekkilinin başka bir şirket ile benzer anlaşma yaptığını, elektriği de bu 11 aylık süreden sonra bu yeni şirketten temin ettiğini, davalı şirket tarafından müvekkiline — tarihli – TL bedelli fatura kesildiğini ve bu faturaya — TL erken fesih tazminatı kalemi girildiğini, ayrıca müvekkili şirketin sözleşmenin feshinden itibaren elektrik kullanımı bulunmadığını, erken fesih tazminatının haksız ve hukuksuz bir şekilde faturaya konu edildiğini, işbu faturaya binaen müvekkili şirketin ticari itibarinin sarsılmaması için aslında borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin haksız yere gönderilen bu faturayı cebri icra tehditiyle öderken aynı zamanda davalı şirkete —-. Noterliğinden — tarihli ve — yevmiye nolu ihtarnameyi göndererek “haksız yere ödediği bedeli” davalı şirketten iadesini istediğini, ancak davalı şirketin haksız yere aldığı bu bedelin iadesini bu ihtarnameye rağmen yapmadığını, davalının bu şekilde temerrüde düştüğünü beyan ederek istirdaten ilamsız takip yapılmış olmakla davalı tarafça Beykoz İcra Müdürlüğünün —yapılan itirazın iptaline, % 20’den aşağı olmamak üzere likit alacak olması nedeniyle kötü niyet tazminatına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Taraflar arasındaki sözleşmede, sözleşmenin süresi ve fesih usulünün belirlenmiş olup davacı sözleşmeyi taraflar arasında münakit sözleşme hükümlerine aykırı biçimde sona erdirdiğini, davacı tarafından yapılan feshin haksız olduğunu ve haklı olarak davacıya fesih tazminatı yansıtıldığını, somut olayda 6502 sayılı TKHK uyarınca düzenlenen “Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği”nin 22/1. maddesinin uygulama alanı bulunmadığı gibi sözleşmenin genel işlem şartı olduğu iddiasının da dayanaksız olduğunu, davacının Elektrik Piyasası Kanunu’nda tanımlanan ve tamamen sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde değerlendirilen “ikili ticari anlaşmayı” akdeden ve bununla bağlı taraf konumunda olduğunu, Müvekkilinin sözleşmenin haksız feshi nedeniyle mahrum kaldığı karı talep etme hakkı mevcut olduğunu, Söz konusu bedelin cezai şart değil; TBK kapsamında davacının haksız feshi nedeni ile müvekkilinin mahrum kaldığı kar olup davacıdan erken fesih tazminatı adı altında talep edildiğini belirterek davacının münakit sözleşmeyi, süresinden önce ve sözleşmede belirlenen usule aykırı biçimde, müvekkiline hiçbir bildirimde bulunmaksızın haksız biçimde feshetmesi sebebiyle müvekkilinin mahrum kaldığı karı, erken fesih tazminatı adı altında talep etme hakkı bulunduğundan, davacı 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında tüketici sıfatını haiz olmaması sebebiyle bu kanun kapsamında yayınlanan Abonelik Sözleşmeler Yönetmeliği uygulama alanı olmadığından, bu Yönetmelik uygulanacak olsa dahi fesih için haklı sebep ve bildirim Yönetmelikte de arandığından, Taraflar arasındaki sözleşme, gerçek ve tüzel kişiler arasında özel hukuk hükümlerine tabi olarak tamamen sözleşme serbestisi ilkesi ile Kurul onayına tabi olmayan ikili ticari anlaşma niteliğinde olduğundan, davacı basiretli bir tacir olduğundan ve münakit sözleşme genel işlem şartı niteliği taşımadığından, taşısa dahi erken fesih tazminatı dayanağını 6098 sayılı TBK’dan aldığından davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, müvekkilinin takibe itirazda haklı olduğundan icra inkar tazminatı taleplerinin de reddine, Haksız biçimde müvekkili aleyhine icra takibi başlattığından %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.
Mahkememizce, taraflar arasında düzenlenen —- tarihli sözleşme ihtilafsız olup davacı tarafından gerçekleştirilen feshin usulüne uygun olup olmadığı ve davalı tarafından düzenlenen —- TL erken fesih tazminatının yerinde olup olmadığı ve davacıya iadesi gerekip gerekmediği noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp dosyanın hesap bilirkişisi heyetine verilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti —- tarihli raporunda, taraflar arasındaki vaki kararlaştırma dikkate alınarak, davacının sözleşmeyi feshinin haksız olarak benimsenmesi sebebiyle, davalının kâr kaybı talebinin (faturaya yansıtmasının) olanaklı bulunduğu, faturaya erken fesih sebebiyle, kâr kaybı kapsamında — TL yansıtıldığı; yansıtılan bu tutarın doğru olup olmadığının denetlenebilmesi için, fazla tahakkuk ettirilip ettirilmediğinin belirlenebilmesi için verilerin dosyaya kazandırılması gerektiği rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin raporu ile istenen belgeler getirtilmiş, dosyanın ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişi – tarihli ek raporunda, davalı şirketin — tarihli yazısıyla, kWh/saat basına kârlılık miktarını bildirmediği; davacının sözleşme süresince kullandığı tüketim miktarlarının ortalaması esas alınarak, Enerji Piyasası Kurul Kararı İle Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliği ile belirlenen % 2,38 oranına itibar edilerek erken fesih sebebiyle mahrum kalınan kâr kapsamında KDV dahil istenebilecek tutarın -TL olarak hesaplandığı; buna göre davacının — tarihli faturası içine koyduğu erken fesih tazminatının fazla olduğu anlaşılmakla, davalıdan ihtirazı kayıtla ödediği miktarın fazlası yönünden iadesi için Beykoz İcra Müdürlüğü’nde —- E. savıyla başlattığı takipteki alacak kalemlerinin yapılan incelemesi sonunda: İsteyebileceği asıl alacak miktarının—- davacının keşide ettiği ihtarnamesinde miktar bildirmediği; temerrüt sonucu doğurmaya yeterli olduğunun benimsenmesi halinde, takip tarihine kadar birikmiş faiz tutarının – TL olduğu; (Talep: — TL) davacının asıl alacağına takıp tarihinden itibaren % 10,5 avans faizi yürütülmesini istediğinin görüldüğü; rapor edilmiştir.
Davacı vekili davalarının kabulünü, davalı vekili de davanın reddini talep etmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;davacının davalıdan yapılan sözleşme gereğince elektrik temin ettiği ihtilafsız olup, ihtilafın davalı tarafından kesilen faturaya yansıtılan — TL erken fesih tazminatının iadesinin istenip istenemeyeceğnin irdeleneceği, taraflar arasında — tarihinde başlayan 11 ay süreli sözleşme ektadildiği ve sözleşmenin — tarihinde sona ereceği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre kararlaştırılan 9.1 maddesinde 3 ay önceden noter kanalı ile fesih bildirimi yapılmasının kararlaştırıldığı aksi takdirde sözleşmenin kendiliğinden uzayacağı,bu yönde bir bidirimin bulunmadığı, davacıanın dayanağı abonelik sözleşmesinin 22. Maddesine dayandırdığı, düzenlemede ” tüketici belirsiz süreli veya süresi 1 yıl veya daha uzun olan belirli süreli abonelik sözleşmelerinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeyi fesh edebileceği ancak tarafların tacir olduğu yönetmeliğin bu maddesinin davacı yönünden uygulama alanının bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin süresiz sözleşme olmaması nedeni ile yönetmeliğin 8/1 maddesininde taraflar arasında uygulama alanı bulunmadığı,taraflar arasındaki sözleşmenin belirli süreli sözleşme olması ve tarafların tacir olması nedeni ile davacının sözleşmeyi sözleşme gereğince ve sözleşme devam ederken sona erdirmesinin haksız fesih niteliğinde bulunduğu, davalının faturaya yansıtmış bulunduğu haksız fesih tazminatının yerinde olduğu anlaşılmakla açılan itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan 96,71 TL harçtan alınması gerekli 44,40 TL harcın mahsubu ile 52,31 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2019 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davalıyararına taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Tarafların yatırmış olduğu gider avanslarından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/12/2019