Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/526 E. 2021/205 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/511 Esas
KARAR NO : 2021/255
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2018
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacılar vekili, müvekkillerinin müteveffa—- olduğunu; davalılardan — tarafından müvekkilleri aleyhine ———– dosyasıyla icra takibi başlatıldığını; icra takibinin müteveffa tarafından verildiği iddia edilen —– bir senede dayandırıldığını; —- yaşında olduğunu, herhangi bir hastalığı yokken birden vefat ettiğini; ölmeden önce ona yeğeni olan davalı———– baktığını, onların yanında kalırken öldüğünü; alelacele defnetildiğini; cenazeden kimseye haber verilmediğini, ölümden — geçer geçmez söz konusu bu senedin ortaya çıktığını; senedin lehtarının —–olduğunu, onun tarafından ciro yoluyla davalı —— geçirildiğini; bu davalı tarafından da icra takibine başlandığını belirterek; murisin emekli bir devlet memuru olduğunu, imam olduğunu, —yapmadığını; kendisinin ——– bir miktarda parası bulunan bir şahıs olduğunu; borç para almaya yani bu senedi vermeye herhangi bir sebebi bulunmadığını; davalılar aleyhine ——- dolandırıcılıktan dolayı şikayette bulunduklarını yine şüpheli ölümden dolayı da ayrıca şikayette bulunduklarını, soruşturmaların devam ettiğini belirterek, senedin irade sakatlığıyla elde edildiğini hile, ikrah ve sahtecilik ile alındığını belirterek; davacıların senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini, icra dosyasına yargılama esnasında para ödemek zorunda kalırlarsa o taktirde ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle bu paranın istirdadına karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle de davalılardan %20 kötü niyetli takip tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar müştereken verdikleri cevap dilekçesinde, muris —– amcası olduğunu, emekli müftü olan murisin emeklilikten sonra davalı —— birlikte yıllarca ticaret yaptıklarını, paralar kazandıklarını, ancak zaman zamanda zarar ettiklerini; nasıl kazanılan paralar bölüşüyorlar ise zararı da bölüştüklerini; söz konusu olan senedin de edilen zarardan murisin payına düşen miktar karşılığında davalı—— verildiğini; murisin emekli müftü olması nedeniyle ticarette isminin geçmesini sakıncalı bulduğunu, bu nedenle söz konusu ticari faaliyetlerin resmiyette —- üzerinden yürütüldüğünü; davalı —– borçlu olduğunu, bu nedenle amcasından aldığı senedi—– ciro yoluyla geçirdiği belirtilerek; davacı iddialarının yerinde olmadığını, davanın reddi gerektiğini savundukları görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 72. Madde gereğince açılan menfi tespit davasıdır.
Takipten sonra açılan iş bu menfi tespit davasında; murisin keşideci olduğu ve —- bedelli senet icraya konmuştur. Senette davalı —–ciro yoluyla senet hamili olan şahıstır. İcra takibi de —- tarafından başlatılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen veraset ilamında —- olan davacıların dışında murisin tek bir mirasçısı daha bulunup, o da davalı —- eşidir. Murisin vermiş olduğu senetten dolayı menfi tespit talep edildiğinden ve terekenin paylaşıldığı ileriye sürülmediğinden; mirasçıların birlikte hareket etmesi zorunludur. Davacıların, davalı —–eşinin iş bu davaya muvafakatini temin etmesi mümkün görülmediğinden mahkememizce zorunlu olarak terekeye mümessil tayin ettirilmiş, tereke mümessili —— huzurunda davaya devam edilip karar verilmiştir.
Davadaki davacı iddiası senedin hile, ikrah ve sahtecilik yoluyla temin edildiğine ilişkindir. Ancak, senetteki imzaya itiraz üzerine ——— sayılı dosyasında da dava mevcut olup; o dosyada murisin örnek imzaları toplanmış, davamıza konu olan senetle birlikte —– verilen raporla imzanın murise ait olduğu açıkça tespit edilmiştir. İcra Hukuk Mahkemesinde alınan bu rapor genel mahkeme olan mahkememizi bağlayıcı olmamakla beraber kuvvetli delil niteliğinde olup ayrıca son celsede gerek davacılar vekili gerekse tereke temsilcisi müşterek beyanlarında davamıza konu olan senedin sahte olmadığına dair ——— alınan rapor sebebiyle artık sahtecilik iddiasında bulunmadıklarını bildirmişler; davalarını sadece senedin muristen davalı —- alındığına özgüllediklerini bildirmişlerdir. Esasen bu hususu son celseden önce mahkememizce —- tarihli duruşmada verilen ara karar çerçevesinde ——- tarihinde ibraz ettikleri bila tarihsiz dilekçede de tekrarlamışlar; senedin zorla alındığı hususunu iddia ederek davalarını buna dayandırdıklarını bildirmişlerdir.
Mahkememizce irade sakatlığına yönelik her iki tarafında tanıkları dinlenmiş olup, davacıların tanıkları——- fiziken ya da manevi cebirle senedin alındığına dair hiç bir ifadelerinin bulunmadığı; aksine davalı tanıklarının muris ile ——-yaptıkları birlikte ticari işler yaptıklarını beyan ettikleri görülmüştür. Mahkememizce davalının ticaret yaptığına dair delillerde toplanmış olup, davalı —– çok ticari faaliyeti belirlenmiştir.
Mahkememizce ceza dosyaları da takip edilmiş olup, gerek davacıların şüpheli ölümden dolayı yaptıkları şikayetin gerekse senet nedeniyle yaptıkları şikayetin ——- kesinleştiği; bu nedenle bekletici mesele teşkil edebilecek bir ceza davası da açılmadığı belirlenmiştir.
Toplanan tüm deliller dikkate alındığında davacıların iddiasının ——senedin zorla alındığına ilişkin olduğu; muristen bu senedin zorla alındığını ispatla davacıların yükümlü olduğu; bunu ispat edemedikleri; aksine davalı —— ticaretle uğraştığı ve davalı tanıklarının beyanına göre de murisle birlikte ticaret yaptıkları ifade edildiğinden; ortada da murisçe imzalanan ve zorla alındığı ispat edilemeyen bir senet bulunduğundan; mahkememizce senedin geçerli kabul edilmesi gerektiği aksinin ispatlanmadığı, her ne kadar senette —— yazıyorsa da bunun davalının savunmasıyla uyumsuzluk arz etmediği, müşterek yapılan ticarette zararın, diğer ortak açısından borçtan sayılması nedeniyle söz konusu ” nakden ” yazılmasının halin icabına uygun olduğu nazara alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Peşin olarak alınan —– karar harcından maktu ret harcının mahsubu ile bakiye —- harcın talebi halinde davacılara iadesine,
Tamamı davacılar tarafından karşılanan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacılara iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine 44.550,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara paylaştırılmasına,
Dair karar, taraf vekilleriyle tereke temsilcisinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ————- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oybirliğiyle verildi. Açıkça okunup, usulen tefhim olundu.18/03/2021