Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/533 E. 2023/50 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/533 Esas
KARAR NO: 2023/50
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2018
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllardan beri —- ismiyle—–satımı yaptığını;———– olduklarından dolayı ——– yıldan beri tanıdığını, aralarında daha önce herhangi bir ticaret bulunmadığını, bunlardan ——- tarihinde müvekkiline ait iş yerine geldiğini, bir müşterilerinin ———– aradığını, kendilerinde bulunup bulunmadığını sorduğunu, bunun üzerine —— müvekkilinin —- gösterdiğini,——- olan bu ——– beğendiğini; ödeme işlerini ayarlayıp müvekkiline döneceğini belirterek iş yerinden ayrıldığını; ertesi gün——- davacıyı aradığını, ——- iş yerine getirmelerini istediğini; davacının ———— alarak —- bulunan davalılara ait———– yerine geldiğini; iş yerinde ———- bulunduğunu; ———— bedeli olan——kabul ettiklerini, dava dilekçesine ekli irsaliye / teslim tutanağını ———- imzalayarak taşları teslim aldığını; daha sonra müşterinin —– olduğunu, taşları —– teslim edip, ödemenin de ——- gerçekleşeceğini belirterek oraya gitmeyi teklif ettiğini; davacı müvekkili ile —————– müşteri olan kişinin ——- gittiklerini; müşteri olan ——- beğendiğini, almayı kabul ettiğini; ——-olarak bildirdiğini, aralarındaki anlaşmaya göre —- davacıya verilip —— bedeli olarak davalıların alacağını; davalı, —– hesap numarasının verildiğini, ——- gönderildiğine dair —- ekranını gösterdiğini ancak ödemenin —— nedeniyle havalenin yarın sabah ——– hesabına geçeceğini bildirdiğini;—— yapıldığını düşünerek bu durumu kabul ettiğini müvekkile ise havale sabah hesabına düşer düşmez ödemeyi kendisine yapacaklarını bildirdiğini; davacının buna karşı koyduğunu, ödemeyi peşin almayı kararlaştırdıklarını, bu nedenle kendisine paranın peşin verilmesi gerektiğini söylediğini ancak davalı ———- sorun olmayacağını, müşteriyi iyi tanıdığını kendi müşterisi olduğunu beyan etmesi üzerine ikna olduğunu; ertesi gün davalılardan ——— bedelini göndermelerini beklediğini fakat gelmeyince iletişime geçtiklerini, ——- davacıya ödemenin kendilerine de gelmediğini, bir problem olduğunu fakat çözeceklerini söyleyerek müvekkilini bir müddet oyaladığını; müvekkilinin tüm iyi niyetli çabalarına rağmen sattığı ——– bedelini alamayınca davalı aleyhine ——— ilamsız takip başlattığını, davalıların haksız bir itirazla takibi durdurduklarını belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili, davacı ile müvekkilleri arasında doğrudan bir alış veriş olmadığını;——- kendilerinde bulunmaması nedeniyle durumu davacıya bildirdiklerini; davacının bunun üzerine derhal ———–birlikte müşteri ile görüşmek istediğini, kendilerine de komisyoncu ücreti ödemeyi teklif ettiklerini, bunun üzerine taşların bedeli olan—– satım karşılığında kendilerine de—- ———-ücreti ödenme koşuluyla taşların müşteriye —– satımının kararlaştırıldığını; davacı ile müşterinin davalılar nezaretinde görüştüğünü,—- davacı arasında alış verişin gerçekleştiğini; müvekkili —– sadece müşteriyi davacı ile tanıştırdığını; ticaretin——– davacı arasında gerçekleştiğini; bu durumun davacının ——– de açıkça yer aldığını; müvekkillerinin bu ifadede davacı tarafından —— konumuyla anlatıldığını; müşteri ile doğrudan ilişki kuran davacıyı kandırmalarının mümkün olmadığını, davacı ödemeyi sağlama almadan ——- vermekle tedbirsiz davranmışsa sorumlusunun kendisi olduğunu; kendilerinin de ——- ücretini alamadıklarını; davacının dayandığı teslim belgesindeki imzanında ——– olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, davalılar aleyhine —— asıl alacağın———- karşılığı tahsili yönünden ilamsız icra yoluyla takip başlatmış; tüm davalılar ayrı ayrı verdikleri itiraz dilekçelerinde dosya alacaklısına hiç bir borçları olmadığını bildirerek borcun tamamına, imzaya ve asıl alacağa itiraz etmişler; süresinde yapılan itirazla takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarına nazaran, davacı tarafın —- müşteri olan —– edildiği, bunların toplam değerinin ——- olduğu, ———-tarafından alınan bu taşların bedelinin ödenmemiş olduğu TARAFLAR ARASINDA İHTİLAFSIZDIR. Taraflar arasındaki ihtilaf, söz konusu olan ——- bedelinden davalıların sorumlu olup olmayacakları hususunda toplanmaktadır.
Davalı taraf, ——- fiilen hiç almadığını, taşların hep davacıda kaldığını, davacı ile müşteriyi sadece tanıştırıp bir araya getirdiklerini, taşların davacı tarafından müşteriye fiilen teslim edildiğini; davacı ile dava dışı müşteri arasında alış veriş şartlarının konuşulup, kabul edildiğini; davacı taraf havaleyi hesabında görmeden taşları teslim ederek tedbirsiz davranmışsa bunlar kendilerinin sorumlu olamayacağını savunurken; davacı taraf taşların müşteri ile buluşulmadan önce davalı —– ———— teslim edildiğini, teslim tutanağının şirket yetkilisi——– imzalandığını; ——- fiilen teslim edildikten sonra hep birlikte müşteriye gidildiğini ve müşteriye de——– verildiğini ve hatta müşteri tarafından yapıldığı iddia edilen havale bedelinin bir gün sonra hesaba geçeceğini duyunca davacının itiraz ettiğini, davalı ——- nedeniyle olay yerinden satış bedelini almadan ayrıldıklarını; davalı —— güvendirmeseydi bu işlemi gerçekleştirmeyeceğini iddia ettiği; ——- önce hem de teslim anındaki——- davranışlarından dolayı bu olay gerçekleştiği için onlarında zarardan müteselsil sorumlu olduklarını belirterek iddiada bulunduğu görülmektedir.
Gerçekten de davanın bağlanma noktası da burada olup; —–dolayısıyla ———– davacı tarafından teslim edilip tasarruf imkanı davalılara geçmişse davalıların sorumlu olacağı, yok sadece davalıların aracı oldukları, komisyonculuk ücreti gibi bir ücret karşılığında davacı ve müşteriyi bir araya getirdiği, söz konusu ——–alım satım işleminin sadece davacı ve dava dışı müşteri arasında konuşulup kararlaştırıldığı; satış ve taşların tesliminin bu şekilde gerçekleştiği taktirde davalıların ——– sorumlu olmayacakları mahkememizce de kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca, bu husus üzerinde durulmuş olup; olayla ilgili —— dava dosyası ve bunun dayanağı olan ——- nolu dosyası incelenmiş; davalı ——— tarihinde vermiş bulunduğu beyanında: Bir müşterinin ——— aradığını arkadaşı olan davacıya bildirdiğini, onunda kabul etmesi üzerine yıl başından ——- yanında bir rezidansa giderek müşteri olan —- görüştüklerini, ürünleri gören—- çok sıkı pazarlıklar yaptığını, toplamda—- anlaştıklarını ve ——– davacıdan bir banka hesap numarası alıp ——- yaptığını,———-gösterdiğini, kendisinin paranın hesaba geçmediğini öğrenmesi ve telefonla teyit etmesi üzerine ——– bir sıkıntı olmaz sanırım mesai saati geçtiği için havale gerçekleşmedi yarın sabah saat——– hesabınıza para geçer diyerek bizi ikna etti, bu nedenle oradan ayrıldık, ertesi gün hesapta para yoktu, bunun üzerine —– aradığımda çeşitli yerlerdeki toplantıda olduğu gibi bahaneler ile oyaladı ve daha sonra kendisine ulaşamadık” dediği,
Aynı gün bu kez davacının vermiş bulunduğu ifadede, ———– yanında olan rezidansına gidene kadar olan kısmı aynen anlatmak suretiyle müşteriye gösterdiği pırlantaları müşterinin çok detaylı incelediğini, anlaşarak——– satmayı kabul ettiğini, müşterinin ——— beyden hesap numarası istediğini, —– satış bedelini gönderdiğini bildirip——– göstermek amacıyla cep telefonunu gösterdiğini; bunun üzerine——- hesaba para gelip gelmediğini sorduğunu, hesaba para gelmediğini öğrenince —— hesaba sabah geçeceğini bildirdiğini, kendilerini ikna ettiğini—– davalıların ——— müşterisi olarak tanıttıklarını, önceden tanıdıklarını, beyan etmekte olduğu görülmüştür.
Davalı taraf, bu ifadelere dayalı olarak taşların fiilen kendilerine verilmediğini, bizzat davacı tarafından müşteriye güvenmek suretiyle verildiğini ileriye sürmektedir. Alınan bu ifadelerde, ——– teslim edildiği yer almamaktadır. Ancak, davacı taraf——– tarihli bir sevk irsaliyesi sunmuş olup, bu sevk irsaliyesinde dava konusu olan ———– davacıdan teslim alındığı şeklinde düzenlendiği görülmektedir. Söz konusu olan sevk irsaliyesinin gerçek olması halinde artık bu belgeye karşı davalı —– söz konusu taşların alınmadığından bahsedilemez. Zira ———- tacir olduğu gibi onun yetkilisi olan ——– basiretli olarak davranması, fiilen bu taşları teslim almamışsa bu belgeyi imzalamamış olması gerekir. Mahkememizce ——- imza örnekleri alınmış olup, medari tatbik imzaları toplanmış, ——tarihli sevk irsaliyesiyle birlikte adli tıpa gönderilmiş, yapılan incelemede, sevk irsaliyesindeki imzanın bizzat——— ait olduğu belirlenmiştir.
——- kaydı getirtilmiş olup, söz konusu şirketin yetkilileri——gözükmektedir. Ancak, ——- göreve başlama tarihi ——olup, teslim belgesinin düzenlenme tarihindeki tek yetkili ——- göreve başlayan ve belge esnasında da tek yetkili bulunan ——. Her ne kadar sevk irsaliyesinde söz konusu———– ———— şerhi ile düzenlenmiş ise de; bunun davacı iddiasını doğruladığı, davacı ile davalı ——– ve onun şirketi arasında gerçek bir alım satım akdi olmadığı bu sebeple sanki bir satım söz konusu gibi ileride vergi yükümlülüğü doğmaması için bu şekilde belge düzenlendiği; önemli olan bir şekilde yazılı belge ile ——- davalıya teslim edildiğinin ispat edildiği; hangi amaçla teslim edilip teslim alındığının önem arz etmediği, zira her halükarda ya taşların aynen iadesi ya da bedelinin verilmesi gerekeceği; bedelin ——- olduğuna dair taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığı ve hatta davalı ———- sonucu bu bedelin belirlendiğini kabul ettiği, bu sebeple takibe konan ——- esasen gerçek bedel olarak kabulü gerektiği mahkememizce tespit edilmiştir.
Mahkememizce taraflarca sunulan deliller, ceza dosyasındaki ifadeler, mahkemede dinlenen tanık beyanları ve yukarıda izah edilen belge içeriği ve imza incelemesi sonunda oluşan kanaate göre;
Derya ——isimli bir müşterinin ——- araması üzerine davacı ile davalılar arasında bir görüşme olduğu, bu çerçevede davalılara aracılıkları sebebiyle bir miktarda satış bedelinden ücret ödenmesinin kararlaştırıldığı; ancak davacı tarafın müşteriyi bulan davalı taraf olduğu için ve ortada yüksek bedelli bir alış veriş olduğundan ötürü, müşteriyi tanıyan davalı tarafa bu taşları fiilen teslim edip, onlarında satış bedeli yönünden müşteri ile birlikte sorumlu tutulmasını sağlamak için —– tarihli sevk irsaliyesi başlıklı belgeyi aldığı, belgeyi ———- imzaladığı, şirketin o tarihteki tek temsilcisi tarafından düzenlenen bu belgeyle artık taşların tasarrufunun davacıdan çıktığı, davalı şirkete geçtiğinin kabulü gerekeceği; satış bedelinin ödenmediğinin ihtilafsız olduğu, bu nedenle ———- tarihli belgeyle taşları alan davalı şirketin taşları aynen iadeyle sorumlu olduğu, aynen iade mümkün değilse bedeli olan ——– ödemesi gerekeceği; yargılama devam ederken davalı şirketin tasfiye edildiği ve ticaret sicilden terkin edildiği, mahkememizce verilen yetki ve mehille davacının açtığı ihya davası sonunda iş bu davamız için şirketin ihya edildiği,——– ek tasfiye memuru olarak atandığı; davamızın ——— bildirildiği, duruşma gününün tebliğ edildiği,
Her ne kadar davalılar vekili en son olarak şayet —— tarihli belge gereğince davanın kabulüne karar verilecekse o taktirde —— yönünden bu belgeyi imzaladığı nazara alınarak —– yönünden davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiş, ——yönünden de aynı şekilde davanın reddine karar verilmesini talep etmişse de;
———— tarihte şirketin ortağı ve münferit yetkilisi olduğu, söz konusu olan ———–teslimi esnasında da bizzat bulunup, taşların dava dışı müşteriye teslimini sağladığı, davacı ile müşteriyi tanıştırdığı ve kendi müşterisi olduğunu beyan ettiği, bunların ötesinde de davacıdan mücevheratları müşteriye teslimden evvel fiilen aldığı nazara alınarak; davalı şirketin dava esnasında tasfiye olduğu, ek tasfiyesi halinde de muhtemelen taş bedellerini karşılayacak kadar bir mal varlığının bulunamayacağı, oysa davalı ——– her aşamada yer alıp, söz konusu alış verişi sağladığı ve teslim aldığı taşları da bizzat kendi kusuruyla bedellerini sağlama almadan müşteriye teslimi temin ettiği nazara alınarak bu davalının da ————şirketiyle birlikte sorumlu olacağı kanaatine varılmış; ancak davalı —— olay tarihinde şirket ortağı olmadığı, söz konusu taşların tesliminde de davalı eşi gibi bir rolünün bulunmadığı dikkate alınarak onun yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş;
Davacının icra inkar tazminatı da talep ettiği, haklarındaki dava kabul olunan ——— şirketinin itirazlarında haksız oldukları, belgeyle teslim aldıkları pırlantaların caratlarının ve niteliklerinin belli olduğu, bedellerinin de kendi kabullerinde olduğu ve bu nedenle alacağın likit olduğu nazara alınarak inkar tazminatına da hükmedilmiş,
Bu gerekçelerle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVALI ——- YÖNÜNDEN DAVANIN HUSUMETTEN REDDİNE,
DİĞER DAVALILAR YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ İLE;
Davalılar ——- yönünden davanın kabulü ile;
Bu davalıların ———- dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile TAKİBİN AYNEN DEVAMINA,
——üzerinden %20 icra inkar tazminatının bu davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Alınması gereken 66.894,75 TL harçtan peşin olarak alınan 11.754,57 TL harcın mahsubuyla eksik 55.140,18 TL harcın davalılar ——— alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 11.790,47 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcıyla 12 normal ( davalı —— çıkan tebligat sayılmadı )14 elektronik tebligat masrafı 187,00 TL’nin ve 960,00 TL———–yargılama giderinin davalılar ————alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince 125.250,00 TL nispi vekalet ücretinin ——— alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen——–yönünden dava husumetten reddedildiği için 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp, bu davalıya verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin ve Davalı———– yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——–Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.26/01/2023