Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/516 E. 2021/326 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/516 Esas
KARAR NO : 2021/326

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2017
KARAR TARİHİ : 14/04/2021

—— karar sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi olunarak mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;——— akdedildiğini, müvekkili şirketin —– arasında davalı—– gösterdiğini, müvekkilinin bugüne kadar düzenli bir çalışma gösterdiğini, basiretli tacir sıfatına uygun çalışmalarını sürdürdüğünü, davacının —- davalının yükselişine katkı sağladığını, işbu nedenle davalı tarafından müvekkili şirkete kesmiş olduğu poliçe türüne— olan üzerine düşen görevi layığıyla yerine getiren müvekkili şirkete üretimlerin—ilişkin olduğu–kesilmesini beyan ettiklerini, bunun üzerine ——davacının— müdürlüğü ile iletişime geçerek konuyla ilgilendiğini — yoğunlaşarak üretim yaptığını, bunun üzerine ise sözlemeyi feshetmeyi aklına koymuş olan davalınını ihtarname dahi göndermeksizin ekranı kapattığını, en azından sözleşmenin feshedileceğinin 3 ay öncesinden bildirilerek 3 ayın sonunda ekranların kapatılması gerektiği bildirilmiş ise de davalının sessiz kaldığını, bunun üzerine ihtarname gönderilerek sözleşmenin feshedildiğini—- bu nedenle davalı şirketin toplamda kazanç kayıplarından sorumluluğunun bulunduğunu belirterek davacı ile davalı arasında akdedilen —- sebebe dayalı olarak tek taraflı fesih edilmesi sebebiyle HMK.nın 107. Maddesi gereğince fazlaya ilişkin talep arttırım, dava ve tazminat hakkı saklı kalmak kaydıyla —–(5684 sayılı yasanın 23/16 maddesi ve TTK. 122. Mad. Gereğince) ——–. ( TTK 121 ve BK. 112 gereğince) maddi tazminatın, —- kaybının ve —-. Manevi tazminatın — fesih tarihinden itibaren ticari faizi ile davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından———- müvekkili şirket ile arasında —- sözleşmesinin haksız sebeple tek taraflı feshedildiğinden bahisle; 5684 sayılı yasanın 23/16. maddesi ve TTK 122 gereğince denkleştirme tazminatı, TTK 121 ve BK 112 gereğince haksız fesih sebebiyle maddi tazminat, kazanç kaybı ve manevi tazminat talep ettiğini, davacının taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olup reddi gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını,—–olduğunu, davacının haksız fesih iddiasının gerçeği yansıtmadığını, —— sözleşmesinin mevzuata ve taraflar arasındaki —- olarak haklı nedenle —- sunulan — sözleşmesinin, taraflar arasında yürürlükte olan sözleşme olmadığını, ——- yayınlanması üzerine, mevzut sözleşmelerin burada belirtilen değişikliklere göre revize edildiğini, davacı ile söz konusu ———–imzalandığını, sözleşmenin —– daha önce —— belirtildiğini, ——— sayıldığını, buna göre, ——- üretiminin altında olması ——— üretiminin %50’sinden fazlasının———– nedenle fesih sebebi olduğunu, davacının ———–sebepler gerçekleşmiş olduğu için sözleşme ve mevzuata uygun olarak feshedildiğini, davacının, fesihten önce ekranlarının kapatıldığı, kendisine herhangi bir bilgilendirme yapılmadığı, şirketin basiretli bir tacir gibi davranmadığı iddialarının ise asılsız olduğunu, ——–, davacının imzaladığı sözleşmede bulunan haklı nedenle fesih sebeplerinden haberdar değilmiş gibi davranması ve bunları şimdi kabul etmemesinin basiretli tacir yükümlülüğüne aykırı olduğunu, müvekkili şirketin, davacı——- borcunun bulunmadığını, hatta iptal edilen —– primlerinin iadesinden kaynaklanan komisyon alacaklarının doğacağını, davacının, manevi tazmninat taleplerinin ise kabul edilemeyeceğini, zira manevi tazminatın kişilik hakların saldırı, tüzel kişinin ün, itibar ve saygınlığının ihlali halinde söz konusu olabileceğini belirterek yetki itirazlarırnın kabulü ile talep halinde dosyanın — gönderilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında akdedilen acentelik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeni ile davalıdan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacının davalıdan—— feshi nedeniyle tazminat talep edip edemeyecği, sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak fesh edilip edilmediği, bu feshin davacı yönünden tazminatının, kazanç kaybına denkleştirme tazminatını doğurup doğurmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyada——— incelendiğinde; davacının —– meblağları tutarından komisyon alacağının ——– göründüğü,— sonra ise davalı——- Alacaklı duruma geldiği ancak kayda girilen bu meblağla ilgili doğrular hiçbir evrağın bulunmadığı, sigorta poliçeleri incelendiğinde poliçelerin ağırlık olarak—- yapıldığı ve firmanın bu konudaki beyanının, isteyen tüm müşteriler—-yapmak zorunda oldukları şeklinde olduğunu,——– uygun bir teklif verdiğini ve açıklanan bu teklif piyasaya cazip geldiği için ağırlıklı olarak—– dava ve tazminat saklı kalmak kaydıyla —. Manevi tazminatın 14/06/2017 fesih tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsili görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyada mübrez 22/11/2019 tarihli bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç bölümünde; değerlendirme başlığı altında (1) sayılı uyuşmazlığın bağlandığı sorun tanıtılarak, (2) sayılı bentte davacı—– üretiminin yapılan irdelemesinin, somut olay bazında (3) sayılı bentte yapılan incelemesi sonunda, davalı şirketin kayıtları dikkate alındığında, — üretiminin son yıllarda % 99 civarında— gerçekleştiği; taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin 29.3 maddesinde, poliçe üretiminin % 50’den fazlasının—olması halinin fesih nedeni olarak kararlaştırılmasına göre, davalının feshinin, sözleşmeye uygun ve haklı olduğu sonucuna varıldığı; varılan bu sonuç kapsamında, davacının tazminat taleplerinin bu aşamada irdelenmediği kanaatleri bildirilmiştir.
İki kök raporun birbirleriyle farklı olması, tarafların da itirazları doğrultusunda iki rapordaki çelişkilerin giderilmesi suretiyle dosyamız sigorta, ——bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 21/12/2020 tarihli raporun sonuç bölümünde; tarafların 2013-2017 yılları defterlerine 6102 sayılı TTK’nın 64/3 maddesi hükümlerine uygun süresinde açılış ve kapanış tasdiki yaptırdıklarının görüldüğü, raporun yukarıdaki ilgili bölümünde; davalının sözleşme 29.3. maddede bulunan hakkını kullanarak sözleşmeyi tek taraflı fesih ettiği, söz konusu feshin haklı fesih olması nedeniyle davacının—- tazminatı talebinde bulunamayacağının tespit edildiği, mahkememizin aksine bir karar vermesi halinde 6102 sayılı TTK’nın 122/2 maddesi kapsamına göre —- edildiği,—- Şartlarına istinaden tek taraflı feshinde haklı olduğu, sadece——ve bu yönelimde çalışan— hedeflerinde bulunmadığının—- belirtilen % 50 kotasından açıkça görülmesinden dolayı —— ödenmesi gereken bir —– tazminatının bulunmadığı hususları tespit edildiği nihai kararın mahkememizin değerlendirilmesine bırakıldığı, Aktüer ——– şirketinin taraflar arası akdedilen sözleşmeyi 28. madde kapsamında olmayıp 29.3 maddesine göre haklı fesh ettiğinden 3 aylık süre bildirilmediğini, mahkememizin takdirinin 3 ay süre verilmesi yönünde ise; davacının 14.06.2017 tarihi itibariyle talep edebileceği maddi tazminatın 37.086,36 TL olduğu sonuç ve kanaatlerine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı——sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin tarafların kabulünde olduğu ve ihtilafsız olduğu, ihtilafın sözleşmenin davalı tarafından feshinin haklı olup olmadığı, haksız ise maddi ve manevi tazminata ilişkin olduğu belirlenmiştir.
Mali müşavirden alınan 17/07/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının haksız fesih nedeniyle tazminata hak kazanacağının bildirildiği,
Sigortacı, hesap bilirkişisi ve mali müşavirden oluşan heyetten alınan 22/11/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre feshin sözleşmeye uygun ve haklı olduğunun bildirildiği,
Hesap bilirkişi,—-bilirkişi raporuna göre sigortacı ve mali müşavir bilirkişi görüşüne göre davalı sigorta —- şartlarına istinaden tek taraflı feshinde haklı olduğunun bildirilmiştir.
—– bilirkişinin görüşleri hukuka uygun ve denetime elverişle olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Davalı şirketin kayıtları dikkate alındığında ——– kolunda gerçekleştiği, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin 29.3 maddesinde, poliçe üretiminin %50 ‘den fazlasının——- halinde fesih nedeni olarak kararlaştırılmış olmalarına göre davalının feshin haklı olduğu anlaşılmış bu nedenle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi ve tazminat davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL. Harcın peşin alınan 461,10 TL. Harçtan mahsubu ile bakiye 401,80 TL. Harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 4.080,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda açıkça okunup anlatıldı