Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/51 E. 2019/920 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/898 Esas
KARAR NO : 2019/880

DAVA : Şirket Pay Devrinin İptali ve Davacı Adına Tescili
DAVA TARİHİ : 15/08/2017
KARAR TARİHİ : 05/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirket Pay Devrinin İptali ve Davacı Adına Tescili davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan …’dan bir villa satın aldığını, kısmen bedelini ödediğini ancak davalının tapuyu geçiremeyeceği ortaya çıkınca taşınmaz devrinden vazgeçtiklerini; bu davalının ———————hisselerinin müvekkiline devri konusunda anlaştıklarını; Kadıköy ——-. Noterliğinde 18/04/2016 tarihinde——- yevmiye sayılı “anonim şirket pay devir sözleşmesi” ile hisseleri müvekkilinin devir aldığını; hemen aynı noterlikte 31/05/2016’da —–yevmiye numarası ile davalı şirkete, devir pay defterine işlemesi için ihtar gönderildiğini; ancak şirketin 03/03/2016’da davalının bu hisselerinin …’ya sattığını, başvuru ile de bu devrin gerçekleştiğini şirket kayıtlarına işlemiş olduğunu belirterek davacı talebini yerine getiremeyeceklerini bildirdiklerini; böylece pay devrininde sağlanamadığını ancak davalı şirket ve …’nın diğer davalı … ile el ve iş birliği ile muvazalı olarak bu işi gerçekleştirdiklerini; sırf kendisini şirket hisselerini alamaması için …’a ait hisselerin …’ya muvazalı olarak devredip, davalı şirketinde buna ortak olup, …’yı şirket hissedarı olarak kayıt ve tescil ettirdiğini belirterek; … ile … arasındaki şirket hisse devir işleminin geçersizliğinin tespitine, söz konusu hissenin davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılardan …, 03/03/2016 tarihinde yaptığı devir sözleşmesi ile şirketteki payların tamamını şirket ortaklarından davalı …’ya devrederek şirket ortaklığından ayrıldığını; ortada geçmişe yönelik belge düzenleme ve muvazalı davranmak gibi bir durumun söz konusu olmadığını; diğer davalı …’ya hisselerini davacıdan önce 03/03/2016’da sattığını ancak ekonomik sıkıntı nedeniyle bu satışı gerçekleştirdiğini; davacının daha iyi bir teklif sununca da …’dan rica etmek suretiyle sözleşmeden dönebileceğini düşündüğünü ancak … tarafından dönme talebi kabul edilmediğinden dolayı davacıya hissesini devretmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş;
Davalı … vekili, müvekkilinin davacıdan önce …’un hisselerini devraldığını; hisse senedi ilmuhaberlerini de devreden … tarafından ciro ile teslim edilmek suretiyle devrin gerçekleştiğini; bu hisse devir işleminin aynı gün 03/03/2016 tarihinde şirket tarafından onaylanarak şirket yönetim kurulu kararı ile pay defterine işlendiğini; devreden …’un şirketteki ortaklığının da 03/03/2016 tarihinde sona erdiğini, bu nedenle …’un ortaklığı kalmamış iken davacıya yaptığı hisse devrinin geçersiz olduğunu, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, davacının iddialarının soyut olduğunu bildirerek davanın reddini talep etmiş,
Davalı şirket vekili ise, eski ortağı …’un hisselerini 03/03/2016 tarihinde devir sözleşmesi ile …’ya devretmesi ve bu devrin aynı gün şirkete bildirilmesi ile 03/03/2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile …’nın şirket ortağı olarak ortaklar pay defterine işlendiğini; davacının daha sonraki bir tarihte artık hissesi kalmayan …’dan aldığı hisse devrinin işlenmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davacı talebinin reddedildiğini belirterek davanın reddini savunduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, davalılar … ve … arasındaki 03/03/2016 tarihli hisse devir sözleşmesinin iptali ve söz konusu hissenin davacı adına tesciline ilişkindir.
Davacı taraf, davalı …’dan şirket hissesini 18/04/2016 tarihnide satın aldığını, ancak bu devrin geçersiz kılınması için davalıların el ve iş birliğiyle daha önceki bir tarih olan 03/03/2016 tarihi itibariyle belge düzenledikleri, ortada geçmişe yönelik belge düzenlemesinin söz konusu olduğunu; davalılar arasında muvazalı işlemle söz konusu hisselerin … tarafından alındığı yolunda görüntü yaratılarak, aynı gün şirket kayıtlarına işlendiği; böylece taraflar arasında muvazalı işlem olduğu iddia edilmektedir.
Muvazayı ispatla iddia eden davacı mükelleftir. Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, taraf tanıkları dinlenmiş, her iki devir sözleşmesi incelenmiş; şirket kayıtları üzerinde uzman bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılmış, toplanan tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davacının davalı …’un hissesini noter devir senedi ile —- tarihinde aldığı sabittir. Davamızdaki bağlanma noktası …’un …’ya aynı hisseleri 03/03/2016 tarihinde devri ile ilgili devir işlemlerinin muvazalı ve davacının devir işlemini sonuçsuz kılmak için 18/04/2016’dan sonra fakat 03/03/2016 tarihi ile gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği noktasında toplanmaktadır.
Davalı şirketin hisseleri nama yazılı olup, bunların ciro yolu ile devri ve teslimi yeterli olup, davalı … ile —– arasındaki devir işlemlerinin bu şekilde yapıldığı davalılarca savunulmaktadır. Bu nedenle muvazaya yönelik taraf tanıkları dinlenmiş olup, tanık beyanlarından işlemin muvazalı olduğuna dair bir kanaat oluşmamıştır. Tam tersine, …’nın davacıdan haberi olmaksızın ve davacı tarafından bu hisselerin alındığından haberi olmaksızın devir işleminin tarafı olduğu, davalı şirketinde taraflar arasındaki ilişkiyi bilmediği hususunda kanaat oluşmuştur.
Hal böyle olunca, …’nın taraf olduğu 03/03/2016 tarihli devir işleminin muvaza nedeniyle iptaline karar verebilmenin mümkün olmadığı, söz konusu hisselerin davacı adına tesciline karar verilmesinin mümkün olmadığı; davacının sadece …’ya bu hisseleri devreden … aleyhine ödediği paranın iadesini ve bu işlemden gördüğü tüm zararlarının tazmin edilmesi için dava açabileceği ancak eldeki davada böyle bir talebininde bulunmadığı nazara alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Maktu ret harcının mahsubu ile bakiye 169,07 TL’nin talebi halinde davacıya iadesine,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki——– gereğince ve müteselsil sorumlular hakkında açılan davada davanın aynı nedenle reddi halinde birden çok vekil ile temsil edilen birden çok davalılar lehine tek bir vekalet ücreti taktiri gerektiğinden, davalılar için hesaplanan nispi vekalet ücreti de maktunun altında kaldığından 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalılara paylaştırılmasına,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu