Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/518 E. 2019/200 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/518 Esas
KARAR NO : 2019/200

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 20/02/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket nezdinde özel sağlık sigortası yaptırdığını, müvekkilinin 12.04.2018 tarihinde —– Hastanesinde yaptırmış olduğu tıbbi işlemler sonucu hastaneye ödemesi gereken 3.347,57 TL’nin sigorta kapsamında davalı şirket tarafından karşılanmasına talep ettiğini, ancak davalı şirket tarafından hastaneye gönderilen yanıtta yalnızca 589,31 TL’lik kısmına onay verildiğini, bakiye 2.758,26 TL’sinin ise “Esrar, eroin gibi uyuşturucuların kullanımı” gerekçe gösterilerek kapsam dışında bırakıldığının belirtildiğini, müvekkilinin anılan maddeleri kullanmasının söz konusu olmadığı gibi gösterilen gerekçe nedeniyle büyük utanç ve şaşkınlık yaşadığını, hastane personeline ve hastaneye birlikte gittiği kişilere karşı küçük düştüğünü, ayrıca davalının sehven yapmış olduğu gerçeğe aykırı tespit sebebiyle 3,5 saat boyunca davalı şyirketten sigorta onayı beklemek zorunda kaldığını, şehir dışı seyahatinin aksadığını ve kişilik haklarının zedelendiğini, maddi zarara uğradığını ve manevi açıdan son derece üzüntü duyduğunu iddia ile özel sağlık kapsamında olmasına rağmen davalının kusurlu ve gerçeğe aykırı tespitte bulunması sebebiyle şimdilik 2.758,26 TL maddi, müvekkilinin yaşamış olduğu üzüntüsünü bir nebze olsun dindirmek amacıyla 5.000,00 TL manevi tazminatın 12.04.2018 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan sağlık harcamalarının 589,31 TL’lik kısmının poliçe kapsamında karşılandığını, bakiye harcama rakamları açısından sigortalı/davacı müvekkili şirketin anlaşması olmayan bir kurumda işlem yaptığı için doktora ait işlem ücretleri “anlaşma dışı doktor ücreti” açıklaması ile kapsam dışı bırakılmak istendiğini, ancak provizyon talebine karşılık olarak ilk oluşturulan yanıt formunda sistem hatası nedeniyle red gerekçesinin “Esrar, eroin gibi uyuşturucuların kullanımı” olarak açıklandığını, hatalı gönderilen yanıtın davacı tarafından bildirilmesi üzerine gerekli açıklamanın yapılarak doğru yanıt formunun oluşturulduğunu ve gerekli belgelerle başvurulması halinde bakiye ödemenin yapılacağının bildirilmesine rağmen buna uygun davranılmaması nedeniyle ödenenin yapılmadığını, manevi tazminatın şartlarının oluşmadığını, ayrıca istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle özel sigortası kapsamında tedavi harcamaları nedeniyle maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Davalı sigorta şirketinden poliçe ve ekleri celp edilip incelenmiştir.
Davacı vekili yapılan yargılamada dava dilekçesini aynen tekrar ettiklerini bildirmiştir.
Tarafların sıfatı, davanın niteliği ve dava tarihindeki yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun nedeniyle öncelikle mahkemenin görevi ile ilgili dava şartının değerlendirilmesi gerekmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, yasanın 87. maddesi gereğince yayım tarihinden itibaren altı ay sonra 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesine göre, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi , tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan ,eser ,taşıma ,simsarlık, sigorta ,vekalet , bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez .Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.6502 sayılı yasanın 83/2. fıkrasında “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”düzenlemesine yer verilmiştir, ilgili yasa maddesi ile görev konusunun tartışılmasının önüne geçilmiştir. Somut uyuşmazlık, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında gerçekleştirilen sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.Açıklanan yasal düzenlemer kapsamında uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından davaya bakmakta görevli mahkeme tüketici mahkemesidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğuna yer verilmiştir.Aynı yasanın 114/1-c bendinde mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır.Mahkemenin görevi ile ilgili yasal düzenlemeler sonucunda görevle ilgili konular taraflar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturmaz. Çünkü dava şartlarının mevcut olup olmadığı, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır ve dava şartı noksanlığı halinde HMK 115. maddesi gereğince davanın usülden reddine karar verilmesi gerekir.
Aynı hususta İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ——–. Hukuk Dairesinin 2018/1898 Esas ve ——– Karar sayılı ilamında da benzer bir olayda Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu belirlenmiş olup; bu sebeple yukarıda açıklanan nedenlerle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK.nun 331/2 maddesi gereği yargılama giderleri, harç vekalet ücretinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.