Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/531 E. 2019/1018 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/531 Esas
KARAR NO : 2019/1018
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/05/2018
KARAR TARİHİ: 11/09/2019
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Tedarikçi, müvekkile firmanın Müşterilerine ait malları bildirilen adresten teslim alarak belirlenen teslim süreleri içerisinde taşıma, dağıtım, yükleme, istifleme, boşaltma, alıcıya teslim hizmetlerini” verdiğini, davalının müvekkili firmaya tedarikçi olarak nakliye ve dağıtım hizmeti verdiği, aralarında bir ticari ilişkinin ve cari hesabın varlığı konusunda bir ihtilaf ve itiraz olmadığını, Müvekkili firmanın Müşterisi ———. tarafından muhtelif gıda maddesinin ——–ye taşıma işi müvekkil firma alt tedarikçisi davalı firma tarafından gerçekleştirilmek üzere tarafların anlaştığını, davalı firmaya ait ———- plakalı aracın sürücüsü —- Taşıma Sözleşmesi imzalanarak Nestle’ye ait mallar araca ———- nolu Sevk İrsaliyesi tahtında tam ve sağlam olarak yüklendiğini, … tarafından da ——— nolu Taşıma İrsaliyesi düzenlendiğini,Müvekkili firmanın müşterisi —– müvekkil firma adına ——— numaralı,—– tarih ve——–TL bedelli fatura düzenlediğini ve söz konusu fatura bedellerini müvekkili firma tarafından müvekkili firma müşterisi firmaya cari hesaba mahsuben ödendiğini, davalının sorumluluğunda gerçekleştirilen nakliyelere ilişkin olarak, müvekkili firma müşterisi tarafından müvekkili firma adına düzenlenen faturalar, davalı firmaya aynen rücu edilmiş ve yansıtma faturaları düzenlendiğini, Davalı firma ile hasarlı ürün bedellerinin ödenmesi için müteaddit görüşmeler yapıldığını, hasarın kendi sigortasından tahsili için beklenmiş ancak bir netice alınamayınca davalıya ait cari hesap dökümüne göre borçlu olduğu bakiye——–.-TL asıl alacağın tahsili maksadıyla, İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğünün—— E. sayılı takip dosyası ile icra takip işlemlerine başlandığını, borçlu vekili eliyle icra takibine karşı yaptığı itirazında adresinin Mardin Kızıltepe olması sebebiyle yetki itirazında bulunduğu, Ancak müvekkilinin alacağı faturadan kaynaklı para alacağı olduğunu, müvekkilinin tescilli adresine istinaden İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili yargı mercileri olup davalı borçlunun yetki itirazının haksız ve yersiz olduğunu, davalı borçlu itiraz dilekçesinde somut bir iddia ve itirazda bulunmaksızın, müvekkili firma ile ticari ilişkisini inkar etmeksizin genel bir ifade ile takibe konu edilen faturalardan dolayı herhangi bir borcu olmadığını beyan ederek takibin durmasını sağladığını belirterek davalı-borçlu tarafın İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü ——– E. sayılı takip dosyasına (ödeme emrine) yapmış olduğu haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere davalı-borçlu aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Mahkememizce uyuşmazlığın davacı tarafından takibe konu edilen faturlardan ve cari hesap bakiyesinden kaynaklı olarak davalının borcu varsa miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiş, davanın İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere ——— (Hukuk) talimat yazılarak mali müşavir bilirkişi marifeti ile davacıya ödenmemiş fatura ve cari hesaptan kaynaklı borcu bulunup bulunmadığı konusunda rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Kızıltepe Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine talimat yazılmış, Kızıltepe 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davalı şirket adına çıkartılan tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalı şirket tarafından defterlerin ibraz edilmediği belirtilerek dosyanın mahkememize iade edildiği görülmüştür.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca davacı tarafın tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir ile taşıma konusunda uzman eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti 26/07/2019 tarihli raporunda, davacının davanın dayandığı icra takibine konu ettiği alacağını davalıdan takibe konu ettiği miktar üzerinden 9.073,81 TL olarak talep edebileceği, talebin haklılığına hükmedilmesi ve takibe vaki itirazın iptali istemi ile ikame edilmiş olan işbu davanın kabul edilmesi halinde davacının alacağına miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere 3095 sk. md. 2/2 uyarınca takip tarihinden itibaren avans faizi de yürütülebileceğini rapor etmiştir.
Davalı vekili rapora itiraz ettiği, mahkememizce rapor usulüne uygun ve denetime olanak verecek şekilde hazırlanmış olmakla, davalının rapora itirazının reddine karar verilmiş, davacı vekili davanın kabulünü talep etmiştir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında İstanbul Anadolu 6.İcra Müd——— E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin borçluya ——- tarihinde tebliğ edildiği, davalının ——— tarihinde süresinde yaptığı itiraz ile takibin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtiraz iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı dava olmakla, takip dayanağının faturadan kaynaklanan bakiye alacak olduğu, davacı tarafından tarafların ticari defterlerinin delil olarak bildirildiği, faturanın kaynağı taşımadan kaynaklanan yansıtma gideri olarak fatura tanzim edildiği, davalı adına ——— tarafından verilen dilekçede firmalarına kayıtlı aracın ve hasar gören yükün sigortalı olmasına rağmen kendilerinden tahsili yoluna gidildiğinin bildirildiği, taraf kayıtları üzerinde mali müşavir ve taşıma konusunda uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılmış,bilirkişiler tarafından denetime olanak verecek şekilde hazırlanan rapora göre öncelikle davalı kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş davalı adresine Kızıltepe Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış davalıya defter ibrazı konusunda meşruhatlı davatiye tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından defterlerin ibraz edilmediği anlaşılmakla, davacı kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır.Yapılan incelemede davacı defterlerinin TTK 64 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve HMK 222 maddesi anlamında delil niteliğinde bulunduğu, Davacı ile dava dışı Nestle firması arasında taşıyıcı sözleşmesi bulunduğu, davacının üst taşıyıcı, davalının alt taşıyıcı olduğu, dava dışı firmaya ait ürünlerin taşıyıcının mesuleyiti altında iken maddi hasarlı trafik kazasından dolayı taşınan ürünün hasarlandığı,akdi taşıyıcı davacı tarafından hasar bedelinin dava dışı taşıtana ödendiği, bu hususun kayıtlarla belirlendiği, davalı alt taşıyıcının maliki bulunduğu——- palakalı araçlarla taşınırken kazanın meydana geldiği, davalıya ait araç zürücüsü——- bu kazanın meydana gelmesinde kusursuz bulunduğu,TTK 888/3 maddesi gereğince taşıma akdi taşıyıcı yada alt taşıyıcı tarafından taşınırken hasar meydana geldiğinde zarardan asıl taşıyıcı gibi mesuliyeti bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.maddesinde ” Nakliye esnasında meydana gelecek her türlü zararın tamanının taşıyıcı tarafından karşılanacağı , ancak bu bedellerin taşıyıcıdan nakten tahsil edileceğine ilişkin düzenleme bulunduğu, TTK 876 maddesi gereğince davalının kendisini mesuliyetten kurtarılmasını talep edebilecek ise de taşıyıcıların kendi aralarında bağlayıcı hükümlerle anlaşmasını engelleyen herhangi bir düzenleme bulunmadığından ve davacının somut olaydaki zararın davacıya yansıtılması defter kayıtları ile sabit olduğundan ve davalının da TTK 222 maddesi gereğince de fter ve kayıtlarını ibraz etmeyerek davacının kayıtlarının kendi kayıtları ile örtüştüğü hususuna engel olması nedeni ile davacı kayıtlarındaki faturaya konu alacağın talep edilebilir olduğu, davalının takibe yaptığı öncelikle Yetki itirazının takip konuu alacak fatura alacağı olup, davacının adresi İstanbul olmakla İİK 50 yollaması ile BK 89 maddesi gereğince Yetki itirazının reddi ile davalının asıl alacağa yaptığı itirazın 9.073,81 TL üzerinden iptali ile takibin devamına takip tarihinden itibaren bu miktara taraflar tacir olmakla 3095 S.Y 2/2 maddesi gereğince avans faizi uygulanması ile davalı tarafından inkar edilen alacak fatura alacağı olup likit olduğundan davalının İİK 67/2 maddesi gereğince 9.073,81 TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-DAVANIN KABULÜ ile davalının İst. And. 6. İcra Md. nün ———- E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın ——- TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi uygulanmasına,
2-Davalının İİK 67/2 md. gereğince 9.073,81 TL nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Kabule göre alınması gerekli 619,83 TL harçtan peşin alınan 154,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 464,87 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2019 yılı AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 35,90 TL başvurma harcı, 154,96 TL peşin harç, 865,20 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve yazı gideri ki cem’an 1.056,06 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 11/09/2019